O an, Neslihan'ın zihni tamamen boşalmıştı.Kalbindeki her karışık his, öfke, sevgi ve pişmanlık o an anlamını yitirmişti. Tek bir şey vardı zihninde...Güven'i yaşatmak!
Güven, hayatla ölüm arasında asılı kalırken Neslihan, mesleğine sıkı sıkıya sarılarak profesyonel kimliğine büründü. Öfkesini, korkusunu ve sevgisini arka plana atarak doktor rolünü üstlendi.
...........Hastane koridorlarında koşarken, Neslihan doktor arkadaşlarına ve ameliyathane ekibine bilgi veriyor, operasyonu yöneteceğini bildiriyordu. Her adımda zihnini daha da güçlendiriyordu. Tüm duygularını bir kenara bırakmaya çalışarak, Güven'in kurtulması için gereken her şeyi düşünüyordu.
Ameliyathaneye ulaştıklarında ekip hazırlıklara başlamıştı. Güven'in kalp atışları zayıf olsa da devam ediyordu. Neslihan ellerini dezenfekte ederken....
"Onu yaşatmak zorundayım," diye içinden geçirdi.
...........Ameliyatın ilk saatlerinde, kanamasını durdurmaya ve iç organlarına gelen hasarı onarmaya çalıştılar. Neslihan, her kesiğinde, her müdahalesinde Güven'in yaşaması için dua ediyor, kalbindeki korkuyu bastırmak için tüm odaklanmasıyla işine sarılıyordu.
Bir ara gözleri Güven'in yüzüne kaydı. Kalbi sıkışsa da elleri titremedi, profesyonelliği elden bırakmadı.
..........Ameliyathane kapısı yavaşça açıldığında, Neslihan yüzünde yorgun ama kararlı bir ifadeyle dışarı çıktı. Güven'in hayatını kurtarmak için saatlerce süren bir mücadele vermişti, ama şimdi onun yaşadığını bilmenin verdiği huzur vardı. Yine de bir şey eksikti; kalbindeki o ağırlık hâlâ duruyordu.
Tam o sırada, Ahmet endişeyle ona doğru yaklaştı.
Ahmet: Neslihan kızım... nasıl Güven? İyi mi? Yaşayacak mı?
Neslihan, sakin bir ifadeyle Ahmet'e baktı, onu teselli etmek istercesine hafif bir gülümseme belirdi yüzünde.
Neslihan: Merak etmeyin Ahmet Bey. Ameliyat başarılı geçti, şu anda durumu stabil. Sadece uyanmasını bekleyeceğiz... Bu biraz zaman alabilir.
Ahmet, bu sözlerle bir nebze rahatlamış olsa da gözlerinde hâlâ bir tedirginlik vardı. Bu esnada koridorun diğer ucundan bir ses duyuldu.
Ayşe: (Telaşla koridor boyunca koşarak gelir) AHMET... OĞLUM GÜVEN... nasıl? Lütfen söyle bana, yaşadığına emin misin?
Ahmet, Ayşe'ye doğru dönerek onu sakinleştirmeye çalıştı. Kadıncağızın yüzünde endişe dolu gözyaşları süzülüyordu. Ayşe, gözlerini Neslihan'a dikti; tanımadığı bu genç kadın, oğlunu kurtaran kişi olabilirdi ve o an minnet ve korku arasında gidip geliyordu.
Ahmet: Ayşe, sakin ol. Neslihan kızımız Güven'i kurtardı, durumu iyiymiş.
Ayşe, gözlerinde minnet ve rahatlamanın birleştiği bir bakışla Neslihan'a döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanla Yazılan Bir Aşk
RomantizmGizli sırların ve ihanetlerin dünyasında, intikam ve tutkunun iç içe geçtiği bir hikaye, iki kaderi çarpıştırıyor. - Küçük bir çocuk, anne ve babasının vahşice öldürülüşünü çaresizce izliyor. -Şimdi yetişkin bir adam, karanlık ve tehlikeli bir aura...