Gece Kuzgunu - Grand Bellini Soygunu

7 0 0
                                    

Gece Kuzgunu-Grand Bellini Soygunu

"Dünya parçalanırken, insanlar birleşiyordu.Sanki onu parçalayanlar onlar değilmiş gibi..."

Keşif merkezi, Kıbrıs'ın Trodos Dağı ve Beş Parmak Dağı arasında kalan on kilometre karelik bir alanda kurulmuştu.Bunun sadece üç kilometre karelik alanı, paralel dünyalara geçiş olarak kullanılan iki ayrı binaya ayrılmışken, kalan bölgeler çalışanların konaklaması ve sosyal ortamı için kullanılıyordu.Tesisin güvenliği B.D.M ismini alan Birleşik Dünya Milletleri ordusu tarafından sağlanıyordu.

Merkezde çalışan inceleme ajanları, gözlem ve analiz etme yeteneğini sınayan özel eğitimlerden geçirilerek belirleniyordu.Başarılı olanlar vakit kaybetmeden Batı ve Doğu bloklarında görevlerine başlıyorlardı.Binaların için de geçişler için kullanılan sayısız yansıma odası ve odaların içinde de geçişi sağlayan Saykom'lar bulunuyordu.Saykom, temel olarak inceleme ajanlarının görüntülerini paralel dünyalara yansıtıyordu.

Keşif merkezinde ki üstlerime sunduğum raporumda, karşılaştığım olayı kelimesi kelimesine yazarak sundum. Barlas'ı inceleme görevimin üzerine düşmemi emrettiler.Bunu bende onlar kadar istiyordum.Onun zihnini çözdüğümüz an, evrenler arasında bir geçiş kapısı açıp açamayacağımızı merak ediyordum. Bunu sağlayamasak bile neden farklı olduğunu anlamam gerekiyordu.

Kendisine yeni bir oyuncak bulmuş bir çocuk kadar heyecanlıydım. Yansıma odasına girdiğimde Saykom'a giriş yapmadan evvel avuçlarımı birleştirmiş, sistemde yerinin belirlenmesini bekliyordum. Artık, Barlas'la yeniden karşılaşmanın vaktiydi.

Grand Bellini Oteli'nin kapısından içeri girerek Barlas'ın davet verdiği restorana doğru adımlamaya başladım.Girişte ki akvaryumun arkasında bulunan, geniş ve kısa merdivenleri çıktım.Karşıma gelen, kırmızı renkli ve ortasında ince uzun camlar bulunan, her kapandığında birbirini yalayan çift bölmeli kapıdan geçtim.Tekrar kısa ve uzun bir merdivenin ardından terasa ulaştım.Otelin terası, u şeklinde kıvrılan binanın bütün bloklarını kullanabilecek şekilde tasarlanmıştı ve her blokta bir kapı vardı.Kuzey bloku kumarhaneye, güney bloku satışı yapılan tarihi eserlerle dolu, görsel bir şölen sunan müzayede bölgesine, bulunduğum yer ise restorana aitti.İlk bakışta tuhaf gelen güney blokundaki ayrıntı, mantıklı hale gelmeye başlamıştı.Otelin ağırladığı önemli müşterilerinin müzayedeye katılması sağlanırken; yapılan önemli ve büyük müzayede anlaşmalarıyla, katılımcıların otelde kalması sağlanıyordu.Bu çift taraflı bir yarardı.

Bu büyük yerde ki kalabalık insanların arasında onu bulmak işkenceydi.Bir an için kendime, Neden onu arıyorum ki, diye sordum.Onu aramak yerine, onun beni bulmasını sağlamak için masaların etrafında, adını çılgınca haykırarak gezinmeye başladım.Ayakta gezinen garsonların arasında beni görememiş olsa ki ayağa kalkma isteği duydu.Yakalamıştım onu.Hızlı adımlarla bulunduğu masaya doğru ilerlemeye başladım.Masası tam da istediği gibi en köşede ki deniz manzaralı yerdeydi ve bir çok masayla birleştirilmişti.

Masasına yaklaştığımda beni görmemezlikten gelmeye çalışıyor, bakışlarını kaçırıyordu.Bu tavrına sinir olduğumu, karşı sandalyesinde oturan, Barlas'a duyduğu hayranlığı gözlerinden belli olan genç bayanın arkasında kollarımı göğsüme bağlayarak ve gözlerimi üzerine dikerek ifade etmeye çalıştım.Karşısında ki bayan ile masa arasına bakarken, oldukça kısık bir sesle,

-İstenmeyen tüy burnunun dibinde bitermiş...

-İsteyeceğin bir tüy olacağımı garanti ederim. dedim kendimden emin bir tavırla.

Karşısında ki bayan ise, Barlasın dediğini duyamadığı için kendi üzerine alınarak, araya parazit gibi girdi.

-Bir şey mi dedin?

Kelebek EvrenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin