Owan,kısa bir yürüyüşten sonra evinin önüne gelmişti.Yağmur hızını iyice artırmıştı.Owan cebindeki anahtarı çıkartıp tam kapıyı açacakken kapının aralık olduğunu farketti.Kalbinin ritmi yavaş yavaş artarken şakaklarından akan damla damla terleri yağmur gizliyordu.Elini ittirerek kapıyı açtı.Normal bir yaşantısı olan insan içeride hırsız olduğunu düşünebilirdi.Fakat Owan'ın peşinde biri vardı.Karanlık bir şey.Aklından bin bir türlü felaket geçirirken adımlarını sakin ve sessiz bir şekilde atmaya özen gösteriyordu.
Mutfağa giden uzun koridorun sonunda birisini görür gibi oldu.Karartı net değildi.Hafiften gözlerini kısarak kendince yakınlaştırdı.Bir kaç adım daha attıktan sonra kimsenin olmadığını farketti.Koridorun sessiz fısıltıları arasında ilerlerken muutfağa ulaştı.Etrafta görünürde kimse yoktu.Derin bir nefes aldı gözlerini kapayarak.İstemsizce bir kaç damla gözyaşı aktı.Kendini o kadar korkak ve güçsüz hissediyordu ki o an.Çaresizliğin ve çelimsizliğin duygularıyla hıçkırıklara boğuldu.Hıçkırıklarının arasından''Neden? Neden?'' diye fısıldıyordu.
Şimdi aralık bir kapının ardındaki karartıdan korkmuştu.Peki ya karanlığın ta kendisiyle yüzleşince ne yapacaktı?Bir kaç adım ileri gidip yavaşça kaybolmasını bekleyemezdi.Her zamankinden biraz daha fazla ağırlık taşıyacaktı.Ruhunda,vücudunda,zihninde.
Gözyaşlarını kendinden emin bir şekilde silerek kırılan dizlerini düzeltti.Önce küçük bir fısıltıyla''Korkmuyorum''dedi.Ses tonunu biraz daha sertleştirerek sesini yükseltti.''KORKMUYORUM.''
Kadının ağzından çıkan kelimenin her harfi evin boşluğunda,duvarların arasında yankılandı.Owan,hızlı adımlarla koridordan çıkarak merdivenlerin basamaklarını çıktı.Üzerindeki kıyafetlerden kurtulup ılık bir duş aldı.Su damlaları kadının acımasız teninde süzülüyordu.Havluyu üzerine alıp banyodan çıktı.Dolaptan aldığı rahat kıyafetleri üzerine geçirdikten sonra ıslak saçlarını taradı.Kendini yatağa atarak rahatlamıştı.Kızaran gözaltları ve yorgunluğuna daha fazla direnemeyen göz kapakları onu uykuya bıraktı.
Gece saat 2.30
Owan,yatağında debelenmeye başlamıştı.Fısıltılarla sayıklıyordu.Hıçkırarak ağlamaya başladı bir kaç dakika sonra.Şu an acıyı tam olarak hissedemiyordu ama uyandığında...Birden yatağında olduğu yerden aşağıya doğru kaymaya başlamıştı.Sanki ayaklarını biri çekiyor gibiydi.Tam bu sırada büyük bir korkuyla gözlerini açıp doğruldu,kendini geriye çekti.Dedektif Hunter,Owan'a eğer o evi yok ederlerse kabuslarının kısa bir süreliğine de olsa geçeceğini söylemişti.Owan büyük şaşkınlıkla ve korkuyla etrafa bakındı.Komidinin üzerinde duran telefonu eline alıp Dedektif'i aradı.Telefon bu sefer bir çalıştan sonra açılmıştı.Owan sanki birilerinin duymasını istemiyor gibi sessiz bir şekilde''Dedektif,kabuslarımızın kısa süreliğine yok olacağını söylerken kaç saatten bahsetmiştiniz?''dedi.Ona ve Dedektif'e bu kabusları yaşatan her neyse artık sadece kabusların içine girmiyordu.Yavaş yavaş kendini göstermeye,temas etmeye başlamıştı.Arkadaşlar umarım beğeniyorsunuzdur.Owan ve Dedektif Hunter'a bu kabusları yaşatan her neyse,her kimse yakında ortaya çıkacak ve yüzünü gösterecek işte o zaman ölüm planları başlayacak.
İlk sayfadaki kazaya doğru yavaş yavaş ilerliyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
RandomKadının hayatında ölümle yaşam arasındaki o ince çizgi hiçbir zaman eşit olmamıştı.Ya ölüme biraz daha yakındı ya da yaşamaya biraz daha uzak... Karanlıkta kabuslarıyla kaybolmuş çaresiz,yaşamak isteyen bir kadın. Kadının kabuslarına tanık olmuş,ona...