21

1K 147 130
                                    

Opuldunuz💋👳

~


Gergin bir şekilde bacağımı sallarken bir taraftan da Sinan Bey'i dinlemeye çalışıyordum. Ancak gerçekten sadece çalışıyordum.

Barış'ın reklam çekimini yapmaya beni göndermişlerdi. Her ne kadar Skechers'ın fotoğrafçısı olsa da Barış Hazretleri 'Devin Hanım çekmezse bu çekimi gerçekleştirmem' diye insanlara şart koşmuştu. Ayıp etmişti, milletin işi gücü zaten varken bir de utanmadan beni yanında sürüklüyordu. O da yetmiyor Koray'da bizimle geliyordu. Zaten üç gündür gergin olan araları sürekli dip dibe olmaktan daha gergindi.

Zorlama iş yapıyorlardı.

"Anladım Sinan Bey. Çaylar bitince başlarız olur mu?"

Adam gülümsedi, "Tabii Devin Hanım." diyerekten yanımdan kalktı.

Koray'a döndüm, "İşin var mı akşam?" gözlerimi kısarak suratına baktığımda masanın üzerinde duran güneş gözlüğümü taktım. Her ne kadar bir şemsiyenin altında oturuyor olsak da rahatsız ediyordu güneş.

Boğazını temizlerken Barış'a baktı, "Yeliz ile buluşacağım."

"Ağzını sikerim senin. Abla de ablama." diye yükseldi Barış sessizce. Etraftakilerin duymasını istemiyordu haliyle.

Koray omuz silkti. Artık bu konuda Barış'tan ne korkuyor ne de çekiniyordu. Dayak yemeyeceğine emin gibiydi ama biraz daha böyle rahat rahat bahsederse diğeri tarafından fena pataklanacaktı.

"Alış abi artık. Yeliz'le ilişkim var."

Barış dilini damağına vurarak gözlerini kapattı ve sinirle nefes aldı.

Sakin ol Devin.

"Bana bak çocuk, götünü keserim senin. Beni anladın mı? Neyin özgüvenini yaşıyorsun bilmiyorum ama insan içi demem götünü keserim. Kimse alamaz elimden." işaret parmağını Koray'a doğru doğrulttu.

"E yalan mı söyleyeyim? Sevgilim." derken sakin olmaya çalışsa da korkmaya başladığını dizini titretmesinden anlamıştım.

"Hâlâ sevgilim diyor ya! Oğlum sen bana bela mısın kaç gündür?"

"Neden abi?"

"Ablam lan o benim! Yavşak yavşak konuşup asabımı bozma." dedi sertçe. Pek de yakışıklıydı.

Koray hâlâ umursamıyor gibi davranmaya devam ediyordu, "Senin ablan benim manitam. Alış artık kaç gün ol-"

Her şey çok ani olmuştu. Barış oturduğu yerden öyle bir kalkıp ayaklanmıştı ki masanın üzerinde iki bardak çay da yeri boylamıştı. Fevri hareketini fark etmiş olacak ki bize bakan ekibe döndü ve gülümsedi, "Şakalaşırken oldu, kusura bakmayın."

Demet olduğunu öğrendiğim kadın Barış'a içten bir şekilde güldü, "Barış Bey saçmalamayın ne kusuru! Herkesin başına gelebilir." diye ince sesiyle konuştu.

Bu kadar uzatmaya gerek var mıydı? Sanmıyorum. Alt tarafı sorun değil Barış Bey diyecekti.

Barış kadına kafa salladı ve sadece gülerek baktı. Geri Koray'a döndü, "Bana bak bir kelime daha ederken dilini keserim senin. Şakam yok. Etrafta insan var demem sikerim seni." derken o kadar korkutucu bakıyordu ki yanımdaki Koray'ın ürktüğüne emindim maalesef.

Ayrıca sinirlenince çok ağzı bozuluyordu.

Klasik bir erkek gibi.

Gözlerimi kısarak Barış'a baktım, "Küfür etmen bittiyse çekime başlayalım mı?"

Correlate • Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin