yirmi üç ~ Son

449 60 52
                                    

"Duydum ellere yarmış,
yerini yeller almış çoktan...
Bense kendimi salmış,
yüreğini yaralar sarmış yoktan..."

~

Bir Sene Sonra / İstanbul

Elif Laren ; uzun bir zaman önce kısalmış olan saçlarını , gelişi güzel toplayarak yeniden işine koyuldu.

Yeşil gözlerini , karşısındaki büyüleyici manzaradan çekmek oldukça zor olmuştu onun için. Parmakları arasında duran sigarayı , son bir nefes çekerek söndürdü.

Midesi bulanıyordu. Yaşamak , nefes almak , nefes vermek ona mide bulandırıcı geliyordu.

Uzun uzun izlediği manzara , kendisinde hiç de hoş anılar uyandırmıyordu.

Laren , bugün geçmişi ateşe veriyordu.

Önce , ona ait olan eşyaları yakmıştı harlı ateşte... Daha sonra , belki birlikte okuruz diye aldığı kitapları...Barış'ın kaleminden dökülmüş amatör şiirleri... Binbir emek ile çizdiği resimleri... Belki bir gün okur diyerek yazdığı adressiz mektupları...

Adamın izini taşıyan her bir şeyi , hiç acımadan yakmıştı...

Şevval ise arkadaşının bu kararlı ve gaddar halini şaşkınlıkla izlemişti hep. Ara ara da ağlamıştı , genç kadın. Sanki , arkadaşının gözyaşları tükenmişti de onun yerine bu görevi kendisi üstlenmiş gibi bir hali vardı...

Barış gittiğinden beri , hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı... Evet , adam gitmişti. O gün ettikleri son kavga , ikilinin miladı olmuştu. Burada kalmak için hiçbir sebebi yoktu , Barış'ın. Gidecekti...

Gidecekti fakat Laren'in de ruhunu yanı sıra götürdüğünü bilmeyecekti...

Elif , o gün Berkan'ı arayıp adamın teklifini kabul ettiğinde her şeyin düzeleceğini sandı. Berkan , iyi bir adamdı. Elif'i seviyor , ona değer veriyor , bir dediğini iki etmiyordu. Fakat Elif'in güçsüz kalbi , Barış için atmaktan bir türlü vazgeçemiyordu.

Barış Alper ismi , Laren için koca bir lanetti. Tüm herkes ezbere biliyordu bunu. Öyle ki , kadının yanında Barış'ın B'si anılmıyordu.

"Elif , seni bekliyoruz."

İşittiği ses ile , kendine geldiğini hissetti. Arkasını dönüp baktığında tedirgin gözler ile onu izleyen bir Şevval gördü.

Üzerindeki beyaz elbiseyi son bir kez düzeltip pencereleri kapadı.

"Geliyorum." dedi , masanın üzerindeki telefonu ve çantasını alırken.

"Bir sürü iş var daha... Berkan'a söylemem gerek , koli ayarlasın bana."

Laren'in kendinden emin ve rahat tavrı , bir kez daha hayrete düşürmüştü Şevval'i.

Arkadaşının bu kadar sakin oluşunu hayra yorumlamıyordu , genç kadın.

Elif , kendi kendine konuşup bir şeyler söylerken durdurdu onu.

"Sen , iyi misin?"

Kadın , gülümsedi. Özgüvenli bir gülümseme olmuştu bu.

"Gayet. Neden ki?"

Şevval , gözündeki gözlüğü düzeltip bakışlarını Elif'e çevirdi. Kadının ellerini sıkıca tutarak konuştu.

"Elif , emin değilsen eğer..."

Laren , lafını kesti arkadaşının.

"Eminim , Şevo'm!" dedi , tatmin edici bir tonlama ile.

Perestiş | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin