Dila: Vaaay şıkır şıkır olmuşuz
Aybarsa mesajı attığım gibi cephanelerimi kontrol ettim.
Kova✓
Kovanın içindeki pis su ✓
Başımı tekrardan balkondan aşağı sarkıttığımda apartmanın altında telefona baktığını gördüm. Tahminen mesajımı okuyordu.
Zaman kaybetmemek için yanımdaki kovayı elime aldığımda ıskalamamak için dua ediyordum. 4. Katta oturuyorduk ve şuan numaralı gözlerimden dolayı çok seçemesem de yapabileceğime inanıyordum.
Dizime dayadığım kovanın ağzını demire yaşadığımda Aybars da telefonunu cebine koymuştu. Gitmeden önce bu işi bitirmem lazımdı.
Kova biraz ağır olduğundan biraz yavaş ilerliyordum ama vazgeçmedim. Demire ağzını yasladığım demirin altından biraz daha destek vererek dökülmesini sağladım. Şuan herşey ağır çekimde gerçekleşiyordu.
Aybars yavaş yavaş yüzünü yukarı kaldırdığında hiç saklanma gereği duymadım. Saklansam da saklanmasam da benim olduğumu bilecekti sonuçta. Suyu tamamen boşalttığımda bu kadar bereketli bir su olmasına şaşırsam da şu anki surat ifadesi için her şey değerdi.
Bariz bir şekilde sövüyordu ama sesini yükseltemiyordu, çünkü o kibar bir beyefendiydi.
Keyfim aşırı yerine gelmişti. Bu anı ölümsüzleştirmek için cebimden telefonu çıkartıp fotoğrafını çektim. Sonuçta hiç beklemediğim bir anda lazım olabilirdi.
Fotoğraf çekme işim de bitince telefonu cebime koyup yüzüme yerleştirdiğim büyük gülümsemeyle elimi salladığımda daha fazla kışkırtmamak için içeriye kaçtım.
Dün kötü biten günüm bugün gayet iyi ilerliyordu.
Dünkü ödevimi ise öğretmenime teslim etmiştim. Başta teslim edebileceğime dair inancım sıfır olduğu için kendimi yormayı reddedip tekrar yapıp uyumuştum. Sabah kalktığımda ise babam cezalardan sonra kendini kötü hissettiğini söyleyip dünkü araştırma ödevinin bütün sayfalarını gece boyu yazdığını söylemişti.
Gece gece yetiştirmek için tahminen hızla yazdığından biraz yazıları çarpıktı, ama yine de benimkine göre fazla iyiydi. Okul hayatım boyunca yazı yazmaktan nefret edip üzerine benim yazım neden babamınki gibi güzel değil diye sürekli huysuzlanmış huzursuzluk çıkararak bahanelerle ödevlerimi yapmayı ertelemiş ya da babamın da benimle yazmasını, ödevime yardım etmesini sağlamıştım.
Onun üzerine sınavım da çok güzel geçmişti. Tabii şimdi büyük düşünüp sınavdan sonra yeri boylamak istemiyordum ama moralimi bozmak da istemiyordum.
Son olarak da Aybars'tan intikamımı aldığım için keyifle yatağıma uzanabilirdim.
Masamın üzerindeki bilgisayarımı alıp yatağımın üzerine yerlestiğimde ilk önce telefonumu cebimden alıp çektiğim fotoğraf ve videolara baktım o kadar komikti ki kahkaha atmıştım. Sonra da telefonumu komodinin üzerine bırakıp bilgisayarı dizlerime çektim, izlediğim dizinin yeni bölümünde geçtim. Bu dizi de iyi hoştu ama en istediğim çift bir türlü sevgili olmuyordu. Keyfim kaçıyordu. Sırf başrol çocuğu izlemek için buna katlanıyordum.
İki üç replikleri vardı onlarda da hiç Bir etkileşim olmuyordu. Bu neydi böyle canım.
İsyanımdan sonra bir kaç sahne daha geçmişti ki yine kurt bakışlımın sahnesi gelmişti. Tam kibar kibar kıza yaklaşacakken yan taraftan pat küt sesler gelmeye başladı. Kurt bakışlımın ne dediğini duyamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZGUN
ChickLitDila: Seni o panduflar gibi balkondan aşağı sallamamı istemiyorsan çabuk onları getir Aybars: Hadi ya Aybars: Nasıl yapacaksın onu? Dila: Görürsün şimdi nasıl yapıyorum