Tahminen hastanedeyim. Kemiklerim sızlıyor. En çokta başım ağrıyor..
"Teyze burda mısın?"
"Naeunnn! Yavrum iyi misin?"
"İyiyim.."
Teyzemin o hüzünlü sesini duyduğumda daha fazla üzülmemesi için sadece iyiyim diyebildim.
"Keşke temizliğe gelmeseydin.. Şimdi daha kötü oldun.. Neden gelmene izin verdim ki?.."
"Senin suçun değil teyze.. Hem ben cok iyiyim. Hemde cok.."
"Peki Naeun.. Sana kahve getireceğim bekle.."
"Tamam teyze.."
~ ~ ~
"Naeun.."
"Myungsoo.."
"İyi misin?"
"Oh ~evet çok iyiyim.."
İyiyim derken hafifçe gülümsedim.. Ama canım yanıyordu en çokta kalbim acıyordu bir anda gözlerim doldu..
Myungsoo hızlıca bana sarıldı.
"Naeun.. İyi değilsin.. Benim yüzümden oldu.. Özür dilerim.. Özür dilerim..."
"Senin bir suçun yok ayağım takıldı düştüm.. İyiyim Myungsoo iyiyim.."
"Yalan söyleme Naeun.. Seni kardeşim itti gördüm.. Canın acıyor biliyorum.."
"Doğru kardeşin itti.. Ama nerden bilebilirsin ki canımın acıdığını?.."
"Her insanın kalp atışı farklıdır.. Ama kalbinin atışı benim kalbimin atışıyla aynı. Sana sarıldığımda hissediyorum Naeun.."
"Bu çok saçma.."
Myungsoo yanıma oturdu. Ayaklarını uzattı.
"Kafanı kalbime koy.."
Yavaşca kafamı yana doğru koydum.
"Şimdi hissedebiliyor musun? Duyabiliyor musun kalbimin atışını?"
"Evet... Evet duyabiliyorum.."
"Naeun senden hoşlanıyorum. Bunu sana daha kaç kez söylemeliyim?"
Kafamı çektim. Myungsoo'yu ittim.
"Bir daha benden hoşlandığını duymak istemiyorum Myungsoo.."
"Sende benden hoşlandığını söylemiştin.."
"O sadece bir anlık sana karşı hissettiğim şeydi.. Sadece bir anlıktı.. Artık görüşmeyelim."
Myungsoo'dan hoşlanıyordum.. Ama körüm ben kör.. Hayatına girdim ve mahvettim. Bir daha olmaz.. Bir kez daha hayatına girip daha da mahvedemem..
"Hayır Naeun.. Beni seviyorsun.."
"Myungsoo.. Senden rica ediyorum.. Kendi halimde bırak beni.. Benim için bir seyler yapmaya çalışma.. Senin önünde uzun bir yol var devam et!.. Ben okula bile gitmiyorum. Doğru düzgün bir geleceğim yok!. Lütfen beni bırak kendi yoluna bak.."
"Peki Naeun.. Peki.."
Myungsoo saçlarıma dokundu.. Myungsoo' nun yüzüne baktım.. Ama göremedim. Kördüm işte zavallı bir kör.. Myungsoo'nun gittiğini hissettim. Kapı açıldı.
"Naeun.. Kahveni getirdim biraz geç oldu ama al iç.."
Gelen teyzemdi..
"Saol teyze.."
"O oğlan.. Myungsoo yani.. Odadan ağlayarak çıktı bayağı kötü görünüyordu.. Bir sorun mu var?"
"Ne!.. Oh hayır.. Birşey olmadı..
Myungsoo çok iyi biriydi belkide beni çok seviyordu.. Belki değil.. Cidden çok seviyordu.. Myungsoo' nun göz yaşlarını silmek isterdim. Yüzüne son bir kez dokunmak.. Son kez sarılmak isterdim.. Ama ona sadece bağırdım gitmesini istedim.. Oysa ki o gitmeden önce saçlarıma dokunup okşamıştı.. Tüm sevgisini bana verip öylece gitmişti..
Şimdi kötü hissediyorum.."Teyze.. Hastaneden ne zaman çıkacağız?"
"Doktor iki gün sonra dedi.."
"Off.. Peki. Biraz uyuyacağım.."
Aslında hiç uykum yok. Sadece zamanın hızlı geçmesini istiyorum. Hem uyurken herşeyi unutuyorum.
"Peki Naeun.. İyi uykular.. Birşey olursa yanındayım seslensen yeter.."
"Saol teyze.. İyi ki varsın.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP YARASI
Novela JuvenilHayatımız da Hayallerimiz Kadar Güzel mi? ~ ~ ~ Belki... Benim hayatım karanlık. Gördüğüm tek şey iç karartıcı siyah..