Bölüm 2

200 56 8
                                    

Sizi çok bekletmeden ikinci bölümle geldim!

Keyifli okumalar!

🌷

Şakağımı avucuma yaslayarak soruyu tekrar okudum. Aklıma Korel abimin anlattığı şeyleri getirmeye çalıştım ama başarılı olamadım.

Gözlerimi duvar saatine çevirdiğimde zilin çalmasına sadece üç dakikanın kaldığını fark ettim.

İçime titrek bir nefes çekerek tekrar sınav kağıdıma baktım. Soruları bulanık görmeye başlamıştım. Gözlerim yavaş yavaş doluyordu.

On sorudan sadece beşini çözebilmişim. Korel abim elinden geleni yaparak bana ders çalıştırmıştı. Bense onun güvenini boşa çıkarıyordum.

Abilerim gibi zeki olmadığım için kızıyordum kendime. Onlar okul paramı ödemek için didiniyordu, bense bir hiçtim.

Onları dinlemekle hata mı etmiştim acaba? Normal bir okulda okusaydım böyle olmazdı. Çalışıp kendilerini harcamalarına gerek kalmazdı. Çalıştıkları para bir hiçe değil de eve giderdi. Belki babam da daha az çalışmak zorunda kalırdı.

"Kalemlerinizi bırakın. Kağıdını veren dışarı çıkabilir."

Matematik hocanın sesini duymamla boğazıma bir yumru oturdu. Üç dakikam geçmişti. Kağıdımı teslim etmem gerekiyordu.

Öğrenciler yerlerinden kalkmaya ve dışarı çıkmaya başladılar. Bense yerimden bile kalkmak istemiyordum.

"Adel."

Hocanın bana uyarı dolu bakışlar atmasıyla iç çekerek yerimden kalktım. Gözlerimdeki doluluk hala gitmemişti. Öyle kolay kolay gideceğini de düşünmüyordum. Aksine, az daha ağlayacaktım.

Kağıdımı hocaya teslim ettikten sonra sınıftan çıktım. Son çıkan yine ben olmuştum. Genelde öyle oluyordu zaten.

Bu sefer gerçekten başarabileceğime inanmıştım. Oysa hiçbir şey tahmin ettiğim gibi olmamıştı. Onları yine ve yine hayal kırıklığına uğratacaktım.

Yarardan çok zararım vardı ve bu kalbimi çok kırıyordu. Bende isterdim derslerimin iyi olmasını. Ama ne kadar çalışırsam çalışayım olmuyordu. Bazı şeyler kafama girmiyordu.

Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında adımlarımı hızlandırarak kızlar tuvaletine girdim ve kendimi boş bir kabinin içine attım.

İnsanların beni ağlarken görmelerinden nefret ediyordum. Beni güçsüz bir kız gibi görmelerini istemiyordum ama kendimi tutamamıştım.

Klozetin kapağını kapatarak üzerine oturdum. Dirseklerimi dizlerimin üzerine yasladım ve yüzümü avuçlarıma gömerek ağlamaya devam ettim.

Öğlenleri kantinde buluşuyorduk. Ama yanlarına gidecek yüzüm yoktu. Korel abimin yüzündeki hayal kırıklığını görmek istemiyordum.

Beni göremedikleri için muhtemelen endişeleneceklerdi. Önce beni arayacak, cevap vermediğimde mesaj atacak ve en sonunda da beni bulmak için okulu dolanacaklardı.

Bunun olmasını istemediğim için gözyaşlarımı sildim ve ağlamalarımı durdurmaya çalıştım. Telefonum çantamda kaldığı için arayıp aramadıklarını bilmiyordum.

Islanan yanaklarımı kuruladıktan sonra burnumu çektim ve kabinden çıktım. Üçlü kız grubun üstten bakışları beni bulunca onları takmadım ve lavabonun önüne geçtim.

Aynadan kendimle göz göze geldiğimde gözlerim tekrar doldu ve taştı. Çok acınası bir halim vardı. Kıkırtılar duyduğum için iyice sinirleniyor ve kendimi tutamıyordum.

Siyah bir yağmurda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin