20

57 8 3
                                    

"Yaptığın yasadışı eylemin nedeniyle yetkin elinden alınacak! Cezaya karşı geldiğin için lanetleneceksin ve rütben alçaltılacak."

İsyankar tanrının küçük sırrı Jeonghan'ın bir kız çocuğu doğurmasıydı. İnsanlar şimdi ona tapıyordu. "Onlara bir bakın. İnsanlar bir kız doğduğu için çok mutlu görünüyor."

Tanrılar düşündüler. Toplumun göstereceği tepkimeleri izlemenin heyecan verici olduğunu gördüler ve kendi hallerine bırakmaya karar verdiler. Zaten yok olacak bir toplumun neler yapacağını merakla beklemeye başladılar. Ne de olsa sapkın bir toplum bir alışkanlığından vazgeçer bir diğerine atlardı. Günahlar içinde sağa sola savrulurlar, yaptıkları için pişmanlık duymazlardı. Aksine kendilerini yüceltirler, geçmişte yaptıklarının üzerine süslü bir perde çekerlerdi. İlk bakışta dışarıdan birisi o toplumun süsünü görür, başını döndüren aldatmacadan perdenin ardındakileri merak bile etmezdi.

Jeonghan'ın kız doğurduğu haberi kısa süre içinde kilisenin bulunduğu bölgede yayılmıştı. Herkesin ağzında bir erkeğin, hatta bir 'Aziz'in kız evlat doğurduğu lafları dolanıyordu. Kısa süre içinde Jeonghan'ın kutsamasını almak isteyen onlarca hamile kadın ve çocuk sahibi olmak isteyenler kiliseye akın etti.

"Tanrının kutsal azizi... bize yardım et!"

Hepsi Jeonghan'ın kapısında ağlıyorlar, ona dokunabilmek için bir izdiham oluşturuyorlardı. Perdeleri çekilmiş konutun camlarına yapışıp Jeonghan'ı görebilmek için neredeyse birbirlerini ezeceklerdi. Yalnızca kadınlar değil, eşlerinden bebek bekleyen erkekler de Jeonghan'ın kutsamasını almaya gelmişlerdi.

Ve tanrılar son oyununu oynamış, ikinci kız çocuğunu ülke topraklarına göndermişlerdi. Jeonghan'ın ayaklarına kapanan kadının kızının olduğu duyulduğunda kutsanmak için gelen diğer herkese de kutsal azize dokunanın kızı olacağı inancı yerleşmişti.

Joshua kapıların sürgülerini çekip kilitlemiş, alt kattaki bütün camların önüne güneşlikleri çekmişti. Alt katta boğucu bir karanlık hakim olunca Jeonghan'ı, üst kattaki, kendi odasına yerleştirmişti. 

"Aziz'i görmek istiyoruz! Onu bize gösterin!"

"Bebeğin babası, Yüce Joshua, bize onu göster!"

Joshua yükselen seslerin geldiği yere pencereden baktı. Otuz - kırk kişinin çağrısına kulak asmayıp pencereye sırtını döndü.

Jeonghan sesler yüzünden huzursuzdu. Bebeği de kucağında durmadan ağlıyordu. "Gönder onları." dedi.

Joshua balkona yöneldi. Kalabalığı tepeden seyrederken yüzündeki sırıtışa hakim olamıyordu. Onlara istediği gibi hükmedebilir, hatta müritleri peşinde koşturabilirdi. Yüzündeki ifadeyi silip ciddiyetle kalabalığa seslendi: "Hepiniz evinize dönün."

"Onu bize göstermeyecek misiniz?"

"Efendim, yüce Aziz bir kez olsun yüzümüze bakamaz mı?"

Joshua "Minnetinizi böyle mi gösteriyorsunuz?! Onu huzursuz edip kapısında yığılarak mı? Onun hürmetine kiliseye gidip dua edip adak adamanız gerekmez mi?" diyerek topluluğa seslendiğinde kalabalık, sözleri doğru bulmuştu. Kendi aralarında Joshua'nın haklı olduğunu konuştular ve kalabalık yavaş yavaş dağıldı.

Kısa süre içinde Joshua kilisenin saygıdeğer din adamı olmuştu. Halkın kiliseye yaptığı bağışlar artmaya başladı. Olay hakkındakiler bölge dışına da yayılmıştı. Böylece kilisenin savunması artırılmış, daha sıkı bir yönetim hakim olmuştu. Artık Jeonghan'ın kaldığı yere yaklaştırılmıyordu insanlar.

Geçen bir ay sonrası kız bebek doğumları artmıştı. İnsanlar tanrıya minnetini ödemek için tapınaklara gidiyor, adaklar adıyor ve bağışlar yapıyordu. Henüz büyük kesimin Jeonghan'dan haberi yoktu, fakat onun bulunduğu bölgede olay hızla yayılmıştı. Olayı resmetmek, kayda almak ve haberini yapmak isteyen zanaatkarlar ve sanatçılar sıraya girmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARGA ~ JeongcheolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin