Multi; Ediz ve Masal♥
Playlist; Yohanna-İs it true?
Şarkının sözlerini yazdığım yerde açmanızı öneririm harika bir şarkı benim en sevdiklerimden ;)))
Seviliyosunuğğğz!!!!
○~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~○
1 hafta sonra...Eylül'ün ağzından...
Rüya geldiği ilk günden itibaren yardım etmeye başlamıştı. Ama yinede yorulmasına izin veremezdim. Gelinlik ve yer seçimlerinde Rüya yine zevkini konuşturmuş bana yardım etmişti. Gelinliğim o kadar zarifti ki çok sevmiştim. Aslında bir bakıma özel yaptırdığım için tamamen benim ve canım kardeşim Rüya'nın zevkine hitap ediyordu. Her şey hazırdı neredeyse . Sanırım mutluluğumu kelimelere sığdıramazdım. Orkun ve ben üniversite yıllarından tanırdık. Üniversite 2'de birbirimize açılmıştık. Yıllardır hiç ayrılmadan devam ediyoduk. Seviyorum be! Seviyorum...
Rüya'dan...
Günlerdir boşanma davası ile uğraşıyordum tabii avukat olmam kesinlikle bana yardımcı oluyodu. Emre boşanma işini çok önemsiyordu ve 'En fazla 2 celsede bu iş bitecek.' Diyip duruyordu. Hamilelik mevzusunu hiç kimse -yani ben, Yiğit ve Emre dışında- bilmiyordu çünkü eğer söyleseydik bebek yüzünden hakim bu işi uzatırdı. Tamam. Şimdi saklıyoruz. Peki ya sonra? Ben bunları kara kara düşünürken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda Emre vardı. "Hoşgeldin Emre. Gelsene." dedim. Ufak bir tebessümle içeriye geçti. Sanki birşey söyliycekmiş de söyleyemiyormuş gibi bir hali vardı. En sonunda derin bir nefes alarak söze başladı. "Bak. Bu boşanma davasında bizi zorluyan tek şey bebek. Sende biliyorsun. Sana bir teklifim olucak. Bebek bilinmediği için boşanma işi kolay olucak ama eğer bebeğin babasının o ibne olduğu anlaşılırsa velayet davası açılır ve bu bizi zor durumda bırakır. Bu yüzden bebeğin mutlaka başka bir babası olmalı." Ben hayretler içinde onu dinlerken haklı olduğunu fark ettim. Ben ona bakarken tekrar bir nefes alıp devam etti. "Ve... bu sahte baba ile evlenip bebeğin ondan olduğunu söylemelisin. Böylece bebeğinin üstünde hiçbir hakkı olamaz." Bana beklenti dolu gözlerle bakınca bir cevap vermem gerektiğini anladım ve "Kim olucak ki?" Diye bir soru sorarak onayladığımı belirttim. "Ben?" bunu bana sorar bir şekilde söylemişti. Kabul edicektim. Sonuçta bebeğimi haftada 2. En fazla 3 gün bile o adamın yanına bırakamazdım. "Pekâlâ. O zaman sevgili gibi davranmalıyız. Bu evliliğin sahte olduğunu sadece sen ve ben bilicez. Oğlum seni gerçek babası bilicek tıpkı herkes gibi." Yine o içimi eriten gülümsemesinden yolladı.
Ertesi GünKıyafetimi hazırlamıştım. Bebeğim artık 4.5 haftalık olmuştu. Vakit kaybetmeden Emre ile evcilik oyunumuza başlıycaktık. Bu gece Ediz-Yiğit-Orkun üçlüsünün barına gidecektik. Barın adı BLACK. Bu gece gerçekten çok eğlenceli olacaktı.
