S.A. - 8. Bölüm

903 125 42
                                    

=== 8. Bölüm ===

İyi okumalar...


Akın'la geçirdim ikinci güzel günü de kazasız belasız tamamlamıştık. Bu seferki günümüz ilkinden farklıydı bu sefer sevgiliydik, gerçi dışarıdan gören sevgili demezdi bizim için. Akın diğer erkekler gibi değildi. Bir kez bile elimi tutmaya yeltenmedi. Normalde yeni sevgili olan çiftlerde erkek kızın ağzının içine bakmaz mı, söylediği her şeyi yapmaz mı? Yoksa bende mi yanlış var?

Evet Akın'la çok güzel bir gün geçirmiştik ama tamamen Akın'ın istediklerini yapmıştık. Birlikte olduktan sonra ne yaptığımızın benim için pek önemi olmasa da bu konularda Akın'ı çözemiyordum.

Aslına bakarsanız beni bu sefer evime bile bırakmamıştı. Düşündüm ve benim bugünü sevmemin en büyük hatta tek nedeni Akın'ın 'Sevgilimle rahat rahat kavgada edemiyorum.' demesiydi.

Eve geldiğimde günün analizini yapmıştım ve aklıma Akın'ın Cemre konusundaki paniği takıldı. Cemre ile şu ana kadar uzun uzun oturup konuşmadığımız aklıma geldi. Acaba aramızda benim fark etmediğim bir mesafe mi vardı diye düşünürken artık düşünmekten de sıkıldığım için direk telefonumu çıkarıp Cemre'ye mesaj attım.

''Cemre evde yalnızım, bize gelmek ister misin?'' yazıp göndere bastım. Hemen cevap vermesi beklerken cevap yaklaşık olarak beş dakika sonra geldi.

''Şu an işim var canım ya. Sonra belki, kusura bakma.'' yazıyordu mesajında.

''Akın'la ilgili, önemli!'' yazıp gönderdim. Aslında aklımda olan bu değildi ama Cemre'nin buraya gelmesi gerekiyordu. Onunla konuşmam gerekenler vardı. Akın'ın paniklemesinin bir nedeni mutlaka olmalıydı. Akın'ın Cemre'ye karşı bir şeyler hissettiğini hiç düşünmüyordum ama Cemre...

Telefonumdan gelen mesaj sesi ile düşüncelerimden ayrıldım. Bu sefer anında cevaplamıştı.

''Adresi at. En kısa sürede yanındayım.''

Az önceki cümlemi bu sefer tereddütsüz bir şekilde tamamlıyorum. Akın, Cemre'ye karşı bir şeyler hissetmiyorsa bile Cemre hissediyor olmalı.

Cemre'ye adresi yazıp gönderdim. O gelene kadar ona neler söylemem gerektiğini düşünmeliydim. Akın'la ilgili ne olduğunu soracaktı mutlaka, buraya onun için geliyordu. Ben de ona yanlış bir şey söylemeden istediğimi elde etmeliyim.

Zil çalmaya başladığında Cemre'nin geldiğini anlamam zor olmadı. Çünkü zile deli gibi basıyordu. Çok endişelenmiş olmalı.

Ben kapıyı açar açmaz Cemre içeri fırladı.

''Akın'a ne oldu?'' diye sordu aceleci ve telaşlı bir şekilde.

''Ona bir şey olmadı. İyi yani, ne bu telaş.''

''Nasıl ne bu telaş Akın'la ilgili bir sorun var demedin mi?'' sinirlenmiş gibi bir hali vardı. Akın'la dura dura Akın gibi olmuş resmen. Bakışları korkutucu duruyordu.

''Akın'la ilgili bir sorun var demedim. Akın'la ilgi dedim sadece.'' yutkundum ve devam ettim.

''Aslında sadece onunla değil benimle de ilgili.'' dediğimde kaşları çatıldı.

Daha fazla bir şey söylemeden salona geçip karşılıklı olan tekli koltuklara oturduk. Onu fazla merakta bırakmak istemiyordum, çünkü onun yerinde olsam sinirlenirdim. Ama söze nereden girsem, ne söylesem onu da bilmiyordum.

''Beste neler oluyor söyleyecek misin?''

''Cemre bunu sana söylemekte neden tereddüt ediyorum bilmiyorum ama nedense sana bunu söylersem incineceksin gibi geliyor.''

SAHİPSİZ AŞIK (Devam Edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin