"Sikeyim, niye açılmıyor şu lanet el feneri?"
Minho kapıyı açmıştı ve içeriye girmeden el fenerini açmaya çalışıyordu. El feneri açılmayınca el fenerine diğer eliyle vurmuştu ve fenerin açılmasını sağlamıştı.
"Beni içeride de böyle uğraştırma tamam mı?" Minho kendi kendisiyle konuştuğunu fark edince el fenerine tekrar baktı ve iç çekti, "Kafayı yiyorum ben herhalde amına koyayım."
İçeri doğru adımlarken kamerasını kafaya konulan kamerasını açtı.
Hiçbir şey olmayacaktı çünkü hala bu tür şeylere inanmıyordu.
Ama koridor gibi bir alan onu karşılamıştı. Tıpkı oyunda Avcı'nın onları kovaladığı alana benziyordu.
Daha korkuncu duvara yazılan "JJAM" yazısıydı. Kırmızı boyayla yazılmıştı ve yazısı düzgün yazılmadığı için akıyordu.
Ya da boyanın akmasının sebebi boya olmamasıydı.
Minho kafasındaki kötü düşünceleri attı ve koridorda ilerlemeye başladı. Bembeyaz duvarların boyaları sökülmüştü. Bunun dışında yukarıdakı led lambalar yanıp sönüyordu ve buraya neden lanetli dendiğini kanıtlıyordu.
Minho ilerlerken duvarlara göz atıyordu. Birkaç resim... Adem ve Havva'nın resimleri. Adem'in yasak elmayı yediği bir figür ve Havva'yla birlikte cennetten kovuluşu.
"Buraya kim geldiyse ortamı lanetli göstermek için bayağı çabalamış." diye düşündü Minho.
Çok durmadan devam etti ve koridorun karşısında karşısına bir kapı çıktı. Beyaz bir kapı. Üstündeyse ısırılmış elma figürleri ve kırmızı renkte bir el izi.
Kapıya doğru ilerleyip açacakken bir cisme çarptı ve acıyla ayağını geri çekti, "Sikeyim cidden!"
Karanlıkta olduğu için görmediği cismi aldı ve el fenerini cisme doğru tuttu.
Bir kamera.
Profesyonel birinin kullanacağı türden bir kamera.
Kameranın camı çatlamıştı ama iyi durumdaydı. Minho düşündüğü şeyle birlikte kamerayı kurdu ve beyaz kapının önünde bağdaş kurarak içindeki görüntüleri izlemeye başladı.
☆
"Merhaba sevgili 'jeonger'lar! Yepyeni bir videoya ve kanalıma hoş geldiniz!"
Minho gördüğü şeyle irkildi. Karşısında uzun süredir kayıp olan youtuber duruyordu. Kamera kendisine dönüktü ve gülümseyerek eliyle barış işareti yapıyordu.
Bu onun kamerasıydı.
Minho izlemeye devam etti.
"Bugün herkesin konuştuğu şu ünlü oyun JJAM'in mekanındayız!!" Jeongin Minho'nun en başında girdiği kapıyı gösterdi ve devam etti. "Bildiğiniz gibi, bana buranın lanetli olduğu söylendi ve ben de iddiaları çürütmek için buradayım. Bakalım cidden lanetli mi?"
Jeongin dış kapıyı açtı ve bir yandan el fenerini bir yandan kamerayı iç kısma doğru tuttu. "Tahmin ettiğim gibi, biraz karanlık ama sorun olmayacak."
Jeongin bir elinde kamerayla içeri girdi ve etrafı göstererek ilerlemeye başladı, "Millet, burası biraz karanlık." Bir anda gelen sesle kamera biraz oynamıştı, Jeongin devam etti, "Ah, burada çok fazla fare var."
Jeongin'in sesi titrese de korktuğunu belli etmemeye çalışıyordu.
Jeongin kamerayı az önce gördüğü tablolara doğru tuttu ve devam etti, "Yamyam her kimse zevkli ve yaratılışa meraklıymış." Adem'in elmayı yediği kısmı eliyle göstererek devam etti, "Millet, eğer söylentiler doğruysa burada Adem Yamyam, elma da ben olurum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JJAM |Minsung|
FanfictionKorku oyunu severlerin favorisi olan JJAM'in en korkunç karakteri Han adlı yamyamdı. Oyundaki diğer karakterlerden kaçabilseniz bile Han'dan kurtulamazdınız, bu yüzden artık insanlar oyuna "depodan kaçmak" değil "Han'dan kaçmak" gözüyle bakıyordu. İ...