Kimsiniz?/Yarı Texting

46>

Gökalpsizlikten ölecektim... Bir haftadir görüşemiyorduk, aslında ben görüşmek istiyordum ama Gökalp olmaz diyordu...

Neden olmaz diyordu anlamıyordum hayır tamam, evde dedem vardı. Peki hastane ve dışarısı orda kim vardı?

Bir tane bildirim düşmüştu telefonuma

Yüzbaşım: Gece'm ne yapıyorsun yavrum
(01:00)

Siz: Sana ne? Görmeye gelmiyorsun ne yaptığımda seni ilgilendirmiyor.

Yüzbaşım: Dedeni duydun güzelim

Siz: Hastanede dedem yok Gökalp

Yüzbaşım; Olsun dedenin işi belli olmaz adam koskacaman emekli korgeneral

Siz: Tamam her neyse sen benden uzak duruyorsan ben de senden uzak dururum, nişandan sonra da

Yüzbaşım: Saçmalama

Siz: Saçmalamıyorum

Yüzbaşım: Kızım deden önlemlerini öyle bir aldı ki seni kendi evine bile yolamiyoru hayır sanki yiyeceğim

Siz: Tamam Gökalp işlerin var benim

Yüzbaşım; Kızım yapma böyle

Siz: Ben bir şey yapmıyorum Gökalp, sen yapıyorsun. Görüşmek istemiyorsan söyle

Yüzbaşım: Özel gününde mısın sen güzelim

Siz: Evet sana ne sen nerden biliyorsun

Yüzbaşım: Anladım güzelim,
(Görüldü)

Karnım fena ağrıyordu... Aradan yarım saat sonra pencereden tıkırtı sesleri geldi, pencerenin önüne gidip baktığımda gelen tabi ki Gökalp'ti

"Deli ediyorsun beni bak valla" dedi kısık sesle ardından sesiz bir şekilde içeri atladı...

İkinci kata nasil çıkmıştı?

Elinde buket ile hemde?

"Gökalp?"

"Efendim?"

"Bunlar çok güzel." Dedim ağzım sulanmıştı resmen, bir sürü çikolata! Buketin içinde bir sürü çikolata vardı!!!

Bana uzattı hemen elinden aldım... Canım fazla çikolata istiyordu...

"Önce bir sarılsa mıydık?" Dedi, boynuna sarıldım, "Çok özlemişim...' dedi

"Bende..."

"Deden gitsede seni istesem artık" dedi. Yatağa oturdum o da benim ile birlikte oturdu, ben çikolatalarımı yerken o soru sordu.

"Güzelim."

"Efendim?"

"Ben sana bir hata yapsam istemediğin bir şey yapsam beni affeder mıydın?"

"Nerden çıktı bu?"

"Bilmem aklıma geldi"

"Ne gibi bir şey mesela?'

"Senden bir şey gizliyor olsam mesela"

"Benden bir şey mi gizliyorsun" dedim kaşlarımı çatarak.

"Hayır da merak ettim."

"Benim doğru bildiğim yanlışı gizliyorsan seni affetmem, yalan söylüyor olursun sonuçta ve ben yalanı hiç sevmem bil." Dedim

"Hm anladım yavrum"

"Her ne olursa olsun ben sonunda geberecek olursam bile olayım sakın" dedim çikolatamı son kez ısırarak... "Sakın bana yalan söyleme olur mu?'

Yutkundu bir şey mi saklıyordu benden?

"Gökalp varsa bir şey söyle yoksa evlenirken bile nikahtan kaçarım bak" dedim dalgaya vurarak...

Zoraki bir tebessüm etti.

"Emredersiniz komutanım " dedi asker selamı vererek...

"Beni uyut." Dedim dizine yatarak,

"Tamam" diyip saçımı okşadı

"Gökalp" dedim naif bir sesimle

"Hı?"

"Bana şiir okur musun"

"Ne şiiri peki?"

"Şuan okumak istediğin bir şiiri." Dedim

"Bildiğim tek şiir var güzelim, oda Atsız'dan"

"Oku"

"Uyurken okunacak bir şiir değil?"

"Olsun sen yine de söyle."

"Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için." Diye başladı şimdiden sesi ile uykum gelmişti zaten

"Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
Mecnûn inler, kanını
Leylâ’ya katmak için.
Cilve yapar sevgili
Gönül kanatmak için.
Şair neden gam çeker?
Şiir yaratmak için.
Dağda niçin bağrılır?
Feleğe çatmak için.
Açılır tatlı güller
Arılar tatmak için.
Göğse çiçek takılır
Solunca atmak için.
Tanrı kızlar yaratmış
Erlere satmak için.
İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.
Ve….." dedi en son ağır ağır uykun baya basmıştı...

"Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için…"

"Kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için..." Diye tekrarladım bende "Çok güzel bir şiirdi..."

"Öyle.." dedi

"Bir dahakine Özdemir Asaf be Cemal Süreya şiirleride okur musun?"

"Okurum..." Dedi

****

Sabah gözümü kapının açılması ile açtım, Gökalp kucağında benim ile uyuyordu...

Kapı açılmıştı? Gökalp? Gökalp benle uyurken kapı açılmıştı?!

Reklamlar...

Sizce kim geldi?

Oy vermeyin size hep reklam sokacağım bekleyin siz hahahaha yaşasın kötülük...

Sizleri seviyorum görüşürüz 💋

Oy verme