"Duydum ellere yarmış,
yerini yeller almış çoktan...
Bense kendimi salmış,
yüreğini yaralar sarmış yoktan..."~
Bir Sene Sonra / İstanbul
Elif Laren ; uzun bir zaman önce kısalmış olan saçlarını , gelişi güzel toplayarak yeniden işine koyuldu.
Yeşil gözlerini , karşısındaki büyüleyici manzaradan çekmek oldukça zor olmuştu onun için. Parmakları arasında duran sigarayı , son bir nefes çekerek söndürdü.
Midesi bulanıyordu. Yaşamak , nefes almak , nefes vermek ona mide bulandırıcı geliyordu.
Uzun uzun izlediği manzara , kendisinde hiç de hoş anılar uyandırmıyordu.
Laren , bugün geçmişi ateşe veriyordu.
Önce , ona ait olan eşyaları yakmıştı harlı ateşte... Daha sonra , belki birlikte okuruz diye aldığı kitapları...Barış'ın kaleminden dökülmüş amatör şiirleri... Binbir emek ile çizdiği resimleri... Belki bir gün okur diyerek yazdığı adressiz mektupları...
Adamın izini taşıyan her bir şeyi , hiç acımadan yakmıştı...
Şevval ise arkadaşının bu kararlı ve gaddar halini şaşkınlıkla izlemişti hep. Ara ara da ağlamıştı , genç kadın. Sanki , arkadaşının gözyaşları tükenmişti de onun yerine bu görevi kendisi üstlenmiş gibi bir hali vardı...
Barış gittiğinden beri , hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı... Evet , adam gitmişti. O gün ettikleri son kavga , ikilinin miladı olmuştu. Burada kalmak için hiçbir sebebi yoktu , Barış'ın. Gidecekti...
Gidecekti fakat Laren'in de ruhunu yanı sıra götürdüğünü bilmeyecekti...
Elif , o gün Berkan'ı arayıp adamın teklifini kabul ettiğinde her şeyin düzeleceğini sandı. Berkan , iyi bir adamdı. Elif'i seviyor , ona değer veriyor , bir dediğini iki etmiyordu. Fakat Elif'in güçsüz kalbi , Barış için atmaktan bir türlü vazgeçemiyordu.
Barış Alper ismi , Laren için koca bir lanetti. Tüm herkes ezbere biliyordu bunu. Öyle ki , kadının yanında Barış'ın B'si anılmıyordu.
"Elif , seni bekliyoruz."
İşittiği ses ile , kendine geldiğini hissetti. Arkasını dönüp baktığında tedirgin gözler ile onu izleyen bir Şevval gördü.
Üzerindeki beyaz elbiseyi son bir kez düzeltip pencereleri kapadı.
"Geliyorum." dedi , masanın üzerindeki telefonu ve çantasını alırken.
"Bir sürü iş var daha... Berkan'a söylemem gerek , koli ayarlasın bana."
Laren'in kendinden emin ve rahat tavrı , bir kez daha hayrete düşürmüştü Şevval'i.
Arkadaşının bu kadar sakin oluşunu hayra yorumlamıyordu , genç kadın.
Elif , kendi kendine konuşup bir şeyler söylerken durdurdu onu.
"Sen , iyi misin?"
Kadın , gülümsedi. Özgüvenli bir gülümseme olmuştu bu.
"Gayet. Neden ki?"
Şevval , gözündeki gözlüğü düzeltip bakışlarını Elif'e çevirdi. Kadının ellerini sıkıca tutarak konuştu.
"Elif , emin değilsen eğer..."
Laren , lafını kesti arkadaşının.
"Eminim , Şevo'm!" dedi , tatmin edici bir tonlama ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perestiş | Barış Alper Yılmaz
FanfictionOkan Buruk'un yeğeni , Elif Laren Demir ; anne ve babasının ısrarı üzerine kabul ettiği akşam yemeği esnasında Barış Alper Yılmaz ile rastlaşır. 🃏 "Laren..? O gece , orada olmasaydın eğer nasıl bulacaktık birbirimizi?" "Bulamayacaktık , Barış."