Hepinize selamlar!
Kitaba başlama tarihinizi atar mısınız?
Bölüm hakkında düşüncelerinizi mutlaka bekliyor ve okuyor olacağım.
Düşünceleriniz benim için çok önemli bu yüzden lütfen oylarınızı esirgemeyin.
Ayrıca küçük bir ricam daha olacak, altta bulunan küçük yıldız kutucuğuna basarsanız beni çoook mtlu edersiniz.
İyi okumlar!"Benim biriyle tanışmaya hiç niyetim yok." Dedim çünkü başımda onlarca dert varken bir de bununla uğraşmak istemem.
"Neden böyle yapıyorsun ama," deyip yüzü düştü. "Ben senin için söylüyorum." Dedi. Sabahtan beri bana zorla birini ayarlamaya çalışıyordu, bense onlarca kez söylememe rağmen gösterdiği bütün eril canlıları reddediyordum.Ofladım. "Benim iyiliğim birini bulmak değil ki, benim iyiliğim derslerimde ne kadar iyi olursam o." Deyip kollarımı birleştirdim. Arkadaşımın kalbini kırmadan ancak bu kadar reddedebilirdim.
"İlla inekleyeceğim, diyorsun yani." Dedi. Güldüm, öyle bir güldüm ki okuldaki herkes bize dönüp bakıyordu. "Ne- ahah." Karnımı tuttum, oturduğumuz bankta Ceren'e yanaştım. Benim gülüşüme dayanamayıp kendi de gülmeye başladı."Bu gidişle öyle olacaksın." Dedi.
"Hiçte bile." Deyip kendimi düzelttim. Canım arkadaşım diye geçirdim içimden, bazen ona kızsam da yan yana geldiğimiz her an böyle gülmeye başlardık.Aklıma bilinmeyen numaradan mesaj atan kişi geldi. Muhtemelen oyun oynayacak birini arıyordu, kolumu indirip kaldırdım.
Elleri dolu kantinden yeni çıkan, üç adet delikanlı yaklaşıyordu. Yürüyüşlerinden bile asalet akıyordu o derece karizmatik duruyorlardı. Tebessüm ederek onlara baktım.
"Öğle teneffüsü bitmek üzere, nerede kaldınız?" Dedi Ceren, kolundaki saatine bakarak.
"Geldik işte be, ne çok tantana yaptın." Dedi elindeki poşetten meyve sularını bir bir çıkarıp dağıtırken.
"Faruk!" Diye uyardım. Faruk hep böyle patavatsızca davranır lakin bu tavırlarını asla farkına varmazdı. Karşıdaki insanın çoktan kalbi kırılırdı ama şimdi karşısında Ceren vardı, geriye yaslanıp onları izledim.
Faruk bana az önceki uyarıma karşın gözünü kırptı, 'ne?' Der gibi.
"Kürdo, bana bak seni ayağımın altına alırım." Dedi. "Al bakalım nasıl alacaksın?" Deyip Cerenin yanına oturdu, onu koltuğunun altına sıkıştırıp saçlarını karıştırdı. Ceren'i tanıyorsam eğer sabah onca uğraş verip düzleştirdiği saçlarının öcünü Faruk'tan çıkarırdı, ayrıca Ceren'in Faruk'a Kürdo demesinin en büyük sebebi ise Van'lı olmasaydı, doğal olarak aramızda takılan bu ismi Faruk hoşlanmasa da biz ona kullanmaktan çok hoşlanırdık.
Kara kaşı ve kara gözüyle de Doğulu olduğu oldukça anlaşılıyordu. "Bırak be manyak!" Deyip Faruk'un kolunun altından kendini çıkarmaya çalıştı lakin Faruk, onu daha da sıktı. "Ne, manyak mı?"
Deyip onu dizlerine yatırdı. "Bir daha söyle bakayım."Deliler.
Gözümü devirip, diğerlerine kaydı bakışlarım. Aralarında fısır fısır bir şeyler konuşuyorlardı, ne konuştuklarını merak etsem de öğle tenefüsünün bitmesine az kalmıştı ve ben yemek yememiştim. Uzun boyu uzun olduğu için gözüme gelen güneşe elimi siper ederek Yaman'a döndüm. Diğer elimi aralarına uzatıp beni fark etmelerini bekledim, çok geçmeden beni fark ettiklerinde geri çekilip bana baktılar.
"Ne?" Dedi Yaman.
Parmaklarımı iki kere açıp kapadım, gözlerimle elinde tuttuğu iki tostu işaret ettim. Biri benim diğeri kendi içindi, Alp'te de aynı şekilde "Versene." Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖR BENİ || +(18) Texting ✓
Chick-Lit05***: Seni bana ayırdım bütün İstanbul biliyo 05***: Çok söyledim ama kendini ölümlü sanıyo 05***: inanamazsınız sesinde kuşlar yaşıyo 05***: ah bir de gülünce kafam yanıyoooo 05***: Öyle de güzeldi gözleri 05***: Bıraksam içine bir çek beni 05***...