Neslihan, Güven'in yaralarını sardıktan sonra sessizce odadan çıkmayı planlıyordu. Ancak tam kapıya ulaşmak üzereyken, arkasından gelen derin bir nefes sesi durdurdu onu. Güven, biraz toparlanmış gibi görünüyordu, ama yüzündeki yorgunluk hâlâ ağır bir yük gibi asılıydı.
Güven: Neslihan...
Güven'in sesi, hem acı hem de arzuyla doluydu. Neslihan, istemeden durakladı. Bir adım daha atarsa her şeyin daha da karmaşık hale geleceğini biliyordu, ama o sesi duymazdan gelmek de imkânsızdı.
Arkasını döndüğünde, Güven ona doğru birkaç adım atmıştı. Yüzü gölgelerde kalmış, ama gözleri yoğun bir karanlığı içinde barındırıyordu. Neslihan, bu bakışı daha önce de defalarca görmüştü, ama bu sefer bir şey farklıydı. Aralarındaki mesafe azalırken Güven'in varlığı odayı kaplamış gibiydi.
Güven:Gitme...
Güven, Neslihan'ın kolunu nazikçe, ama kararlı bir şekilde tuttu. Parmaklarının dokunuşu, onun ne kadar hassas olduğunu hissettiriyordu, ama altında yatan o karanlık gücü de inkâr edemezdi.
Neslihan, gözlerini Güven'in gözlerine dikti.
Neslihan:Ama ben gitmek istiyorum Güven... yeniden özgür olmak istiyorum...
Güven, bir adım daha attı ve onu köşeye sıkıştırdı. Neslihan, sırtını duvara dayadı, kaçacak hiçbir yeri yoktu artık. Kalbi hızla atıyordu. Bu anı, ikisinin de bilinçaltında hep beklediğini hissetti. Güven'in nefesi tenine yakınlaştıkça, aralarındaki gerilim artıyordu.
Güvrn:Senin gitmene izin veremem Neslihan....
Güven'in sesi alçak, ama tehditkârdı. O anın sıcaklığı ve yoğunluğu, Neslihan'ı içine çekiyordu. Kalp atışları hızlanmış, düşüncelerinin hızıyla rekabet ediyordu. Ama bu karşı koyulamaz yakınlıkta bile, Güven'in içinde başka bir şeyler vardı; öfke, korku ve kontrol etme isteği.
Neslihan derin bir nefes aldı.
Neslihan:Beni bırakman gerek (bu sefer sesi eskisi kadar güçlü değildi)
Çünkü kalbinin derinlerinde, belki de bırakılmayı istemediğini biliyordu.
Güven, başını eğip Neslihan'ın gözlerine baktı.
Güven:Seni bırakmak mı? (fısıldadı) "Seni bırakmam demek, kendi karanlığımdan vazgeçmem demek. Bunu yapabilir miyim, bilmiyorum."
Bu itiraf, ikisi için de şok edici bir yankı yarattı. Neslihan, Güven'in içinde hâlâ kendine ait bir şeyler bulmaya çalışıyordu, ama bu kadar derin bir karanlıkla nasıl başa çıkabileceğini bilmiyordu.
Bir anlık sessizlikte, ikisinin de nefesleri hızlanmıştı. Neslihan, Güven'in ellerini omuzlarına koyduğunu ve yüzünün ona yaklaştığını hissetti. Aralarındaki çekim dayanılmaz bir hal almıştı. Güven'in bakışları ona daha da yaklaştıkça, Neslihan içindeki korkuyu ve arzuyu bastırmaya çalışıyordu, ama başarılı olamıyordu.
Güven, dudaklarını Neslihan'ın dudaklarına yaklaştırdı. O an, her şey durmuş gibiydi. Neslihan'ın içinde kopan fırtına, ona bir yandan direnmesi gerektiğini söylerken, diğer yandan tüm duyguları bu anın içine akıyordu.
Zaman durmuş, dünya sessizleşmişti. Ama o an bile, zihninin bir köşesinde yankılanan uyarıcı bir ses vardı: Bu doğru değil. Bu yol seni karanlığa götürecek.
Tam olarak neyi hissettiğini bilemeden, içindeki o uyarıcı ses tüm vücudunu ele geçirdi. Güven'in dokunuşu yumuşaktı, ama altında hissettiği karanlık Neslihan'ın gözlerini açmasına neden oldu. Bir an daha bekledi, ama sonra, bir refleksle, onu itti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanla Yazılan Bir Aşk
RomanceGizli sırların ve ihanetlerin dünyasında, intikam ve tutkunun iç içe geçtiği bir hikaye, iki kaderi çarpıştırıyor. - Küçük bir çocuk, anne ve babasının vahşice öldürülüşünü çaresizce izliyor. -Şimdi yetişkin bir adam, karanlık ve tehlikeli bir aura...