Merhaba, ne de uzun zaman geçti öyle, değil mi? Umarım iyisinizdir görüşmeyeli, ben mi? Ben iyiyim çok şükür. Kafayı yememek için uğraşıyorum xlsldmsmdmd.
Size söz vermiştim, final bir son değildi. Finalin bir son olmadığı gibi bu özel bölüm de bir son değil, daha doğumu göreceğiz, çocukların büyüdüğünü göreceğiz... Kurtulamazsınız yani benden kolay kolay.
Buraya yazmayı o kadar özlemişim ki... Uzun ve yorucu bir yolculuktan eve dönmüş gibi hissediyorum kendimi. Siz de öyle hissediyor musunuz?
Çok konuşma dediğinizi duyuyorum sanki fldldldl. Hadi hadi tutmayayım sizi kavuşun sevdiğiniz bebişlere.
Ay bakın ne diyeceğim, söz valla son kez konuşuyorum şu an. Benim diğer textingim de güzel he. Ben çok beğeniyorum siz de beğenirsiniz, hadi oraya da gelin.
İyi okumalar kuzularımm, sizleri çok seviyorum. Kendinize iyi bakın olur mu? Allah'a emanetsiniz.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Hayatımız her daim ümitsizlikle mi doludur? Hayır. Gecenin gündüze ulaşması gibi, toprağın yağmurla buluşması gibi insan da ümitsizlikten mutluluğa, güzel günlere ulaşabilir. Tek beklememiz gereken sabretmek, sabredip nefes alacağımız ana ulaşmak.
Ben Afra, yıllar önce hatta doğumumla başlayan bütün karanlık şeyler kayboldu hayatımdan, kara bulutlar gitti ve Güneş açtı artık. Bir kocam, bir kızım, abim, ablam, annem ve ailemize katılmayı bekleyen bir de miniğimiz var hayatımda. Çekirdek aile değiliz biz, kalplerimizin güzellikleriyle beraber geniş, kocaman bir aileyiz. Ah tabii, bu aileye katılan bir baba. Babam var artık benim.
Hamilelik haberinden sonra canım kocam elimi hiçbir işe değdirmemem konusunda uyarmıştı beni. Hatta bu yüzden kibar bir dille beni kovdu işten. Benim hayatımda tabii ki değişiklik olsa da onun hayatındaki değişiklik daha büyüktü. Artık tek işi dövme yapmaktı, dövüşü, babasının şirketlerini bırakmıştı. Sakal asla bırakmıyor artık çünkü Rüya onun yanağını öpmeden duramadığı için dudakları acıyacak diye korkuyordu. Hayatını hem Rüyaya göre hem de bu minik bebeğimize göre şekillendiriyordu ve bundan bir an da olsun gocunmuyordu. Ha tabii ki beni de unutmuyordu asla.
"Aşkım, sen iyi misin orada? Bak geç içeriye yat biraz. Erken kalktın sen." Kuzey elindeki vilada sapını duvara yasladıktan sonra yanıma geldi önümde diz çöktü. Bakışlarım ona döndüğünde elimi biraz büyüyen karnıma götürerek okşadım. "Çok midem bulanıyor ama onun dışında çok iyiyim."
Kuzey endişeyle elini karnıma götürdü, bakışları değişti saniyede resmen. "Hastaneye mi gitsek? Bak çok kusuyorsun bu aralar."
Başımı iki yana salladım, elimi yanağına götürerek baş parmağımla yanağını okşadım yavaşça. Ardından yaklaştım yüzüne ve dudağından öperek geri çekildim. "Hayatım, iyiyim ben. Hem sen bırak şu işleri de otur biraz. Bana da bir şey yaptırmıyorsun, kendimi çok kötü hissediyorum."
Kuzey gözlerini kısarak güldüğünde ben de gülümsedim. Elimi hala yanağından çekmemiştim. O da yanağını elime doğru sürttü biraz. "Bitti zaten aşkım. Banyoya götüreceğim malzemeleri sadece."
"Baba!" Rüya'nın neşeli sesini duyduğumuzda ikimizin de bakışı kapıya döndü. Rüya koşar adımlarla odaya girip birden koltuğa atladı ve elindeki kağıdı görebileceğimiz şekilde kaldırdı. "Bak ben ne yaptım." Rüya'nın konuşması artık daha anlaşılırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Adam| Texting
Novela Juvenil"0549******: Umarım iş telefonumu meşgul etmen için geçerli bir sebebin vardır. (20.13) Afra: OHA! OHA! OHA! (20.13) Afra: Koskoca Kuzey Taşoğlu bana cevap verdi. (20.14) 0549******: İş hattıma yazdın çünkü. (21.00) 0549******: Buradan yazan herkese...