JJAM |Minsung|

4

"Üzgünüz beyefendi ama sizi içeri alamam. Müdür Bey hiç kimseyi içeri almamı tembihliyor."

Minho karşısındaki memura bakarak iç çekti.

Yang Jeongin dosyası ilgisini çektiği için birkaç gündür araştırıyordu ama ne kadar resmi bir dedektif olsa da karakoldan dosyayı incelemesi gerekiyordu. Bu yüzden geçen gün karakola geldiği zaman bir polis memuru tarafından müdürün orada olmadığı gerekçesiyle gönderilmişti. Şimdi de aynı polis memurunun farklı bir bahanesi vardı.

Minho karşısında oturan adamın masasına elini yavaşça yaslayarak adama doğru eğildi, "Durumun ciddiyetini anlatamıyor muyum? Bir insanı canlı bulabilecekken-" Sözünü kesip bir eliyle müdürün odasını işaret ederek devam etti, "-müdürünün sorumsuzluğu yüzünden ceset aramak zorunda kalacağım."

Adam tam başka bir şey söyleyecekken müdür bir anda odasından hışımla çıkıp bir kadın memura seslendi, "Kahvem nerede kaldı?"

Gördüğü silüetle Minho'nun yüzü parlamıştı, önündeki memurun yanından sahte bir el sallamayla hızlıca uzaklaşarak müdüre doğru ilerledi ve cüzdanından kimliğini çıkardı. "Merhaba Bay Cha. Resmi şubeden Dedektif Lee Minho. Size ulaşmaya çalışıyordum."

Adam şaşkınca yanına gelen Minho'ya baktı ve gösterdiği kimliğe bile bakmadan odasına yöneldi, "İşim var beyefendi. Lütfen daha sonra gelin."

Az önce muhatap olduğu polis memuru masasından kalkarak Minho'nun yanına gitmiş ve kolundan tutarak çıkışı göstermişti, "Burası polis karakolu. Bu şekilde hiçbir işi halledemezsiniz. Lütfen tatsızlık çıkmadan gidin."

Minho kendisini tutan adama baktı ve aklına bir şey gelmiş gibi odasına girecek olan müdüre bağırdı, "Dedektif Lee Daehyun, bu size tanıdık geliyor mu?"

Adam bir anda durdu. "Neden onun adını verdin?"

"Kendisi babam olur."

Bu sözle müdür arkasına döndü ve Minho'yu tutan polis memuruna seslendi, "Bırak onu."

"Ama efen-" Adamın sözü kendisine durması için işaret veren müdürünün sözüyle kesilmişti.

"İçeri geçin lütfen."

Minho istediğini almış olmanın verdiği mutlulukla içeri girerken adam mırıldandı, "Kendisi bitti bu sefer oğlunu başımıza bela ediyor."

Minho müdürün odasına girip bir koltuğa kurulurken müdür de kendi koltuğuna oturarak önündeki dosyaları karıştırdı, "Hangi dosyayı istiyordun?"

Minho alaycı şekilde gülümseyerek koltukta eğildi ve daha rahat bir oturuş şekline geçti, "Size de merhaba. Babamın da benim de durumum gayet iyi, sormanız ne büyük incelik."

Müdür duyduğu sözle kafasını kaldırdı ve kaş altından Minho'ya baktı, "İşim var ve laubaliliğe gerek yok. Hızlı olalım."

Minho yerinden kalkarak müdürün önündeki masaya doğru ilerledi ve dosyayı çekerek aldı, "Yang Jeongin dosyası. O zaman alıyorum?"

Adam homurdanarak yanıtladı, "Al. Hızlı olsan iyi olur."

Minho dosyayla birlikte hızlıca yerine geçti ve cebinden çıkardığı gözlüğü gözüne takarak dosyayı karıştırmaya başladı.

Sesli şekilde okuyordu. "Yang Jeongin. 22 yaşında. Bekar. Anne ve baba bilgisi yok. Geçimini youtube üzerinden sağlıyor. Birkaç gün önce kaybolduğuyla ilgili bir ihbarda bulunuldu. Kaybolduğu mekanın takipçilerine gideceğini söylediği eski bir depo olduğuyla ilgili şüpheler var. Mekan araştırıldı ama kişinin oraya uğradığına dair elle tutulur bir kanıt bulunamadı."