3. Canımı sana feda edeyim

24 7 9
                                    

Yeni bölüme hoşgeldinizz

Geçenki bölümde yazmıştım zaten ama tekrar yazayım, karakterler 2024 yılındalar fakat hikaye 2021 yılında geçiyor ve arada şimdiki zamana gelip spoiler alıyoruz🤭 kafanız karışmasın bunun için

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın<3

(Gif'ler gözükmüyor olabilir maalesef, bununla sonra ilgileneceğim.)

İyi okumalar

                        🗡️

Kapana kısılmıştım, hayatım boyunca bulunduğum bölgeden, hayatımda olan kişilerden uzaklaşmak için bir yol aradım fakat bunu hiç başaramadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kapana kısılmıştım, hayatım boyunca bulunduğum bölgeden, hayatımda olan kişilerden uzaklaşmak için bir yol aradım fakat bunu hiç başaramadım. Ben aslında şanssız doğmuş ve hala bunun bedelini ödeyen birisiyim.

Annem, Zelze Tanrıverdi. Benim en başından kaderimi belirleyen kadın. Annem  o zamanlar liseye gidiyordu, her zamanki gibi dersten çıkıp eve dönüyordu ki birisiyle çarpıştı. Adam ona mükemmel bir nezaket gösterisiyle özür diledi ve annemin bir damladan fazla kanamamış dizleri için peçete verdi.

Annem o adamla tanışmak istedi, belli ki ondan etkilenmişti. O adamla bir süre görüştüler, beraber sinemaya, kafelere, hatta lunaparka bile gittiler. Günler geçtikçe ikisi de birbirine daha çok bağlanıyordu, tek bildiğim annemin bir şeylerden huzursuz olduğuydu.

Sevgilisinin bir anda ortadan kaybolması, ondan sürekli sırlar saklaması annemi endişelendiriyordu.

Annemin ısrarlarına daha fazla dayanamamış olacak ki veya artık sevgilsinden bunu saklamak istemiyor ki onu bir yere götüreceğini söyledi.

Annem o adama öyle çok güveniyordu ki hiç sorgulamadı bile, sadece onun peşinden gitti. Issız bir sokağa geldiklerinde annem biraz şaşırmıştır muhtamel. Adamı takip etti, adam onu büyük bir tesise getirdi. Sanırım benimde hayatımın boka sardığı kısım tam olarak burası.

Annem ne tepki verdi, ne dedi gerçekten bilmiyorum fakat fazla nefret kusmamış olacak ki o adamla kalmaya devam etti.

Evet, o adam benim babam.

Size yaptığı işten bahsetmem gerekirse bu bir asır sürerdi ve belki de sonsuza kadar, her şeyi bildiğimi hiç bir zaman iddia etmedim.  

Babam, bir örgüt kurucusuydu. En başında her şey zararsızdı sadece en yakın arkadaşıyla beraber ortak bir topluluk kurmuşlardı ve oranın lideriydiler.

Sonra işler ciddileşti, babam kendi kafasına göre takılırken fazla düşman edinmiş olmalı ki onlardan birine mağlup düştü.

En başından babamın işinin amacını, bu insanların bunları neden yaptıklarını anlayamıyordum.

Sonra anladım, intikam. Babamın ve arkadaşının insanlara sunduğu şey buydu. Onlara yardım etmek ve intikam almak. Bu şuan işlemiyor tabi, en başında amaç buydu ve gerçekten vahşi bir dürtü içermeden bu topluluk bunun için vardı. Sonra insanlar daha fazlasını istedi, her zaman daha fazlasını isterler. Babam buna tamamen karşıydı fakat arkadaşı bu işi sevmiş gibiydi.

ELFİDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin