Bölüm 1. Yaralı Savaşçı

180 22 12
                                    

Aybars, dar ve karanlık sokaklarda nefes nefese koşarken, arkasında duyduğu ayak sesleri kalp atışlarını hızlandırıyordu. Yaklaşık yirmi adam, onu yakalamak için peşindeydi. Sırtındaki acı veren yaralar, her adımda derinleşiyor, her nefes alışında daha da can yakıyordu. Hızla ilerlerken, sokağın köşesinde bir duvara yaslanıp kısa bir süre dinlenmeye karar verdi.

"Bu gece gerçekten zor," diye mırıldandı kendine, derin bir nefes alarak. İçindeki ses, ona geri adım atmayı düşündürüyordu ama bu asla olamazdı. Beyaz tenli, karanlık bir geçmişin mirasçısıydı; yaşamı boyunca her zorluğu aşmayı öğrenmişti.

Bir anlık düşünce, ona kaçış yolunu hatırlattı: Asena. Hayatının en karanlık köşelerine ışık tutan, mis gibi kokan o sıcak yuva… “Onun yanına gitmeliyim,” dedi, kafasını sallayarak. Başka bir seçeneği yoktu.

---

Asena'nın kapısını çaldığında, yüzündeki yaralar ve kan lekeleri, ayazda parlayan bir kar tanesi gibiydi. Kapı açıldığında, Asena'nın gözleri hemen korkuyla doldu.

“Aybars! Ne oldu?” dedi, endişeyle.

“Aç kapıyı, hemen!” diye haykırdı. İçeri girdiğinde, Asena'nın kaygılı bakışlarıyla karşılaştı.

“Yaraların çok kötü. Hemen bir şeyler bulmalıyım!” dedi Asena, telaşla mutfağa yönelirken.

Aybars, yorgun düşmüş bedenini kanepeye bıraktı. “Bunlar… beni durduramaz,” dedi, kendine güvenle ama acı içinde.

Asena, yaralarına bakarken, parmaklarının nazik dokunuşlarıyla dikkatini çekti. “Bunlar sana hiç yakışmıyor,” dedi, yaralarını temizlerken. “Kimsenin senin gibi birine zarar vermesine izin vermemelisin.”

“Zarar vermek, benim işim,” dedi Aybars, gözleri Asena’nın gözlerinde kaybolmuştu. “Ama sana zarar vermelerine asla izin vermem. Bu hayatımda hiç kimseyi bu kadar öncelikli kılmadım.”

Asena, onun acı çeken bakışlarını görünce bir an için duraksadı. “Ben de… seni önemsiyorum,” dedi, sesinde bir titreme vardı. Aybars, bu kelimeleri duyduğunda içindeki duyguların daha da derinleştiğini hissetti. “Ama senin bu hayatın beni korkutuyor.”

Aybars, yüzünde bir gülümseme belirdi. “Korkma, Asena. Her şey benim için kontrol altında,” dedi ama içindeki kaygı ve belirsizlik, dışarıya yansıyan güveninin önüne geçiyordu.

---

Ertesi sabah, Asena’yla alışverişe çıkmak için hazırlandığında, Aybars kendisini daha güçlü hissediyordu. Alışveriş merkezi, hayatın renkleriyle doluydu. Asena’nın yanında gülümsemeleri artıyordu. “Bugün senin günün,” dedi Aybars, gözleri parlayarak. “Sana bir sürprizim var.”

Asena, merakla bakarak, “Ne?” diye sordu.

“Bilmeyeceksin. Ama çok beğeneceksin,” diye cevapladı Aybars, gülümseyerek.

Dükkanlarda dolaşırken, ona en güzel elbiseleri, en güzel parfümleri, en değerli takıları aldı. Asena, onun bu cömertliğinden etkilenmişti ama içindeki takıntının farkında değildi. “Aybars, bunlar çok pahalı!” dedi, ama gülümsemesi bunu yalanlıyordu.

“Önemli değil, senin için değer,” dedi Aybars, gözleri parlayarak. Asena’nın mutluluğu, ona enerji veriyordu.

Alışveriş sonrası, Asena’yı eve gönderdiğinde, içindeki karmaşık duygularla yüzleşmek zorundaydı. Onun mutluluğu, kendi içindeki karanlığı daha da derinleştiriyordu.

---

Kapısının önündeki siyah arabalar dikkatini çektiğinde gülümsedi. “Bu iş burada bitmedi,” dedi kendi kendine. Asena’yı korumak için ne gerekiyorsa yapacak, düşmanlarına göz dağı vererek güçlerini gösterecekti.

Kapıdan içeri girdiğinde, evin bodrum katındaki soğuk hava, içinde bir sevinç uyandırdı. Düşmanlarıyla yüzleşmek için hazırdı. İçeride, dün savaştığı çetenin lideri onu bekliyordu.

“Seninle nasıl eğlensem acaba?” dedi lider, alaycı bir gülümsemeyle. Aybars, soğuk bir nefes alarak, her şeyin bu anın sonunda karar vereceğini biliyordu.

KARANLIK ÇIĞIR  |  18+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin