24💗

558 30 2
                                    

kısa bir kitap yapmayı planlıyorum bunu bitirip farklı bir kurguya geçmeyi düşünüyorum fakat bunu oldu bittiye getirmeye niyetim yok merak etmeyin siz yeter ki oylayın elinizden geldiğince de yorum atın

iyi okumalar dilerimm

24💗

Kalbimin hızı fazlaydı, hemde çok fazla. Hayran olduğum o gözleriyle gözlerim buluşunca biran olsun herşeyi unutmuştum sanki. Semih benim için bambaşka biriydi. Beni heyecanlandıran biriydi herşeyden öte farklı duygular beslediğim biriydi.

Yanında olan Barış, Emirhan, Arda, Kenan ve Mustafayı gördüm. Kalabalık bir şekilde gelmişlerdi buraya.

Ardayla göz göze gelince beni fark ettiği an konuştu hemen.

"Elif sende mi burdaydın?" dedi bir anda tüm bakışları bana döndü hepsinin. Semih zaten hiç ayırmamıştı bakışlarını benden.

Başımı sallamakla yetindim sanki hepsine kırgın hissediyordum, sanki hepsi kendini bizden daha üstün görüyormuş gibi hissediyordum.

"Selam." demekle yetindim sanırım Semih onlara hiçbir şeyden bahsetmemişti iyiki de bahsetmemişti.

"Hadi gelin oraya geçelim." dedi Barış ve Semihin konuşmasına bile izin vermeden bizim masaya sandalyeler çekerek oturdular.

Yusuf yanımda kaskatı kesilmiş bir şekilde dururken gözleri ardadaydı, Arda'nın hayranıydı.

"Bir dakika beni çimdikler misin?" diye sordu Selene, Selen zevkle Yusuf'u çimdiklediğinde Yusuf ağzından bir küfür kaçırıp kaşlarını çatarak Selene baktı.

"Hayatın boyunca bu anı mı bekledin kızım!?" dedi öfkeyle ve daha sonra tekrar ardaya baktı.

"Bizim arkadaş çevremiz bu kadar kaliteli miydi ya?" diye sordu ne dediğinin farkında olmadan. Hala Arda'nın burda olmasının etkisindeydi ve bu çok komikti.

"Sus ve kahveni iç Yusuf." dedi Selen sinirli bir tavırla, Semihin burda olması onu sinirlendirmişti.

Arda ondan gözlerini ayırmayan Yusuf'a gülümsedi ve bana döndü.

"Maça geleceğinizi bilmiyorduk Semih hiç bahsetmedi." dedi Semihe kısa bir bakış attıktan sonra.

Semihinde haberi yoktu ki.

"Evet ani oldu biraz aslında." dedim Semihe bir kere bile bakmadan bakmamaya özen göstererek.

"Neyse ki hakkını verdik kazandık." dedi Kenan bozuk Türkçesiyle, çok tatlı konuşuyordu gerçekten.

"Vallahi helal olsun." dedi Yusuf sonunda kendini toparlarken Ardaya doğru koşmamak için kendini zor tutuyordu bunun farkındaydım.

"Maçın yıldızı Kenan yıldız!" dedi Selen gülerken Barışın göz devirdiğini gördüm.

"Barış sende adamlara kafa atıyordun en son." dedim onu kızdırmak için Semihin varlığını umursamamaya çalışıyordum fakat bu imkansızdı çünkü bakışları bir an olsun üzerimden ayrılmıyordu.

Ne göze alabildin nede gözünü Semih.

"Baktım lavuklar kapanıyorlar dedim birine kafa atmadan çıkarsam bu stadtan adım barış değil." dedi ve buna Semih dışında herkes güldü. Onlarda birşeyler sipariş ettikten sonra onların siparişleri beklerken maç hakkında sohbet muhabbet ettik.

"Ben bir lavaboya gideyim." dedim ve ayağa kalktım, kimse birşey dememişti bende hemen lavaboya gitmiştim. Lavabodaki işimi hızlıca halledip makyajımı tazeledikten sonra ellerimi yıkayıp kuruladıktan sonra lavabodan çıktım fakat tam kapının önünde bekleyen bir Semih beklemiyordum.

Bölüm sonu

oy ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum

💕

Semih Kılıçsoy | FutbolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin