Yine başladım bie günü 3 bölümde anlatmaya. Zira bundan vazgeçemiyorum.
Yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumalar.
..."Onunla tanışırsam, kızmam."
Kollarını etrafımdan çekti. "Hala Keman çalıyor musun?" Lafı güzelce itinayla yağlayıp sokmuştu. Hemde en ince kılcal damardan. Gülümsedim. Acı gülümsememi anlamadı.
"Evet. Dinlemek ister misin?" Dağıtmam lazımdı. Şu ruh halinin bir an önce başka şeye odaklanması lazımdı.
"Her zaman." Dedi. Her zaman beni dinlemek isterdi. Şaşırmadım. Kemanıma doğru ilerledim. Abim bu sırada yatağa oturmuştu. Keman kutusunu yere koyup fermuarlarından açtım. İşte.
Bulutum.
Onu bağlı tutan cırt cırtı açtım. Kemanı yavaşça elime aldım. Çok farketmezdi. Hafifti fakat çaldığım şarkılarla ahenkle dans ediyordu. Rengi koyu kahveydi. İç taraflara doğru biraz açılıyordu. Sıradandı. Çünkü hala ilk kemanımı çalıyordum. Bazen çalmak bile istemezken abime çalmak için can atıyordum.
Kemanı kenara koydum. Akordu tamam değildi. Onu yapmam gerekiyordu. Öncesine yastığı kemanın arkasına taktım. Ardından akort için telefonuma uzanacakken bir mesaj ile telefonum titredi. Masanın üstündeki telefonu yerde otururken aldım.
Şeftali kompostosu: ne yapıyorsun?
Hemen mesajını yana kaydırıp akort uygulamasını açıp Kemanı hemen tellerin sonundaki küçük yuvarlaklardan ayarlamaya başladım. Bitirdiğim zaman yine mesaj geldi.
Şeftali kompostosu: cevap ver.
Zengin aptal züppe sübyancı dövmeli mal baron. Benim ne yaptığımı mı merak ediyordu. Telefonu sessize aldım. Keman yayımı da reçineledim.
Kemanımı boynuma koydum. Çenem ile destekledim. Arşemi önce tellerin üzerine gezdirdim. Boş tellerin sesi anın duyguları ile kalın do da bitirdiğimde Arseni hatırlattı. Biraz daha bastırdım kalın do ya.
"Abim."
Hemen başımı kaldırdım. "Abicim."
Bana ellerini arkada yatağıma dayamış bir şekilde bakıyordu. Yakışıklı abimin bu bakışına düşenler olabilirdi. Ailenin tek erkeği olarak yakışıklılığın hepsini çekmişti.
Boş telleri rahat bırakıp ezberimde olan hatırla sevgili şarkısını çaldım. 2 dakika sürdü ya da sürmedi. Yorum katarak çalmak daha hoştu. Dilan hocamdan çok istemiştim. O da en sonunda bana yorumlu halin yazmıştı.
Tek sıkıntı. Kendi çalmak istediğim şarkıları kendim bulunca o da bundan nasipleniyordu. Sorunum yoktu. Türk sanat müziği rast şarkıları her zaman vardı.
Karlı kayın ormanındayı çalmaya başladım. Uşak basmam gerekiyordu. Geri dönüşlerde si bastığım yeri biraz kaydırarak bastım.
Bitiğinde 5 dakika çoktan bitmişti. "İsteğiniz var mı yakışıklı?" Dedim.
"Hepsini çalmanı isterim. Öğrendiklerinin."
Sen bir aysın, Sevdim bir genç kadını, Jane maryam çaldım. Sonunda ayağa kalktım. Hepsini çalmamıştım. Sevdiklerimi çalmıştım. Kemanı kenara koydum. Keman askılığım bile yoktu.
Karşımdaki abime eğilip selam verdim. Alkışladı sanki çok büyük bir devlet tiyatrosunda baş müzisyenmişim gibi gürdü. Kapı çalınmadan açıldı.
"Bensiz mi? Hani bana!" Ablam koşarak yanıma grldi. Beni kollarına alırken abime "sen bittin." Dedi.
"Kapıdan dinlememişsin gibi konuşma." Dedi. Abim ablama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AH BE FİZİK!?+18
ChickLitARSEN BORA KUYUMCU Kardeşinin ölümüne tanık olan adamın aynı zamanda babasının ölümüne tanık olduğunu bilmeyen adam, onun sevgilisini öldürmeye kalkar. Fakat onun sevgilisinin arkadaşına yavaş yavaş aşık olur. Ona bile zarar vermişken hemde. İşle...