13

274 40 12
                                    

Yeni bölüüüüm!

İyi okumalar canlar...

💐

Mavi den

Umut un söylediği şeyle kaşlarımı çattım.

" Benim seninle konuşacak bir şeyim yok."

" Ama benim var."

Yatağıma oturduğunda kollarımı göğsümde bağlamıştım.

" İki dakikan var."

" Beyazıt ile konuştuklarınızı duydum."

Ben şokla olduğum yere çakılırken o yanıma gelip ellerimi tutmuştu.

" Ben sana inanıyorum mavi, yaptıklarım için de söylediklerim için de özür dilerim."

Gözlerim dolarken ellerimi çektim.

" Neden..? Neden özelime girdin umut, neden çekip gitmek varken oturup dinledin?"

O cevap veremediğinde kapıyı açtım.

" Çık dışarı."

" Yemin ederim yanlışlıkla oldu, kendime engel olamadım."

Gözümden bir damla yaş akarken kafamı çevirdim o ise çıkıp gitti, kapıyı kapattıktan sonra yatağıma çöküp bir süre sessizce ağlladım.

Benim için bu kadar özel olan bir şeyi rastgele öğrenilmesi sinirlerimi bozmuştu, bide gelmiş inanıyorum diyordu. Acaba ben ona sormuş muydum bunu?

Öte yandan da onu anlıyordum, belki ben olsam ben de dinlerdim. Ama ne düşüneceğimi bilemiyordum, ben de terasa çıkıp sigara içmeye karar verdim.

Cam sürgüyü kenara çekip çıktıktan sonra sigaramı yaktım ve demirlere yaslandım.

" İyi misin?"

Aşağıdan gelen sesle oraya döndüm, miraç bana bakıyordu.

" Olduğu kadar be yakışıklı, sağol yine de."

Hayır ona yürümüyordum, okuldaki arkadaşlkarıma da yakışıklı ya da güzellik olarak seslenirdim. Neyse ki yağız benden büyüktü de okulda bu anlara şahit olup kudurmuyordu.

Beyazıt,
" İki oldu Miraç, üçte seni buraya gömerim!"

Arkamdan gelen sesle oraya döndüğümde Beyazıt ı görmüştüm, Miraç a kilitlenmişti.

" Abi?"

Yine söyledikten sonra farketmiştim ama artık çok geçti, inadıımın bittiği noktadaydık anlaşılan.

Beyazıt ın gözleri parlarken bana döndü.

" Efendim abim?"

" Ne işin var burada, saat geç oldu?"

Bakışları elimdeki sigaraya kaydığında çekip almış ve demirlerde söndürüp aşağı fırlatmıştı.

" Böyle yapınca bırakmıycam biliyorsun dimi?"

Bıkkınlıkla söylediklerimden sonra kolumdan tutup odama sürükledi. Kapıyı çekmeden önce ise konuştu.

" Yat  uyu mavi, yarın önemli bir gün."

" Neden ki?"

Sorumun ardından cevap alamadan kapının kapanmasıyla kollarımı göğsümde bağlamıştım. Bana sırıtarak bakan abime ise dil çıkarıp yatağıma uzandım.

...

" Datdiri datdat datdiri datdat dada! Yanlış! Datdiri ditdit-"

(Kemal Sunal izleyenler anladı ;) )

Alarmımı kapatıp yataktan kalktıktan sonra banyoda işlerimi hallettim ve dolabımın karşısına geçtim . Kan kırmızısı bir tişört giyip altıma da siyah şort geçirdim, aşağı indiğimde abimi görmemle boynuna atlamıştım.

" Abimm!'

Beyazıt başta olmak üzere, sedat ve Uğur dahil hepsinin öksürdüğünü duydum. Gülerek geri çekildiğimde abim hüzünlü bakışlarıyla alnımdan öptü. Kaşlarım çatılırken içimi kemiren hise engel olamadım.

" Neden üzgün görünüyorsun?"

Birkaç saniye duraksadıktan sonra dudaklarını yalayıp konuştu.

" Bu gün İsviçre ye dönmem gerekiyor mavi, sena veda etmeye geldim."

Söyledikleriyle yerime çakılırken ağzımdan tek bir kelime çıkmıştı.

" Neden?"

" Okulla ilgili sorunlar var büyük ihtimalle yılbaşına kadar gelemem."

Gözlerim dolduğunda yüzümü ellerinin arasına almıştı.

" İstersen gitmeyebilirim mavi, istersen okulu bırakıp yanında kalırım biliyorsun. Zaten seni böyle bir dönemde yalnız bırakmak hiç içime sinmiyor."

Başımı iki yana salladım. Abimin okulu onun geleceği için çok önemliydi ve İsviçre de çok sevdiği bir hayatı vardı, bunu biliyordum. Sırf kendi sorunlarım için  onun geleceğiyle oynayamazdım. Zaten bir kardeşimi öldürmüştüm, diğerinin de hayatını mahvedemezdim...

" Hayır abi, bir kere olsun kendin için bir şey yap ve hayatına devam et. Hem Beyazıt ve Yağız yanımda, ben iyiyim."

Beyazıt söylediğim şeyle sırıtırken abim ona kaşlarını çatıp bakmıştı ama ses etmmedi. Başıyla onayladığında kapı çalmıştı.

Orkun,
" Amcamlar geldi herhalde, ben bakarım."

Mavi KodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin