İNTİHAR

73 5 3
                                    

''Yukarıdaki soundtrack ile okumanızı tavsiye ederim''

 Merkezdeki herkes ilgilendiği işi bırakarak silah sesinin geldiği ofise doğru bakıyordu.Baktıkları ofis Dedektif Hunter'ın ofisiydi.Herkes olduğu yerde donup kalmıştı,birisi hariç.

Owan,göğsünün ortasına düşen kızgın ağırlıklarla bilrikte yerinden hızlıca fırladı.Dedektif'in ofisinin kapısının önünde öylece dikildi.Belkide içeride görmek istemediği şeyi göreceğinden korkup cesaret edemedi.10 saniye sonra kapıyı hızlıca açtı.

Dedektif'in yaşlı ve ağır bedeni hareketsiz öylece duruyordu.Oturduğu sandalyede başına sıktığı bir kurşun başından geçerek ölen karısının resim çerçvesine isabet etmişti.

Owan,çenesinin kasıldığını hissediyordu.Ağlamamak için verdiği mücadeleye kısa bir süre de olsa galip geldi.Titreyen iki dudağının arasından çıkan kelime''Dedektif''oldu.

Gözlerini kaçırarak başını yere doğru eğdi.Elini sıkı bir yumruk yapmış,tırnakları avuç içlerini kanatmaya başlamıştı.Kısa bir süre merkezde çıkan kargaşanın yanı sora Owen hala öylece Dedektif'e bakıyordu.Yumruk yaptığı parmaklarının arasından akan bir kaç damla kan geçen süreyle göle dönüşüyordu.

Uzaktan Owen'ı izleyen Dale daha fazla dayanamadı.Koşarak Owen'ın yanına geldi ve kana bürünmüş yumruğunu eliyle tuttu.Owen,şaşkınlıkla Dale'i izliyordu.İkiside tek kelime etmeden öylece durdular.

***************************************

Kısa süre sonra merkeze cesedi almak için gelmişlerdi.Merkezdeki gürültü Owen'ın beynini tırmalamaya başlamıştı.Owen Dedektif'in ofis kapısının biraz gerisinde cansız bedenine bakıyordu.Cesedi almaya gelenler onu yavaşça sedyeye yatırırken Owen'ın çene kasları tekrar gerilmeye başlamıştı.

Bir kaç dakika sonra cesedi odadan çıkarmışlardı.Üstü beyaz örtüyle sedyede yatan Dedektif'in yaşlı ve hareketsiz elleri sedyeden aşağıya sarkıyordu.Owen'ın onu uğurlarken ağzından çıkan son kelimeler''güle güle Dedektif''oldu.

Oradaki görevli Dale'e ''Olay yeri inceleme ekibi bir kaç saat sonra burada olur.O zamana kadar içeriye kimsenin girmemesi iyi olur.'' dedikten sonra gitti.

Dale,Owen'a dönerek ''Elin hala kanıyor.Belkide doktora gitmeliyiz.''dedi.

Owan soğuk ama naif bir ses tonuyla''Teşekkür ederim ama eninde sonunda durur.''dedikten sonra olduğu yerden ayrılmak için ilerledi.Tam o sırada Dale arkasından ''gitme'' diye seslendi.

Owen büyük bir şaşkınlıkla arkasını dönerek anlamsız bakışlar attı.

Dale kaşlarını çatıp biraz soğuk çıkan sesiyle''Yani birazdan olay yeri inceleme gelicek.Sende burda olsan iyi olur.İfademizi alabilirler.''dedi.

Owan yorgunluğunu belli edermcesine''Hava almak istiyorum.Aşağıda olucam zaten''dedi.

Dale az önce çıkan soğuk ses tonunu yumuşaratak''Seninle gelmemin bir sakıncası var mı?''dedi.

Owen evet anlamında başını salladıktan sonra merdivenlerden aşağıya indiler.Merkez binasından çıktıktan sonra temiz havayı ciğerlerine kadar soludular.Owen bir süre derin derin nefes alırken,Dale ise onu izliyor , arada gözlerini kaçırıp yeniden soğuk bir şekilde etrafa bakıyordu.

Merkezden biraz ilerledikten sonra Dale''Biliyorum Owen.''dedi.

Owen tekrardan ona şaşkın ve anlamsız bir bakış attı.Dale sözünü tamamladı''Kabuslar gördüğünü biliyorum.Hatta Dedektif Hunter'ın da ölmeden önce gördüğünü.Birisinin sizin peşinde olduğunu ve eğer siz erken davranamazsınız ölüceğinizi,hepsini biliyorum.Dedektif,öldü.O her kimse artık sadece senin peşinde.Yalnız olamazsın Owan.Seni bu karanlıktan kurtarmak için elimden geleni yapacağım.''dedikten sonra rahatlamış olmanın verdiği hisle derin bir nefes aldı.

Owen'ın Dale'e attığı bakışlarda anlamsızlık,şaşkınlık vardı.Ama en önemliside umut vardı.

Yıllar sonra kadının kabus dolu karanlığına bir umut çökmüştü.






GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin