Bölüm 12: AŞK ve DİĞER ÇILGINLIKLAR

1K 251 39
                                    

Taylor Swift - August 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Taylor Swift - August 

Bölüm 12: AŞK ve DİĞER ÇILGINLIKLAR

Rosalina Romano:

Aşkın her şeyin üstesinden gelebileceğinin doğru olup olmadığını sordu ona. "Doğrudur." diye yanıt verdi babası, "Ama sen yine de inanmasan iyi olur."

Gabriel García Márquez'in kaleminden bu cümleleri ilk okuduğumda on yedi yaşındaydım. Aşka delicesine inanan yanım bunu kabul edememişti. Hemen babamın yanına gitmiş ve bu cümleyi sormuştum.

"Sen aşka inan," demişti gülümseyerek. "Aşk değil, sen üstesinden geleceksin her şeyin. Eğer inancın yoksa kalbinin cesaretine, o zaman güvenme asla aşkın her şeyin üstesinden gelebileceğine."

Şimdi, Salvatore'nin kütüphanesinde Aşk ve Öbür Cinleri gördüğümde aynı sayfayı bularak gülümsemiştim. Kitabın cildi biraz yıpranmış, birkaç sayfası kıvrılmıştı. Okuyan Salvatore miydi yoksa başkasının kütüphanesinden alınmış okunmuş bir kitap mıydı, bilmiyordum. Sadece artık benim olsa iyi olurdu.

Odanın kapısı çalındığında çoktan hazırdım. "Gelebilirsin," dedim ve böylece onu tam olarak görebildim. Yine yağmurlu bir gece, yalnızca o ve ben kaçarcasına evden çıkıp gidecektik çünkü Matteo efendisinin benimle evleneceğini öğrendiğinde kriz geçirmişti, yaşlı moruk. Bekle sen, göstereceğim sana. Salvatore onu kırmak istemiyordu.

"Çok yakışıklı olmuşsun," dedim gülümsediğimde.

Gözleri beni süzdü. "Sen de çok güzel olmuşsun." Elini bana uzattı. "Hadi hemen gidelim."

"Matteo'dan korktuğuna inanamıyorum," dedim elini tuttuğumda. Sıcak parmakları elimi güven verici biçimde kavradı.

"Ondan korkmuyorum, sadece onu kırmak istemiyorum çünkü beni o ve sevgili eşi Elizabeth büyüttüler. Şimdi önüme geçerse sözlerimle kalbini kırmak istemiyorum. Direkt gidelim."

Böylece yine yağmurlu bir gecede koşarak evden ayrıldık ve saat on ikiyi vururken kilisenin kapılarından girdik.

Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki neredeyse bayılacaktım.

Kendine gel, bu gerçek bir evlilik değil.

İçine girdiğimiz kilise sessizdi ve yalnızca yaşlı bir çift dua etmekteydi. Dışarıda yağan yağmurun sesi kilisenin camlarına çarpıyor, sadece mumların aydınlattığı bu ortamı huzurlu bir sesle dolduruyordu. Islak saçlarımı kulaklarımın arkasına doğru iterken ıslanan elbiseme baktım.

Arabayı alana sokamadığımız için yağmurdan buraya koşarak gelmiştik ve saniyeler içerisinde ıslanmıştık.

Aman Tanrım, aman Tanrım, bunu yaptığıma inanamıyordum.

MADALYON CEMİYETİ-2: HEYKELİN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin