Kapı çalınca Emre salağı gelmişti Teomanı almak için...
4 gün sonra
"Zelal abla sen kaç yaşında evlenmiştin." Diye sordum hastaneye bir çok kez gelip sohbet ettiğim ablaydı...
Her geldiğinde yiyecek bir şeyler getiriyordu.
"16." Dedi "O babam olacak şerefsiz varya şerefsiz beni on altı yaşında bir adama verdi." Dedi
"Harbi şerefsiz." Dedi Mert.
"Peki adam nasıl biri?" Diye sordu Tuana
"Evlendigimiz gün kaçtım ki ben..."
"Ne?" Üçümüz aynı anda sormuştuk.
"Başka birine kaçtım ben." Dedi
"Ciddi misin"
"Tabi"
"Peki baban ne yaptı?"
"Bir şey diyemedi beni evlatlıktan red etti.
"Peki kaçtığın adam ile Aranızda kaç yaş var" dedim
"Altı." Dedi
"Varya bundan bir 50 bölümlük dizi çıkar" Mert diyince gülmüştü Zelal abla.
"Valla otuz altı yaşında bir kadınım ama sizden daha enerjigim bu ne kız böyle." Dedi beni dürterek.
"Uykum var saat iki iki." Dedim "Hem sen tek mi geldin." Dedim elinde serum vardı, üşütmüştü.
"Yok olur mu öyle şey kocamda geldi beni tek bırakamaz o." Dedi "Kantine gitti. Sen nişanlı mısın?' diye sordu bana
"Evet, kısmetse düğünümüz var."
"Ne zaman?"
"İnan bende bilmiyorum ama sen geliyorsun ha." Dedim.
"Benim ne işim var kız."
"Yediğim sarmaların üstadı sensin tabi ki geleceksin."
"O zaman düşünürüz bunu, nişanlın ne iş yapıyor?" Aramızda genel muhabbeti, yani sıkmıyordu öyle bir düşünceye girmeyin;)
"Asker."
"Cidden, benim kocamda asker." Dedi
"Aa öyle mi bir gün nişanlım ile tanıştırayım o zaman belki birbirlerini tanıyorlardır." Dedim
"Doğru dedin."
"Asral." Arkadan gelen sese doğru bakınca kurt bakışlım gelmişti.
"Ben kaçar." Dedim
"Görüşürüz."
"Görüşürüz kendine iyi baak nane limon kaynatmayı unutma ya da sen niye kaynatıyorsun ki? Eşine bırak yapsın" diyince güldü.
Bende nişanlımın yanına gittim tabi ki...
"Bitti mi işin?" Diyince kafamı salladım.
Hastanenin çıkışına doğru ilerledik.
"Gece..."
"He?" Diye bir ses çıkartim çok yorgundum.
"Ben dedenle konuştum"
"Ee"
"İki üç güne biz oraya gideceğiz bir yirmi gün sonra da düğünümüz olacak, sence de bu süre yeterli değil mi?"
"Yeter yeter, gelinlik seçer düğün hazırlıkları, yaparız da!"
"Da?"
"Bu süre yetmez."
"Niye aslında ben daha yakın olsun dedim deden izin vermedi."
"Yirmi güne nasıl yetişsin manyak mısın Gökalp?"
"Yetişir yetişir merak etme." Dedi
"Yetmez.."
"Yeter."
"Yetmez diyorum..."
"Bende yeter diyorum güzelim."
"Agliycam." Dedim"Bu süre yetmez..."
"Ağlama, yeter.'
"Offff."
"Oflama."
"Ama yetmez ki..."
"Güzelim, yeter diyorum." Dedi eli ile saçlarımı geriye atarak. "Hem artık ben dayanamiycagim."
"Ama çok kısa bir süre..."
"Bize yeter merak etme sen, hem deden vazgeçmeden evlenmemiz lazım sende beni anla.."
"Manyak mısın dedem niye vazgeçsin?"
"Ne bileyim işi belli olmaz.." dedi "Ben eşeğimi salam kazaga bağlıyayayım da gerisi mühim değil."
"Dedem öyle bir şey yapmaz..."
"Yapabilir..."
Yolda gidene kadar atışmıştık... Ama çok güzel geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsiniz?/Yarı Texting
General FictionYüzbaşım: Kimsiniz hanım efendi ? Siz: İlerideki karın çocuklarının annesi basının tacı gönlünün Sultanı Yüzbaşım: İlla diyorsun uğraş benimle öyle mi? Siz: Evet Yüzbaşım: O zaman sana kötü bir haberim var ben işsiz bir adam değilim ve boşa harcay...
