Arjin'den:
Avin'le birlikte merdivenleri çıkarken bir yandan da bakışlarımı etrafta gezdiriyordum.
Eski bir mimariye sahip olan konak buram buram tarih kokuyordu.
Anladığım kadarıyla Firuzhan aşireti nesillerdir bu konakta yaşıyordu.
Nesilden nesile gecen bu konak gerçekten çok güzeldi.
Biraz daha gittikten sonra Avin bir odaya girdi bende onun peşinden içeri girdim.
Avin eliyle pencerenin önündeki tekli koltuğu gösterip " otursana bende senin için bir şeyler ayarlayacağım "
Onu başımla onaylayıp pencere ve kitaplığın arasında kalan koltuğa oturdum.
Burası Avin'in odasıydı . Sade bir şekilde dekore edilen odada yatak kitaplık ve kanepe haricinde bir şey yoktu.
Avin bir kapıdan içeri girince oranın giyinme odası olduğunu anlamam uzun sürmedi.
Bir kaç dakika sonra ise Avin elinde çiçekli bir elbiseyle geldi.
Ben ayağa kalkınca elbiseyi bana uzattı eliyle de bir kapıyı işaret etti " şurada degise bilirsin " dedi.
Kapıyı açınca buranın da banyo olduğunu anladım. Hemen üstümde beni boğan elbiseyi çıkarıp diğerini giydim.
Sanki saatlerdir üstümde olan elbise benim için büyük bir yükten farksızdı.
Elime aldığım elbiseyi çöp kutusuna atarak tekrar odaya döndüm.
Ama içerde Avin'le birlikte Berivan hanımı da görmeyi hiç beklemiyordum.
Berivan Firuzhan kaşlarını çatarak beni baştan aşağı dikkatle süzdü. Ve beğenmeyen bir edayla burun kıvırdı.
Onun bu tavrına karşı bakışlarım üstüme indi yani her zamanki halimdi.
" gel haydi ağam dışarda bekler " dedi.
Bakışlarım Avin'le kesişince bana üzgün ve özür dileyerek baktığını gördüm.
Anlaşılan Firuzhan ailesi ile birlikte günlerim çok renkli geçecek.
Onu başımla onaylayıp hafifce gülümsedim. Berivan hanım odadan çıkınca bende peşinden avluya indim.
Bütün Firuzhan ailesi karşımdaydı an itibariyle.
En yaşlıları olan Bahoz ağa elindeki bastonuna yaslanarak döşeğe oturmuş çatık kaşlarla bana bakıyordu.
Galiba gidip elini öpmem gerekiyordu. Yani normal şartlarda gelin olan her kız aile büyüklerinin elini öperdi.
Ama ben berdel olarak buraya gelin, ah hayır hizmetçi gelmiştim.
Bu tabirle birlikte yüzümü buruşturmadan duramadım.
Koskoca Milan aşiretinin prensesi Firuzhan aşiretinin kölesi olacaktı ha?
Güleyim de boşa gitmesin. Beni buraya bedel olarak getirdikleri için hepsini pişman edecektim.
Bahoz ağa hala bana baktığı için ve yaşlı birine saygıda kusur etmek istemediğim için minik adımlarla ona yaklaşıp eline uzandım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhuma eş
Teen FictionGözlerini bana dikmiş bir şekilde hiç kımıldamıyordu. " Arjin Milan" Soğuk sesi ve bakışları beni korkuttugu için geriye doğru adım attım. Hoşuna gitmiş olacak ki dudakları çok az yana kıvrılmıştı." Korkuyorsun " dedi keyif alır gibi. " sen kimsin?"...