"Bu acı hiç dinmeyecek."
Öksürerek yatakta diklendim. Yanımda olan sürahiden bardağa şu doldurup kafama diktim. Gözlerim saate kayınca saatin 04.00 olduğunu gördüm. Elimi kalbime götürüp biraz sakinleşmek için kendime zaman verdim. Uzun zamandır rüya görmüyordum yine bir şey tetiklemiş olmalıydı.
"Aramızda kalacak tamam mı?" Rüyamda beyninde yankılanan sesi hatırlamam ile yüzümü buruşturdum. Geçmişe gitmeye gerek yoktu. Bu saatte uyandığımdan uyuyamayacağıma karar vererek yataktan kalktım. İlk önce yatağımı topladım ardından bugün yapmam gereken işleri düzenlemek için masamın başına oturdum.
(...)
Bugün şirketi ben açacaktım herhalde. Arabamı otoparka park ettikten sonra şirketin ana giriş kapısına geldim. Dönen kapıdan girip kartımı okuttum. Bir kaç çalışan ve güvenlikler tek vardı. Barlas beyin odasına çıktım. Anahtarı bende de olduğundan zorlanmamıştım. İçeri girip kapıyı kapattım. Ardından eşyalarımı masama bırakıp Barlas bey gelene kadar taslak çizim yapmak istedim. Barlas beyin masasına dolabın yanına gittim. Dolabı açıp içinden gerekli malzemeleri çıkardım. O an kapının açılması ile minik bir yüreğim hopladı.
Kapıyı açan kişiye dönünce Ecrin'i gördüm. Burada ne işi vardı? Beni görünce şaşırdı ama bozuntuya vermeden konuştu.
"Burada ne işin var?"
"Burada çalışıyorum, izninizle." Dedim. Ardından kağıdı ve kalemleri alıp masama döndüm. O da odadan çıktı. Asıl onun bu saatte bu odada ne işi vardı. Acaba Barlas beyin yokluğunda odasındaki gömlekleri mi kokluyordu?
😉
Önümdeki çizime baktım. Gayet güzeldi. Hatta mükemmel olmuştu. Bir gün kendi işimi kurarsam bunu faaliyete geçirmeliydim. Yerimden kalkıp taslağı masanın üzerine bıraktım. Uykum geldiğinden kahve içmeliydim. Odadan çıkıp koridorda ilerlerken Barlas bey ile karşılaştım.
"Günaydın Barlas bey." Dedim gülümseyerek. O ise yüzüme bakmadan yoluna devam etti.
"Kahve getir." Tersinden mi uyanmıştı? Bu da neydi? Arkasından göz devirip asansöre bindim.
Kafeye girip hem kendime kahvemi alırken ocakta Barlas beye kahve hazırlıyordum.
"Naber kız?" Bu konuşan Aras'tı.
"İyi senden?" Dedim ona dönüp.
"Bende iyi." Tekrar önüme dönünce o da tekrar konuştu.
"Senin bir arkadaşın var ya?"
"Hangisi bir sürü arkadaşım var?"
"Adı Beyza olan." Deyince ona belli etmeden gülümsedim. İkisi de bana birbirlerinden hoşlandığını itiraf etmişti.
"Ee ne olmuş?" Dedim anlamazdan gelerek.
"Asena anlamamış gibi davranma işte, bu kızı bana ayarlaman lazım."
"Ben bir şey yapamam git adam gibi konuş."
"Ne demek yapamazsın ya?"
"Ona mesaj yaz."
"Ne yazayım?" Ona ciddi misin der gibi baktım.
"Selam yaz?"
"Çok klişe."
"Benimle evlenir misin yazamayacağına göre?" Dedim göz devirerek. Bu sırada fincana kahveyi doldurup elime almıştım.
"Neyse hallederim ben iyi çalışmalar." Dedi. Ona gülümseyip kafeden çıktım. Aras yakışıklı çocuktu sadece karakteri fazla neşeli bir tipti. Beyza da zaten ondan hoşlanmıştı benim ayarlayacağım bir durum yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORENDA (+18)
Teen Fiction"Böyle nasıl?" Dedi kulağıma fısıldayarak. Arkamdan bana sarılmıştı şu an masa ile arasında duruyordum. Ne oluyordu? "Barlas bey-" boynumda hissettiğim dudakları ile sustum. Sanırım bir günaha adım atıyordum. . . . Yetişkin içerikli sahneler vardır...