''Su'dan olduğun için çabuk iyileşecektir, şanslısın hayatım.''
Başımı kaldırdım ve sağ elimi saran beyaz ve uzun saçlı, yaşlı ve mavi gözlü bayana baktım. Kıyafeti bendekiyle aynı sembolü taşıyordu.
''Teşekkür ederim,'' dedim.
''Faith'in yeni oda arkadaşı mısın?''
Başımı olumlu anlamda salladıktan sonra kapıya yaslanmış bir şekilde beni bekleyen arkadaşıma döndüm.
Ona baktığımı fark edince ''Birkaç güne bir şeyin kalmayacaktır, endişelenme,'' dedi.
''Açıkçası haftalarca elimi kullanabileceğimi sanmıyorum, resmen o aptal çocuk elimi yaktı.''
Beyaz saçlı, melek yüzlü bayan, sargıyla işini bitirdikten sonra gözlerime baktı. Gülümsedi. ''Su şifadır. Herhangi bir enerjiye yani Ateş,Su, Hava veya Toprak'a eğilim gösteren herkes, normal insanlardan biraz daha farklı bir metabolizmaya sahip olurlar ve bu tür durumlarda daha çabuk iyileştirirler. Özellikle Su'ya eğilim gösterenler ise adeta kendilerini yenilerler. Eğitiminizin ilerleyen kısımlarında daha öğreneceğiniz çok şey var ve ileride yine böyle bir durum olduğunda sadece saniyeler içinde bile kendini iyileştirebileceksin,'' dedi.
Anlattıkları karşısında nedense büyülenmiş gibi hissediyordum. Öğreneceğim çok şeyin olmasına da değil, anlattıklarını yapabilecek potansiyele sahip olduğuma inanamıyordum.
Faith konuşmaya katıldı ve ''Her enerjinin yani elementin insanlarının böyle farklı özellikleri olabiliyor ve sanırım Su'ya sahip olmanın en büyük avantajı da bu,'' dedi. Yaşlı bayan onu durdurdu ve ''Elementine sahip olamazsın, o sana sahiptir. Sen sadece onu kontrol etmeyi öğrenebilirsin,'' dedi.
''Üzgünüm, ben de buralarda daha yeniyim,'' dedi Faith kızararak.
''Adınızı öğrenebilir miyim?''
İşinde iyi bir doktor olduğunu tahmin ettiğim yaşlı bayan, sorduğum soru karşısında şaşırarak bana döndü.
''Bu eski ve beyaz odama, oturduğun sedyeye pek çok genç ve yaşlı yardımıma muhtaç insan geldi ama biri adımı merak etmeyeli uzun zaman olmuştu. Bana Rosanna diyebilirsin.''
Sedyeden indim ve gülümsedim.
''Sanırım adına henüz karar vermedin,'' dedi. Şaşırdım.
''Evet, ama, bunu nasıl bilebilirsiniz?''
''Bilmiyordum. Üstündeki karamsarlığı odaya girdiğin andan beri hissedebiliyordum. Bir şeyler düşündüğünü sende görebiliyordum. Ben adımı söylediğimde sen karşılık vermeyince de, kararsızlığının ismini değiştirip değiştirmemek üzerine olduğunu tahmin ettim ve sanırım yanılmamışım.''
Şaşkınlığım hala geçmemişti çünkü birinin ne hissettiğini hissedebilmek nasıl bir duygu olmalıydı, onu merak ediyordum. Bunu nasıl yapabilmişti?
''Karamsarlığımı nasıl hissettiniz?''
''Eğitiminize önem verin ve elinizden geleni yapın. Söyleyebileceğim tek şey bu. Elindeki sargıyı yarın sabah değiştirmeni tavsiye ediyorum,'' dedi ve bana içinde temiz sargı ve birkaç dakika önce kullandığı yanık kremini koyduğu küçük ve kare bir çanta verdi.
Çantayı sol elimle kavradıktan sonra Faith ile birlikte bahçeye çıktık.
''Rosanna'yı sevdin, değil mi? Bana büyükannemi hatırlatıyor,'' dedi ben bahçeyi incelerken.
''Evet, açıkçası bir büyükannem var mı, onu bile bilmiyorum ama onu sevdim,'' dedim.
''Sen de mi koruyucu aileden geliyorsun?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Element
FantasyGerçek ailemi hiç tanımadım. Ben doğduktan kısa bir süre sonra beni bir yurda bırakmışlar. Ne bir not,ne bir iz. Sosyal hizmetler beni bir koruyucu aileden diğerine vermeye başlayalı on yedi yıl oldu. On altı yaşımı doldurduğum günün gecesi serinlem...