hosgeldinizzz bu hikayenin bitişe az kaldı biraz kısa olaysız öylesine okuyun diye yazılmış oldu hem yazım tarzımı geliştirip bir kitle yakalamış oldum hemde farklı bir hikaye ortaya çıkarmış oldum unarım beğendiniz ya son bir bölüm yada iki bölüm sonra bitirmiş olacağım umarım beğenirsiniz. Bu hikayeden sonra farklı bir hikaye yazacağım başrolde Semih olacak yine fakat diğer futbolculara da yer vermeyi planlıyorum burda daha çok Semihi okuduk diğer hikaye ise çok hoşunuza gidecek gibi hissediyorum.
sizi diğer hikayeye de bekliyorum bugun buna son bir bölüm veya iki bölüm attıktan sonra ilk bölümünü yayınlamayı düşünüyorum iyi okumalar destekleriniz için çok teşekkür ederim.
26💗
Semihle beraber masaya döndüğümüzde Selen kaşları çatık bana öldürücü bakışlarını atıyordu. Bilmediği şeyler vardı onada açıklayacaktım tabiki.
"O gol neydi öyle ya." dedi Kenana Emirhan "adam girer girmez gol pozisyonu yarattı Juventusun babası." dediğinde Kenan utangaç bir şekilde güldü.
"Ulan ben ne zaman taraftara baksam Selen küfür savuruyordu hep gözüme sen çarptın." dedi Barış farklı bir konu açarak, Selen gülümsedi ve cevapladı.
"Ne yapayım futbol olunca konu kaptırıyorum kendimi." dediğinde Barış kaşlarını çattı.
"Lan en son direğe küfür ediyordun onun suçu ne?" diye sorduğunda Barış şaşkınlıkla Selen kaşlarını çattı.
"Orda durduğu için küfür ettim zaten!" dediğinde Selen Arda imalı bir tavırla Barışa döndü.
"Hadi direğe küfür falan etmiş tamam da Abi sen onu ordan nasıl duydun kurban olayım senin kulaklar ne öyle?" diye sorduğunda gerçekten merak edilmesi gerekenin bu olduğunu bende farkettim.
"Harbi lan nasıl duydun onu?" diye sordu Emirhan şaşkın bir ifadeyle. Hepmiz barışa bakarken barış fazlasıyla güleceğimiz bir cevap verdi.
"Dudaklarını okudum." bunu duyar duymaz hepimiz bir kahkaha atmıştık Selen ve Barış hariç.
"Ulan ne manyak adamsın sen biz orda maçı alalım diye götümüzü başımızı atıyoruz adam durmuş kızın dudaklarını okuyor" dedi Emirhan gülerken Barış ise gözlerini devirip arkasına yaslandı.
Uzun bir sohbetten sonra hepimiz ayaklandık hesabı Semih ödedi. Daha sonra Yusuf ben Selen ayarladığımız otele geçmek için taksi çevirmek için caddeye ilerlediğimizde Semih konuştu.
"Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu Semih Selen ve Yusuf hiçbir şeyi hala bilmiyorlardı ve Semihin bu hareketine şaşırmışlardı.
"Otele." dedi kısa bir cevap vererek Selen ona hala sinirliydi belli ki.
"Tamam gelin biz bırakalım." dedi Semih ben onlara izin vermeden başımı salladım. Semih önden giderken ikisine yine izin vermeden konuştum.
"Sakin olun herşeyi anlatacağım ama otele geçelim sonra." dedim Selen bana bir işler karıştırıyorsun bakışlarını atarken Yusuf bugünün şokunu bir süre atlatamayacak gibi duruyordu.
"Hadi yürüyün." dedim onlara daha fazla bakmadan ve Semihin peşinden ilerledik bizde.
Barış Semih ben Selen Yusuf aynı arabaya bimerken Barış şaşırtıcı bir şekilde arka koltuğa oturmuştu Semihta sürücü koltuğundaydı.
