"Herşeyi heyecanla anlattığını duvarı
Evin sandın..."Hızlı adımlarla odanın köşesindeki masaya yürüdüm. Büyük değildi ama çok küçükte değildi. Üstünde ihtiyacım olan her şey vardı. Çantamı bir kenara koydum. Gözlerimi çevirdiğimde Barlas'ın pardon Barlas beyin çalıştığını gördüm. Normal stajyerler napardı? Bunu düşünürken Barlas bey konuştu.
"Seda'ya söyle sana şirketi gezdirsin." Seda kim?
"Seda kim?" Muhtemelen çok soru sorduğum için beni almaktan pişman olmuştu.
"Kapıdan çıkınca önünde gördüğün masada kocaman sekreter yazıyor." Kafamı sallayıp bay siniri daha çok sinir etmeden odadan koşar adımlarla çıktım. Gerçekten de kocaman sekreter yazan yerde bir kadın vardı. Sarı saçlı bir kadındı dudakları dolgulu kırmızı ruj sürmüştü. Bir dakika bu kitaplardaki patrona yaraşmaya çalışan kadınlardan değildir değil mi? Ön yargılarımı bir kenara bırakıp Seda'nın önünde durdum.
"Selam." Dedim sıcak bir gülümseme ile.
"Selam." Dedi ve işine geri döndü. Bana bakmadı bile.
"Bana şirketi gezidirir misin?" Çatık kaşlar ile bana baktı.
"Git başkası gezdirsin işim var görmüyor musun?"
"Barlas bey söyledi." Dedim onunla aynı sinir bozucu ses tonunda. Bana karşılık verecekken arkamda kimi gördüyse ayağa kalktı.
"Hoşgeldiniz Çağlar bey." Arkamı dönünce kahverengi saçlı ama yüz hatlarından dolayı ciddi bir çehresi olmayan adam gördüm tabi ki yapılıydı ama çok az.
"Otur Seda ben gezdiririm." Seda'nın konuşmasına fırsat vermeden beni kolumdan tutup karmaşık koridorlara soktu.
"Siz kimsiniz?" Dedim yanımdaki adama bakarak. Soruma karşılık durdu ve ban elini uzattı.
"Ben Barlas'ın arkadaşı Çağlar: eğlenceli, zeki ve yakışıklıyım." Bu açıklamasına güldüm ve elini sıktım.
"Bende Asena."
"Seni tanıyorum."
"Nereden?"
"Kızım bizde dağda yaşamıyoruz yani haberlerin çıkıyordu önüme." Asansöre bindik. Gerçekten komik biriydi.
"Haklısınız Çağlar bey."
"Çağlar de beylik bir durumum yok." Dedi. Benden çok büyük gözükmüyordu. Acaba kaç yaşındaydı? Bunu bir ara soracaktım.
Asansörden indiğimizde bana tek tek her kısmı anlattı. Araya sıkıştırdığı şakalar ile tüm gerginliğim uçmuştu. Sanırım buradaki ilk arkadaşımı edinmiştim. Kişiliklerimiz çok benziyordu mizah seviyemiz aynıydı. Her yeri gezdirince halletmesi gereken işlerin olduğunu söyleyip gitmişti. Bende asansöre tekrar binmiş o gergin havanın kol gezdiği odaya doğru gidecektim. Asansörden inince karışık koridorlarda yaklaşık on dakika dolaştım çünkü habire kayboluyordum.
Tekrar bir koridora girdim ama çıkamadım. Çünkü çıkmaz sokak gibi bir şeydi! Arkamı döndüğüm an sert bir bedene çarptım. Ve kimse düşmeyeyim diye beni tutmadı! Kendi imkanlarım ile zorla dengemi sağladım. Kafamı kaldırınca buzdan adamı gördüm. Barlas Demirel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORENDA (+18)
Fiksi Remaja"Böyle nasıl?" Dedi kulağıma fısıldayarak. Arkamdan bana sarılmıştı şu an masa ile arasında duruyordum. Ne oluyordu? "Barlas bey-" boynumda hissettiğim dudakları ile sustum. Sanırım bir günaha adım atıyordum. . . . Yetişkin içerikli sahneler vardır...