Correlate • Barış Alper Yılmaz

10

İki gun içinde regl olsursam diye bedenimle girdigim iddia sonucu kaybetmis bulunmaktayim😐

pinkmeowfloyd senin yuzunden oldugu icin azicik vicdan yap sende

İyi gunler, iyi okumalar❤

+18 bölümdür, rahatsız olacaklar direkt atlasın lütfen🙏

~

Başımdaki zonklama ile yavaşça olduğum yerde kıpırdandım. Bu hareketimle direkt yüzüm buruşmuştu. Ağzımdaki iğrenç tadı fark etmekte buna sebep olmuştu. Ağır ağır gözlerimi aralamaya çalıştım. Odanın içine hafif giren rüzgar beyaz bir perdeyi savuruyordu. İyi de ben cam açık yatmazdım ki? Ayrıca bu benim evimin perdesi bile değildi?

Ağzımdaki kuruluğun getirdiği etki ile birkaç kere ağzımı açıp kapattım ve iki elimi de ağrıyan başıma koydum. Üzerimdeki ağır yorgana rağmen kıpırdadığım an elektrik çarpmış gibi kendime gelmiştim. Yorganı hafifçe kaldırdım.

Kıyafetim yoktu. İç çamaşırlarım vardı. Pijamalarım nerdeydi?

Ya da direkt ben nerdeydim?

Yanımdan gelen derin bir nefes ile yutkundum. Odada tek değildim galiba. Korka korka kafamı yana çevirdiğim de biri vardı.

Yüz üstü yatmış bir halde kendi yastığına sarılmıştı. Yüzü bana doğru dönüktü. Uykudan dolayı şişen dudakları ve burnu vardı. Hafif aralık olan ağzından derin derin nefesler alıyordu. Uykunun etkisiyle yanakları bile dolgundu. Kaşları ise hafif çatık bir haldeydi. Üzerindeki yorgan çıplak sırtınının birazını kapatmıştı. Gördüğüm kaslı sırt bile umrumda değildi şu an. Umrumda olan neden Barış Alper ile aynı yatakta olduğumdu?

Düşünmeyi bir dakika kenarıya bırakarak yanımdaki heybetli bedeni uyandırmamaya çalışarak üzerimdeki yorganı yavaşça kaldırdım. Çıplak ayaklarımın soğuk laminente değmesi ile zor bir nefes aldım. Umarım ses çıkarmıyorlardı.

Kafamı yere eğince yerde iki seksen duran kırmızı elbisemle bakıştım. Ağzımın kuru olmasını bilmeme rağmen sanki işe yarayacakmış gibi dudaklarımı dilimle ıslatmaya çalıştım. Yatakta ses çıkarmamak adına ayağa kalktım ve dağılan, öne düşen sarı tutamlarımı geriye doğru ittirdim. Yere eğilerek elbisemi bir hamleyle almamala başıma giren ağrı ile gözlerim doldu.

Güzel bir bok yemiştim. Aferin bana.

Elbiseyi giymeden yavaş ve nazik adımlarla kocaman, gri ve beyaz renklerin ağırlıklı olduğu odanın içinde yürüdüm. Yerde duran gömleğini ayağımla ittirdim. Ancak yerimde aniden durdum. Yatakta birden kıpırdanması ile ona baktım. Benim kafamı koyduğum yastığı kolunun altına çekerek kocaman yatakta daha çok yayıldı.

Odayı incelemek istemediğimden kafam önümde kapıya ilerledim ve kapalı olan kapıyı sakince açarak kendimi dışarıya atmamla sırtımı yasladım.

"Umarım sadece çıplak uyumuşuzdur." derken kalbimin ağzımın içinde atmasını umursamadan kısa kırmızı elbisemi üzerime geçirdim. Sırtımdaki fermuarı zor da olsa kendi el becerimle kapattığımda parmak uçlarımda olmaya özen göstererek uzun, ince koridorda yürümeye başladım. Kırık beyaz renginde mermere sahip olan düz bir merdivende de indikten sonra kendimi direkt salonda bulmuştum.

Yerdeki topuklu ayakkabılarıma baktım, hemen yanında olan kemeri görmezden geldim. Yere çökerek tek hamlede ayakkabıları elime aldığımdan çantamı bulmak adına etrafa baktım. Açık gri koltukların yanında yerde öylece duruyordu. Ona doğru ilerleyeceğim sırada ayaklarıma değen tüylü şey ile durmak zorunda kaldım.