“Heycanlı mısın?”
Ne heycanı yerimde duramıyorum. Bacaklarım titriyordu, ilk defa böyle bir teklif aldım ama karşılığında ne söylemem gerektiğini hiç düşünmedim. Tanımadığım birini hayatıma bodoslama sokamam ki.
“Bilemiyorum.” Diye kendimi sakinleştirici bir yanıt verdim.
“Az kaldı.” Diye fısıldadı, Ceren kulağıma. Hoca tüm dikkatiyle ders anlatıyordu bense ilk defa ne yapacağımı bilemez haldeydim. “Hm hm.”
“Neye az kaldı?” Dedi, arka sıramda oturan Yaman. Ne desem bilemedim. “Gökçe’ye yazan çocuk vardı ya hani.” Dedi heyecanla. “Eee,”
“İşte sürpriz yapacağını söylemiş.” Dedi, Ceren. Dersteki hocanın duymaması için fısır fısır konuşmuştu.
“Ne sürpriziymiş bu?” Dedi Yaman bana yaklaşıp. Omzumu silkip dudaklarımı büzdüm. “Bilmiyorum ki bana, sana sürprizim var dedi, büyük ihtimalle karşıma çıkacak.” Dedim tahminde bulunup.
“Baskıya dayanamadı yani,” Dedi Yaman. Sonra yeniden devam etti. “Gökçe bu zamanda kimseye güven olmaz.” Üfledim. “Yaman.” Diye bıkkınca söylendim.
“Seni tenha bir yere çağırırsa gitme sakın.” Ceren’e döndüm, ‘haklı’ der gibi kafa salldı. “Tamam.” Dedim.
“Gökçe bizde gelelim mi? Valla çok uslu dururuz.” Dedi ısrarla. Anında reddettim. “Hayır Faruk.”
“Hadi işte.” Dedi çocuk gibi mızmızlanıp. Şurada iki eğleneceğiz bunu da bozmasalar barii. “Beni bir yere çağırmadı ki.” Dedim omuzlarımı silkip arkamı döndüm. “Nasıl yani?” Dedi Kürdo. Bunda da internet sonradan çekiyor galiba, sabahtan beri onun hakkında konuşuyoruz bunun haberi sonradan oluyor.
“Mesaj atmasını bekliyorum.”
“Altından bir bok çıkmasa bari.” Dedi Kürdo. “Ben yorum yapmak istemiyorum.” Dedi, Alp.
“Sen yorum yapmaya başlayınca anlamıyoruz çünkü.” Dedi, Kürdo.
“Neyini anlamıyorsun lan.” Ceren’e döndüm, ikisinin atışmasını izliyordu. “Bildiğin.” Dedi son harfi uzatarak.
“Trabzonlu olduğun içindir.” Deyip Yaman’a baktı. Yaman’ın güldüğünü görünce Alp’in gülüşü büyüdü. Faruk, oturduğu sıradan ön sıraya yani Yaman ve Alp’in oturduğu sıraya Alp’i dövebilmek için uzandı lakin bu girişimi başarısız oldu.
“Hey! Ne oluyor orada?”
Aha sıçtık!
“Hiç hocam.” Deyip dudağımı ısırdım. “Arkadaş anlamadığı yeri soruyordu da bir anda defterini düşürdü.” Dedim. Elimle arkamda oturan Alp’i işaret ettim.
“Alp, anlamadığın yer olduğunda bana sor. Arkadaşını rahatsız etme.” Kafasını sallayıp arkasını döndü. “Yavşak.” Dedi, Faruk ağzını oynatarak.
“Yuh! Faruk!” Diye uyardım.
“Hocam, arkadaşlar sessiz olabilir mi?” Dedi, sınıftan bir kız. Sanki sessiz olsak dersi anlayabilecekte!
“Olabiliriz!” Dedi Ceren. Kıza göz devirdiğini gördüm. Yeniden arkamı döndüm, “Merak ediyorum açıkçası ama ya bizi keklerse.” Dedim.
“Onu bulur si-“ Yaman, Alp’in lafını kesti. “Her şey çıkabilir, sen yine de dikkatli ol.” Telefonumun mesaj sesini işittim. Diğerleri merakla mesajı onlara göstermem için bekliyordu. Ekrandaki yazıya odaklandım sadece bir mesaj vardı. Kaşlarım çatıldı, mideme giren binlerce krampı karşımdakilere hissettirmemeye çalışsam da ne kadar başarılı olduğum faili meçhuldü. Ekranı onlara göstermeden parmaklarım klavyede gezindi…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖR BENİ || +(18) Texting ✓
ChickLit05***: Seni bana ayırdım bütün İstanbul biliyo 05***: Çok söyledim ama kendini ölümlü sanıyo 05***: inanamazsınız sesinde kuşlar yaşıyo 05***: ah bir de gülünce kafam yanıyoooo 05***: Öyle de güzeldi gözleri 05***: Bıraksam içine bir çek beni 05***...