°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°°°•°•°•°•°
BLACK
Bara girdiğimizde içimi bir heyecan kapladı. Bu gece aynı zamanda Emre, bizim birlikteliğimizi de açıklıycaktı. EMRE VE BEN --BIRLIKTELIK söylemesi bile hoş. Her neyse. İçeriye girdiğimizde saat biraz erkendi. Erken dediysem 9.00 civarı. Ee tabi bar için bu erken sayılır. Sadece efkardan içen bir-iki tip vardı, ki bunlar birazdan deli gibi coşucaklardı emindim. Aslında bu ortamlara çok yabancı değildim ama çokta bilmezdim. Sadece arkadaşlarla arada bir üniversitedeyken gelirdik. Şimdi içeriye ben, Derin, İnci, Masal, Eylül, Deniz, İlayda geldik. Üst kata, locaların olduğu bölüme doğru gitmeye başladık. Burası daha çok 'Zengin züppeler buraya geliğn.' Der gibiydi. Localardan bazılarının tül perdeleri vardı. Bizi görünce hayvan gibi el sallayan Yiğit sayesinde tebessüm etmiştim. Masal'ın ve Ediz'in bakışlarına takıldım. Masal sanku biraz kırgın gibiydi Ediz ise 'takmıyorum cnm.s.s' havalarındaydı ama gözlerinde ne kadar belli etmemeye çalışsada gizleyemediği pişmanlık kırıntıları vardı. Yada ben ablası olduğum için böyle kolayca fark ediyordum. Yiğit karşıdaki çakma sarışınla bakışırken Mine'nin sinirden kudurduğunu gördüm. Yiğit suratındaki sinsi sırıtışla bize- ne bizesi be resmen Mine'ye dönerek iyice sırıttı. Mine dudağına alaylı gülümsemesini yerleştirip tek kaşını kaldırıp, hem alay etti hemde meydan okudu resmen. Bu iki aptal aşığa göz devirmemek için kendimi zor tutuyorum. Bizim grubun geri kalanına baktım. İnci Cenk abinin yanına kurulmuş, Deniz ve eşi Engin -aynı zamanda kayıp ikizim dghfjdv- oturmuş tatlı tatlı Deniz'in artık iyice belirginleşen karnıyla konuşup kıkırdarken, İlayda Muratla sohbet ediyordu. Eylül de Orkun'a düğün hazırlıkları hakkındaki fikirlerini heyecanla ve büyük el kol hareketleriyle anlatıyordu. Bende Emre'nin yanına geçtim. Emre gülümseyerek beni kendine çekti ve iyice sarıldı. "Seninle böyle olmayı özledim." Deyince "Bende. " dedim. Bende kollarımı beline sarınca tamemen sevgili gibi olmuştuk. Yada karı-koca mı demeliydim? Bu fikir beni salak salak gülümsememe sebep olurken, Emre kulağıma eğilip "Yoksa bu sarılma olayı mı hoşuna gitti? Eğer istersen daha çok hoşuna gidicek şeyler var. ;)))" Bu pis imA karşısında sadece burun kıvırdım ve "Pisliksin Emre" dedim. Yiğit dikkatleri üzerine toplayarak "Bu gece biraz daha sakin olucak burası. Karaoke var. Diyorum ki Rüya söylese. Elimde olsa seni buraya işe alıp canlı müzik var derim." Dedi ve Mine'ye bakarak devam etti. "Acaba siz nasıl kardeş olabiliyosunuz bu karga sesliyle." Mine'nin sesi çok güzeldir ve Yiğit'in bunu bilerek yaptığına kalıbımı basarım. Mine'nin inatlaşma huyu vardır ve hiçbir şekilde asla hakareti kabul etmez. "Şarkı söylicem!" Ayağa kalktı ve platforma çıktı. En sevdiğim şarkıyı söylemeye başladı. Yohanna-İs it true?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oğlum!
Teen FictionYatakta yan dönüp, aşık olduğum yüze baktım. "İsim düşündün mü?" aniden gelen soruyla şaşırdım. "Ne ismi?" "Ne ismi olabilir Rüya? Kızımın ismi olmayacak mı? Şışt! Pışt! diyemi çağırıcaz?" Kızım mı demişti o? İçimdeki mutluluğu dışarıta yansıtarak g...