~8~

94 13 0
                                    

Son iki gün iki yıl gibi geldi. Geçmek bilmiyordu saatler.. Ama sonunda hastaneden çıkabildik..

Eve girdik.. Teyzem çorba yapmak için mutfağa girdi. Bende radyoyu açtım.. Müzik dinlersem belki daha iyi hissederim diye düşündüm.

Güzel bir müzik çalmaya başladı.. Her kim söylüyorsa sesi çok güzeldi.. Şarkıya sessiz bir şekilde dolu gözlerle eşlik ettim. Şarkı bittikten sonra biri konuşmaya başladı.

"Evet arkadaşlar şimdi de bu haftanın konusunu konuşacağız.."

Sanki bu sesi bir yerlerden tanıyordum...

"Hayat bazen yüzünüze güler.. Yada siz öyle sanarsınız.. Hayat gülüyormuş gibi yapar ve sizi herşeyin güzel olacağına inandırır... Sonrada bir ton acı verir ve gider.. Canınız yanar.. Hayat her zaman mutluluk getirmez.. Ama unutmayın ki her zaman acı da getirmez.. Benim için hayat gülümsemişti. Yada ben öyle sanmıştım.. Bilmiyorum.. Belkide hayat yeniden gülümser.. Bugünlük bu kadar.. Yarın aynı saatte görüşmek üzere."

Dinlerken gözlerim dolmuştu. Radyo da şarkı söyleyen ve konuşan kişi Myungsoo'ydu.
Ağlamaya başladım.

"Naeun.. Yavrum neoldu neden ağlıyorsun?"

Hemen gözlerimi sildim..

"Oh birşey yok.. Gözlerim sulandı.."

"Bende birşey oldu sandım.."

"Sorun yok teyze.."

Hafifçe gülümsedim. Teyzem çorbamı getirdi.. Çorbayı içtim.. Hava almalıydım.. Buna çok ihtiyacım vardı.

"Teyze hava almaya dışarıya çıkabilir miyim?"

"Tamam birlikte gidelim."

"Hayır teyze.. Tek gideceğim.. Lütfen.."

"Peki sen bilirsin.. Ama gecikme Naeun.."

"Tamam teyze.."

Sopamı alarak evden çıktım.. Myungsoo ile gittiğimiz sahile gittim. Rüzgar esiyordu..

"Naeun.."

"Myungsoo!!.."

"Neden geldin?"

"Şey.. Evde bunaldım hava almaya geldim.."

"İyi.."

"Sadece "iyi" mi?"

"Evet sadece iyi ne söylememi bekliyordun ki?!.."

"Hiç.. Peki sen neden geldin?"

"Öylesine.."

"İyi.."

"Laflarımı bana satma..."

"Neyse.. Eve geç kalmayayım teyzem merak eder. Hoşçakal. Umarım bir daha karşılaşmayız.."

Arkamı döndüm yürümeye başladım.

"Naeun.. Dur!"

Durdum ve dolu gözlerimle arkama baktım.

"Naeun! Lütfen gitme!!"

"Beni çağırma eğer çağırırsan tekrar gelirim Myungsoo.."

"Sana alıştım.. Sen ise gittin ve seninle birlikte içimden birşey gitti.. Hergün kendime soruyorum bir boşluk nasıl olurda bu kadar ağır olabilir ki?"

Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Myungsoo kolumdan tuttu ve hızlıca bir yere götürmeye çalıştı..

"Bırakk! Nolur bırak!"

"Naeun benimle geliyorsun!"

"Acıyor bırak!!"

Birden kolumu bıraktı o şiddetle yere düştüm. O andan sonra Myungsoo dan nefret etmeye başladım. İçimde ona karşı bir kızgınlık oluştu. O kısacık zamanda ona çok güvenmiştim belkide en çok ona güvenmiştim ama artık güvenebileceğim kişi de yoktu.. Sanki kalbim yere düşmüştü paramparça olmuştu. Yere düşen kalp kırıklarının sesini duyanlar beni mutlu sanıyorlardı oysaki içimde fırtınalar kopuyordu.

"Özür dilerim.. Sana zarar vermek istemedim."

"Senden nefret ediyorum!!"

Yerden kalktım koşarak eve gittim. Koşarken çarptığım insanlar arkamdan küfür ediyordu. Aldırmadan koşmaya devam ediyordum...

Kapıyı çaldım. Teyzem kapıyı açtı ve teyzemin yüz ifadesini tahmin edebiliyordum. Kesin acınacak bir şekilde bana bakmıştı.

''Naeun kızım neoldu??''

''Soru sorma teyze.. Sadece sarıl bana..''

''Peki kızım dediğin olsun..''

Uzun bir süre teyzem bana sarıldı. Kendimi daha iyi hissetmiştim ama iyi hissetmem kalbimin kırığını iyileştirememişti.

''Hala anlatmak istemiyor musun?''

''Hayır anlatmak istemiyorum.. Boş ver üzülme sen teyze..''

''Peki Naeun..''

Yatağa oturdum ve düşünmeye başladım. Annem keşke eskisi gibi olsa kucağına alsa sarılsa bana... Keşke o eski iyi annem olsaydı.. Ablam ölmeseydi.. Babamı tanıyabilseydim.. Ona sıkıca sarılıp canım babam diyebilseydim keşke.. Ama geriye dönmek mümkün değil.. Bir kez olsa da geriye dönmek isterdim.. Keşke Myungsoo' yu hiç tanımasaydım.. Teyzem belkide kendini bile zor geçindiriyordu.. Buna rağmen beni kabul etmişti... Bilmiyorum... Kafam çok karışık.. Myungsoo dan nefret ediyorum.. Çok istesem de artık güvenemem...






KALP YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin