***
Bir alışveriş poşeti aniden içeri uçtu. Kwon Taek Joo onu yakaladı, biraz daha yavaş olsaydı ona doğru uçacaktı. Ne kadar aldığını bilmeden, yorgun bir bakışla Olga'yı durdurdu.
"Hey, hadi eve gidelim."
"Tanrım, nasıl olsa ben de davetliyim. Nasıl elim boş gidebilirim? İnsanlar utanmalı."
"Davetli değildin, sadece yanlışlıkla içeri daldın."
{Bu çok güzel. Lütfen bana bunu da göster.}
Tam konuya girecekken Olga onu görmezden geldi ve alışverişe daldı. Kwon Taek Joo, Zhenya'nın neden 'o' ile gidecekse önce kendisinin gideceğini söylediğini anlamıştı.
*olga'dan 'o' olarak bahsediyor
Sadece hangi kıyafetleri ve aksesuarları kullanacağına karar vermesi iki saat sürmiştü. Kwon Taek Joo saç ve makyaj salonunda bir buçuk saat bekledi. Olga'nın yemeğe değil de bir tür partiye geleceğini düşünmüştü.
Olga birçok ünlü mağazayı dolaştı. Yoon Jong Woo kendine hamal diyor ve şimdiden on parmağını da bir şeylerle doldurmuştu. Böyle devam ederse muhtemelen ağzıyla da bir şeyler taşıyacaktı.
"Daha fazla alma, gidelim. Bunun için yer yok."
"Hmm, hiç marka yok. Envanter de yok."
Olga başkalarının ne dediğini dinlemiyor ve sadece mantıksızca şikayet ediyordu. Soylu piçler. Kwon Taek Joo gerildi ve kendi kendine mırıldandı. Yanında yürüyen Yoon Jong Woo aniden geri çekildi ve [Lanetten çok iltifat gibi geldi] dedi. Çocuk anlamakta çok yavaştı.
"Hmm... Neyi seveceğini bilmediğim için bana bunu, bunu ve bunu da ver."
Sonunda Olga farklı renklerdeki tüm atkıları satın almaya çalıştı. Kwon Taek Joo daha fazla izlemeye dayanamadı ve Olga'nın uzattığı kartı kaptı.
[Bu kadar yeter. Bu eşyalar için teşekkür ederiz.]
"Hayır, sorun ne... Ayakkabıları henüz görmedim."
Olga üzgün bir şekilde alamadığı atkıya baktı.
Eğer satın alırsa Kwon Taek Joo akşam yemeği yiyemezdi. Bunu reddetti ve eve gitti.
Bodrum katındaki otoparka vardıklarında Zhenya'nın bugattisi çoktan park edilmişti. Bugün üç park yerini de işgal etmişti. Olga kardeşinin arabasını tanıdı ve öfkeyle dilini şaklattı.
"Ona dokunamam ama park yerine elektrikli bir testere koyabilirim ve çizgiyi aşarsa hemen keserim. Eğer durum böyle olursa o kişi bana böyle davranamaz."
Bogdanov ailesinin bir üyesi olduğunu böyle kanıtlıyordu. Neyse ki Yoon Jong Woo Rusça bilmiyordu.
Kwon Taek Joo çok fazla şey taşıdığı için asansöre zorlukla binebildi. Kapının kilidini küçük parmağıyla açtı ve ön kapıyı zorlukla açtı. Olga birden haykırdı.
"Bu Taek Joo'nun evi mi? Bunu bekliyordum ama gerçekten küçükmüş."
Mütevazı ev 48 pyeong boyutundaydı.
*158 metrekare
"Sadece evin gereksiz yere büyük."
Kwon Taek Joo homurdanırken annesi ana kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Yemek yapıyordu ve işlemeli bir önlük giymişti. Tamamen yeni görünüyordu. Altına giydiği ev elbisesini bile daha önce görmemişti. Sadece Yoon Jong Woo gelmiş olsaydı, annesi böyle giyinmezdi.
Olga hızla yanına gitti ve aldığı çiçek buketini annesine verdi. O kadar büyüktü ki çiçeklerin içine gömülmüştü.
"Merhaba hanımefendi. Tanıştığımıza memnun oldum. Davetiniz için teşekkür ederim."