Üç ay geçti. Hâla dışlanan biriyim. Mutlu değilim. Üzgün de degilim. Bir çok kez Myungsoo'nun kardesiyle konuşmaya çalıştım. Ama her seferinde ters cevaplar veriyor. Düşündüm de artık Myungsoo'ya yük olmamalıyım. Benim yüzümden kardeşiyle de arası bozuldu. Ama gidecek yerim yok...
~ ~ ~
Kapı çalıyordu kapıya kimse bakmayınca sopamı elime aldım kapıya doğru yürüdüm kapıyı açtığım da annem dediğim o pisliğin sesini duydum.
"Oh demek buradasın.. Yürü eve gidiyoruz Naeun!!"
"Ben gelmek istemiyorum!!"
Kolumu tutarak beni çekiyordu.
"Yürü dedim sana Naeun! Annenin sözünü dinle bir kez de!"
"Anne mi?? Annemisin ki sen!?"
Gözlerimden yaşlar akıyordu. Onunla o eve gitmek istemiyorum. O leş gibi alkol kokan eve bir daha gitmek istemiyorum.
"Kimse sesimi duymuyor muu imdaaattt !!"
Evde kimse yoktu. Myungsoo olsaydi çoktan kurtarmaya gelmişti..
Saçımdan tutarak beni sürüklemeye başladı. Eve gidene kadar yerlerde sürükledi beni.. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Eve girdiğimizde ciğerlerim alkol kokusuyla doldu..
"Pislikkk !! Ne istiyorsun benden nee!!.."
Saçımdan tuttu ve beni duvara fırlattı.
"Bir daha bana pislik dersen bir hafta yemek yiyemessin anladın mı?"
Hiç birşey söylemedim sadece ağlıyordum. İçimde oluşan duygu sadece nefretti. Bir anlık annemi orada öldürmek istedim.
Kalbim yanıyordu. Sevgiden değil tam tersi nefretten.
Evde çıt ses yoktu. Annem belliki evden çıkmıştı. Anne dediğime bakmayın pisliğin teki işte. Mecburen anne diyorum.
~ ~ ~
İki gün geçti. Myungsoo beni merak ediyor mudur acaba? Belkide beni arıyordur. Yada yokluğumun farkına bile varmamıştır.
~ ~ ~
Evin içi leş gibi alkol kokuyor. Burada kalmaya devam edersem ciğerlerim iflas edecek. Gidecek yerim olsa bir saniye daha durmazdim burada ama yok gidecek yerim yok..
Sürekli düşünüyorum. Mutlaka gidecek bir yerim olmalı...
Aha!! Buldum! Teyzem var! Yaşıyorsa kesin beni kabul eder! Çünku beni en çok o sevdi..
Sırt çantama bir kaç tane kıyafet ve kör olmadan önce az miktarda ki biriktirdiğim paramı koydum. Annem evde değildi. Sopamı da alarak evden çıktım. Taksi çağırdım ve teyzemin yaşadığı yerin adresini söyledim. Tabi teyzem hala beş yıl önce ki evde yaşıyorsa...
Taksiden indikten sonra biri omuzuma dokundu. Korkarak geri çekildim.
"Sende kimsin!?"
"Oh~ Naeun.. Sen misin?"
"Evet ben Naeun... Ya sen kimsin? Teyze sen misin?"
"Evet ben teyzen.. Naeun ne kadarda büyümüşsün! Cok güzel bir kız olmuşsun"
Teyzem bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Onu çok özlemiştim.. Birlikte eve girdik. Yemek hazırladı. Birlikte yemek yedik. Teyzemle konuşmaya başladık.
"Naeun hala göremiyorsun değil mi?"
"Şey.. Evet."
"O lanet olası annen hala gözlerini açtırmadı yani öyle mi?!! Nasıl bi kardeşim var benim. Utanıyorum.."
"Boşver teyze."
"Peki, sana nasıl davrandı?"
"İyi denemez. Aslında kötü davranıyordu. Evden kaçtım sonra çok iyi bir erkekle karşılaştım ismi de Myungsoo. Ama annem beni buldu eve geri getirdi ve ben yine kaçtım... Teyze senin durumun nasıl?"
"Myungsoo ismi biryerlerden tanıdık geliyor ama neyse..
Benim durumum orta derece işte. Evlere temizliğe gidiyorum..""Zor mu peki?"
"Bazen.."
"Teyze bende evlere temizliğe gitmek istiyorum."
"Naeun olmaz.. Göremiyorsun.. Kazaya neden olabilirsin."
"Yerleri silerim.. Kolay işler yaparım. Kör olmak bütün gün evde yatmak değildir.."
"Peki.. Senin dediğin olsun Naeun.. Gece oldu uyuyalım."
Yatağa yatırıp üstümü örttü.
"İyi geceler Naeun.."
"İyi geceler teyze.."
Gözlerim hafiften kapanıyordu... İçimden iyi geceler Myungsoo dedim ve uyudum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP YARASI
Teen FictionHayatımız da Hayallerimiz Kadar Güzel mi? ~ ~ ~ Belki... Benim hayatım karanlık. Gördüğüm tek şey iç karartıcı siyah..