İyi tatiller💋
~
3. Kişi'
Genç adam, arabanın el frenini çektikten sonra derin bir nefes aldı ve koltukta biraz hareket etti. Kafasını biraz geriye atarak koltuğa yasladı. Fazla yorgundu. Antrenmandan çıkar çıkmaz buraya gelmişti. Hiç gelmek istememişti hatta. Bu kadar işinin arasında bir de buraya çağırılmıştı. Onu boş gezenin boş kalfası falan mı sanıyorlardı acaba? Böyle bir imaj bile çizmediğinden emindi.
Daha fazla onu çağıran kişiyi bekletmemek adına kontağı çevirdi ve anahtarı elinde bir tur sallayarak arabadan indi. Kafasındaki şapkaya dokunma gereğinde bile duymadı. Her zaman geldikleri yerdi. Bir çay içip de kalkacaktı.
Kafeden içeriye girdiğinde tanıdık o yüzü görmesiyle derin bir nefes aldı.
Korhan Ergin.
Devin'in, Korhan Bey'in bu yaptığı hareketten haberi bile yoktu. Olsaydı geçenkinden daha büyük bir kavga çıkardı emindi. O yüzden kıza haber etmemişti. Zaten buraya neden çağırıldığından bile emin değildi. Ne hakla onu buraya çağırmıştı ki Korhan Bey? Tüm yemek pis pis bakışlara yeterince maruz kalmıştı zaten. Sırf Devin var diye de susmuştu. Yoksa bu adama tahammül edilmezdi.
Barış, adama seslenme gereğinde bile bulunmadan sandalyeyr birden oturmasıyla Korhan Bey bakışlarını camdan ayırarak karşısındaki adama çevirdi.
Salak değildi Korhan Bey. Karşısındaki adam hakkında çıkan her haberi en ince ayrıntısına kadar biliyordu. Her gece başka bir kadının koynundan çıktığı söylenilen adama kızı aşık olmuştu. Bu yanlıştı. Her ne kadar Devin'i uyarmak istese de bu saatten sonra kızı buna zor izin verirdi. Onu kırdığının elbette farkındaydı. Ama onun mizacı buydu bir kere. Askeri Liseden beri hep böyle yetiştirilmişti. Sert ve katı kuralları olmak zorunda gibi olmuştu hep. Devin'e karşı ayrı bir sert olmasının sebebi ise kendi kapasitesini kullanmadan kızının bu ülkeden gitmek istemesiydi. Hangi baba evladının kötülüğünü isterdi ki? En azından seven hiçbir baba istemezdi. O da istememişti. Ablası Sevgi gibi Türkiye'de güzel bir üniversitede okusun istemişti sadece. Ancak onun mutluluğunu görüyordu. Devin gerçekten şu an ki hayatından mutluydu. Ülke ülke geziyordu. İngilizce bir yana çoğu dili az çok konuşabiliyordu. Sürekli eğleniyordu. Bir de Sevgi'ye bakıyordu. Masabaşı işinden sürekli yakınan biricik kızı Sevgi'ye. Korhan Ergin'in eseri Sevgi Ergin'e bakıyordu. Eserinden gurur duymuyordu. Bazen de şükrediyordu. İyi ki Devin bana baş kaldırdı diye. Yoksa o da ablası gibi mutsuzluk çukurunun içinde düşecekti.
"Buyrun Korhan Bey? Beni neden bu kadar acil çağırdınız?" dedi Barış. Sakin kalmak istiyordu ancak biraz zor olacaktı. Bu buluşmaya hiç sıcak bakmamıştı ki hâlâ bakmıyordu.
Korkuyordu.
"Biraz konuşalım istedim delikanlı. Çay içer misin? Kuru kuru gitmez."
Barış sadece kafasını salladığında Korhan Bey garsona iki çay işareti yapmıştı.
Fazla kalıplı bir adamdı. İki metreye yakın boyu vardı hatta iki metre bile olabilirdi. Gerçi Devin'de uzun bir kadındı. Babasına çektiği belliydi. Adamın yer yer grileşen dolgun saçları vardı. Keskin bakan gözleri, kalın kaşları, sert ve kemikli bir çenesi vardı. Bedeninin kastan ibaret olduğuna emindi. Bir vursa Barış'ı komalık ederdi kısacası.
"Korhan Bey benim işim var yalnız. Yavaş yavaş konuya girseniz mutlu olurum." dedi en sonunda. Kalabalık ortamdaydılar ya adamın ona bir şey yapamayacağının cesareti vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Correlate • Barış Alper Yılmaz
FanficBu adam mı benden hoşlanıyordu? Gerçekten böylesine bir adam mı beni istiyordu? Belki istiyordu ancak bunun duygusal olmadığına bu saatten sonra o kadar emindim ki. Beni sadece arzuluyordu. Daha fazlası bu adamdan beklenmezdi.