Bölüm 2: "Tutunacak son dal..."

70 14 6
                                    

" İnsanın yaşadığı değildir hayat... Aslolan hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladıgıdır."

-Marquez



Elimde tuttuğum dosyalar ile birlikte Haşim beyin odasına doğru ilerliyordum. Kapının önüne geldiğimde durup kapıyı çaldım. İçeriden 'Gel.' sesini duyduğumda ise derin bir nefes verip kapıyı açtım. Kapıyı açmamla beraber içerideki bakışlar da bana döndü. İçeride ; Haşim bey, Boran bey, Barın bey ve Atıf bey vardı.

Haşim bey beni görünce sandalyesinde hafif harekertelenip "Gel kızım." dedi. Haşim beyin masasına doğru ilerleyip elimdeki dosyaları önüne bıraktım. "Dosyalar hazır efendim. " diyip iki adım geriledim. "Tamam kızım sen çıkabilirsin." dedi dosyaları alıp incelerken. Minik bir baş selamı verip tekrar odama ilerledim. Odama geldiğimde Laptop u açıp diğer metinleri de Haşim beye yani ; Haşim ağaya teslim etmek adına çeviri işlemine başladım.

Türkiye'nin sayılı zenginlerinden di Haşim Bolat.

Ve bende onun sayısız şirketlerinden birinde, onun yanında çalışıyordum. Haşim beyin özel Tercümanıydım. Çoğunlukla gittiği her toplantıda bende vardım.

Haşim bey aynı zamanda 'Bahoz' aşiretinin de ağasıdı.

Bundan dört sene önce -onları tanımadan önce- bana "Bir gün Haşim Bolat'ın yanında çalışacaksın." Deselerdi güler geçerdim. Ama şimdi hiç istemeden burada çalışıyorum.

Burada çalışan yada çalışmayan herkes onlara tapıyor resmen.

Ama ben değil.

Çünkü bu şirkette onların gerçek yüzünü gören ve bilen tek kişi bendim. Yada ben öyle sanıyordum. Belki de herkes herşeyi biliyor ama susuyorlardı.

Benim gibi...

Ama ben susmaya mecburdum çünkü onların tehtidi altında bir can vardı tanıdığım. Abimin di bu can. Canımdan çok sevdiğim bir can tehtidleri altında olan...

O gün; Haşim beyin oğlu Barın beyin o kadını öldürdüğünü görmeseydim belki de bunlar gelmezdi başıma.

Onlara tam anlamıyla mafya diyemezdim ama sıradan insanlar da.

O günden sonra başka bir olayı ne gördüm ne duydum ama abime gözümün önünde işkence etmelerini saymazsak. Şahit olduğum olayın ertesi günü beni kaçırıp abime işkence etmişlerdi.

Neden mi?

Polise gitmemem içindi tüm bunlar. Beni de zorla yanlarında tutuyorlardı. Ve buna itiraz ettiğim anda ailemden birileri ya kaza geçiriyor ya da rahatsızlanı yorlardı.

Kimin yada kimlerin yapıyor olduğunu tahmin etmek zor değildi ama bir türlü kanıtlayamıyor dum. Başlarda onlardan nefret ediyor, yüzlerini görmeye tahammül edemiyordum ama gün geçtikçe onlara alışıyor gibiydim.

Gözümün önünde polise gitmiyim diye abime yaptıklarının dışında bana bir zararları olmamıştı ama umrumda bile değildi, onlar kötüydü. İş adamı kılığına girmiş mafyalardı onlar yada her neyse işte ama bu onların birer katil olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Henüz, Barın dışında kimsenin birini öldürdüğünü yada bir suç işlediğini de duymamıştım ama emindim. Onlar da katil di.

Aslına bakarsak bana iyilikleri bile dokunmuştu. Hayatım boyunca çalışsam dahi hiçbir alanında yer edinemeyeceğim bir şirkette Mütercim Tercümanlık yapıyordum şu an. Ve herkes tarafından tanınan bir iş adamının Tercümanlığını yapıyordum şu an. Gerçeği abimden başka kimse bilmiyordu, ailemden saklamıştım. Zaten söyleyemez dim kimseye.

AŞKIN SONU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin