Element

-3-

Multimedia Clara'nın oturup Ariana Altena ile konuştuğu odanın bir kısmının fotoğrafı.Koltuk öyleydi ama raflar daha büyük,daha uzun,tavana kadar yükseliyor ve söylediğim kitap-dosyalardan oluşuyor.Siz hayal ederken otutturursunuz zateen :)

Tam adımı uzun zamandır sesli olarak duymamıştım. Kapıyı açan bayanı takip ederek büyük ve görkemli kapıdan içeri girdiğimde aklıma pek çok soru geldi. İçlerinden en üst sırada duranı seçtim.

''Tam adımı nereden biliyorsunuz?'' diye sorduğumda kısa ve sarı saçlı bayan arkasını dönerek cevap verdi.

''Hakkında pek çok şeyi biliyoruz Leyanna,'' dedi.

''Arkadaşlarım daha çok Clara der, Leyanna biraz uzun geliyor galiba,'' dedim gülümseyerek.

''Bence asil bir ismin var,'' diyerek gülümsememe karşılık verdi.

Kadının yönlendirdiği yere doğru yürürken çevremi inceledim. Ağzımın açık kalmaması için büyük bir çaba harcıyordum. Hayatımda böyle güzel bir yer görmemiştim. Şato demek daha iyi olurdu. Bir zamanlar burada kral ve kraliçe tarzı insanların yaşadığını hayal etmeye başladım. Devasa avizeler, benden yaklaşık 2 metre daha yukarıda olan renkli insan figürleriyle boyanmış tavan... Böyle bir yer kesinlikle müze gibi gezilebilirdi. Harikaydı.

Yerden tavana kadar uzanan uzun, kapalı ve kahverengi bir kapıya geldiğimizde kadın kapıyı bir eliyle ittirdi ve açılmasını sağladı. İçeride büyük bir masa, masanın karşısında duran üç kişilik deri bir koltuk ve duvarları kaplayan, tozlu kitapları tutan eski raflar vardı. Odanın geneline kahverengi hakimdi. Eski tip lambalarla her yer aydınlatılmıştı.

Odadaki dört duvarın her biri raflarla ve kütüphanelerle doluydu. İki geniş pencere haricinde duvarlarda boş olan tek bir yer bile yoktu. Kitaplar ve dosyalar her yerdeydi. Kapının solundaki duvarda kalan raflar beyaz dosyalarla ve beyaz kitaplarla, karşıdaki kütüphane ve raflar kahverengi ve siyah dosyalarla, sağımdakiler mavi ve lacivert dosyalarla, arkamda kalan yani kapının bulunduğu duvar ise kırmızı dosyalarla doluydu.

''Oturabilirsiniz, Bayan Stinson,'' dediğinde kadının çoktan masasının arkasına geçip büyük siyah koltuğuna oturmuş olduğunu gördüm. Ne kadar zamandır odayı inceliyordum?

Karşımda,masasında oturan bayanın tam olarak karşısında durabilmek için üçlü koltuğun ortasına oturdum. Koltuk da aynen masanın ve rafların tahtasının rengindendi; koyu kahverengi.

''Aklınızda pek çok soru olduğunu biliyorum Bayan Stinson fakat sorularınız--'' diye sözüne başladığında direkt olarak ''Evet, mesela beni nereden tanıyorsunuz? James kimdi ve beni nasıl buldu? Burası neresi ve neden beni bırakan arkadaşım Thomas buranın bir evsiz barınağı gibi göründüğünü söylerken ben hayatımda gördüğüm en güzel şatoyu görüyordum?'' diye motor gibi konuşmaya başladım.

''Merak etmekte haklısınız. Sorularınızın bazılarına cevap verebileceğim ama tamamını size açıklayamam. Programa katılmayı kabul etmeniz gerekir,'' diye cevapladığında kollarını masasının üstüne koymuş, vereceğim tepkiyi bekliyordu.

''Program..?"

''Öncelikle kendimi tanıtayım. Benim adım Ariana Altena. Programın ve Kafes'in yöneticisiyim,'' dediğinde 'program' ve 'Kafes' dediği şeylerin neler olduğunu açıklamasını bekliyordum.

''... Öncelikle Kafes' i arkadaşın Thomas'ın farklı görmüş olmasının sebebi algı filtresi. Elementlerle ilişkisi olmayanların burayı farklı ve uzak durmak isteyecekleri bir yer olarak görmelerini sağladık. Böylece fark edilmiyoruz.''