"Sen yanıma geç." dedi bana sessizce, dediğini yapıp sürücü koltuğunun yanında koltuğa oturdum. Arka koltukta cam kenarında olan Yusuf onun yanında olan Selen ve diğer cam kenarının yanında olan Barışta en sonunda yerleştikleri de arabayı çalıştırdı Semih. Yusufla Barışın ortasında kalan Selen bu durumdan pek memnun gözükmüyordu ve bu komiğime gitmişti.
"Sen niye benim dudaklarımı okuyorsun maçın ortasında?" diye sordu sessizce Barışa doğru yaklaşarak Selen, Barış ona baktı ve cevapladı.
"O kadar hararetli neyden bahsettiğini merak ettim ne yapayım." dedi Selen buna göz devirip önüne döndü.
Semihe bir hakıl attığımda yola odaklanmıştı.
🦅
"Siz inin ben geleceğim." dedim Selenle Yusuf'a, Barışı otele bırakmış şimdide biz kendi otelimize gelmiştik. Onlar daha fazla beni sorgulamadan inerlerken Semihe döndüm.
"Teşekkür ederim." dedim gülümsedi ve kucağımda duran elimi tutup küçük bir öpücük bıraktı.
"Teşekkür etmene gerek yok." dedi ve devam etti, "Asıl ben teşekkür ederim herşey için." dedi gülümsedim ona gülğmseyişime baktı.
"En iyisi artık ben gideyim bizimkiler meraktan ölüyordur şimdi." dedim ve bundan pek memnun değilmiş gibi baktı.
"Keşke gitmesen zaten ayrı kaldık onca gün." hesaplasak üç dört gün görüşmemiştik fakat bunda haklıydı insan özlüyordu her şekilde.
"Haklısın ama gitmem gerekiyor yarın görüşürüz nede olsa?" dedim yarın öğlen uçağımız vardı.
"Görüşürüz tabi sizin uçak kaçta?" diye sorduğunda cevapladım hemen.
"Öğlen 13:30 da" dedim başını salladı ve etrafına bakınıp bana doğru eğildi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Bende onu öpmek için yaklaştım fakat o bunu beklemiyordum gibi bir anda bana dönünce yanaklarıyla buluşması gereken dudaklarım bir anlığına dudaklarına temas ettiğinde kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı.
Bunu beklemeyen Semihin gözleri hemen dudaklarıma kaydığında yutkundu.
"Siktir." ağzından kaçırdığı bu küfürle gözlerime baktı hemen.
"Sen." dedi ve devamını getirmeden eğilip dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
SEMİH BENİ ÖPÜYORDU!
Dudakları yavaşca alt dudağımı emerken bu anın oluşuyla kalbimin hızı kalp krizi geçirecekmişim gibiydi.
Elleri belimi kavrarken bende ellerimi boynuna götürdüm.
Dudaklarını dudaklarımda nefes almak için ayırdığında gözleri yüzümün her bir yerinde oyalandı.
"Arabada olmasak." dedi ve daha sonrasında kendini tutamayarak söylediği cümleyi yarıda bırakıp bir başka cümle kurdu. "Sikerim arabasını." dedi ve belimi sıkıca kavrayıp beni kucağına çektiğinde yan bir şekilde kucağına oturmuştum!
Şuan arabada Semihin kucağındaydım Allah kahretsin!
Semih tekrar dudaklarımızı birleştirdiğinde bir eli kalçama gitti diğer elide belimdeydi sıkıca beni sarmıştı bende kollarımı boynuna dolamıştım.
Dudağımız yavaş yavaş öperken ondan ayrıldım ve gözlerine baktım.
"durmamız lazım beni bekliyorlar." dedim hemen gözleri gözlerime yoğun bir istekle bakıyordu.
"Evet durmamız lazım yoksa çok fena şeyler olacak."
Bölüm sonu
Kiss geldiii ldşsşdkekckşsöflwkcms
umarım istediğiniz gibi olmuşturr
görüşmek üzere
💕
