★
Tribünde ilerlerken gözlerimi etrafta gezdiriyordum. Beni tanıyanlara el salladıktan sonra oturup önüme düşen formamı geriye atmıştım.
Cebimdeki telefon titrediğinde elimi arkaya koyup telefonu çıkardım. Bu Kenan'ın telefonuydu. Maçlardan önce bana verirdi.
Bu bizim bir nevi totemimizdi.
Kilidi açıp girdiğimde klasik futbol dünyasıyla ilgili bir mesaj olduğunu görmüştün. Çantamı aralayıp telefonları içine koydum ve dikkatimi sahaya verdim. Görevliler dolaşıyordu şu anlık.
Anonslar edildiğinde heyecanla büyük televizyona çevirdim kafamı. İki üç kişiden sonra sevgilimi koca ekrandan gördüğümde gülmüştüm. Duamı ederek ona üflediğimdeyse ekrandan kaybolmuştu.
Isınma için sahaya indiklerinde gözlüğümü takıp Kenan'ı izlemeye başladım.
Eğer bir kez daha o güzel kıçıyla topa vurursa topu kesecektim.
Yanımdaki kişi telefonuyla gururlu bir şekilde takımdaki antrenman yapan topluluğu çekiyordu. Göz göze geldiğimizde gülümsedim.
"Ben Dusan'ın aile dostuyum."
İtalyan aksanı kulağıma dolduğunda elimi uzattım ve bende konuştum.
"Bende Kenan'ın kız arkadaşıyım."
"Ah, Yıldiza."
Bu sırada bakışlarımı sahadaki elemana çevirdim ve izlemeye devam ettim. Topuyla oynarken fazla ciddi duruyordu.
Teknik direktör telaşla bağırdığında ve etrafta Kenan'ı aradığında gözlerimi kısıp onları izledim. Kenan sürekli kafasını sallıyordu.
Heyecanından dolayı bir plan değişikliği olup ilk 11'de olacağını düşünüyordum. Umarım yanılmazdım.
Kenan üzerindeki sarı atleti çıkarıp sahaya ilerlediğinde heyecanla ellerimi çırptım. Hak ettiği yerde olması çok güzel bir duyguydu.
...
Düdüğün çalmasıyla birlikte Kenan sinirle üstünü çıkarıp sahaya atmıştı. Gözler onun üstündeydi. Tribünler ona kırgınca bakıyordu.
Maç 3-1 bitmişti. Üçüncü gol Kenan'ın ayağından topun alınmasıyla son dakika gelmişti. Bunun için oldukça sinirli gözüküyordu.
Yasak olduğunu bildiğim halde ayaklandım ve koltuklardan çıkıp soyunma odasına ilerlemeye başladım. Kenan hepsinden erken gitmişti. Diğer takım arkadaşları gelmeden onun yanında olmalıydım.
Dikkatle aralardan sıyrılıp odanın önüne geldim. Kapı aralıktı ve içerden bol bol küfür sesleri geliyordu. Üç dili birden harmanlamış, ortaya enfes küfürler savuruyordu.
"Kenan?"
İçeri geçtiğimde derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı.
Önümde durup ellerini boynuma sarmasıyla birlikte gözlerim kapanmıştı.
Kendi ellerimi bana yaptığı gibi sarmıştım. Kalbi küt küt atıyordu. Mümkünmüş gibi daha çok sarıldım ve ellerimi yanaklarına çıkarıp kafamı çektim. Çok yorgun bakıyordu gözleri.
Kendimi çekmemle birlikte koridordan bağırışma sesleri gelmeye başlamıştı. Kenan eliyle alnını okşadığında arkasına geçtim ve odaya dalan futbolculara baktım.
Hepsi beni gördüğünde Kenan arkasına döndü ve yanağımı okşadı.
"Beni arabada bekle, hemen iniyorum."
