S.A. - 9. Bölüm

705 71 30
                                    

=== 9. Bölüm ===

Multi: Neşe ARSLAN  

İyi okumalar...

İkimizi de gözleri telefonun ekranında takılı kalmıştı.

Neşe arıyordu.

Akın benim için hep karmaşıktı ama şu an yüz hatları o kadar keskin ve netti ki, öfke ile karışık hüzün.

Akın telefon susunca, birden başını telefondan kaldırıp Mehmet'e baktı.

"Lan Neşe'nin telefon numarası sen de ne arıyor? Hadi buldun bana ne diye vermiyorsun?" sesi gittikçe yükselirken bir yandan da Mehmet'in üzerine yürüyordu.

Mehmet telefonu cebine koyacağı sırada Akın onu engelleyip telefonu elinden aldı.

"Aç şunun şifresini." diyerek telefonu tekrar Mehmet'e doğru uzattı.

"Kusura bakma Akın. Numarayı sana vermeyeceğim." dedi Mehmet daha telefonu almadan.

"Öyle mi?" diyerek, Akın elindeki telefonu denize doğru fırlattı ve devam etti.

"O numara bende yoksa kimsede olmayacak. Ayrıca hemen şimdi bir açıklama bekliyorum yoksa..." Akın nefes almak için durduğunda araya girdim.

"Akın yeter, insanlar bakıyor."

"Sen bu meseleye karışma, aslında benimle ilgili hiçbir şeye karışma." dedi ve Mehmet'i yakasından tutup çekti.

"Ne halin varsa gör."

Sessizce söylenip onlardan biraz uzaklaştığım sırada Mehmet'in sesi ile duraksadım.

"Sizin için, aslında daha çok Beste için numarayı sana vermedim." dedi.

Neşe'nin benimle ne gibi bir bağlantısı olabilir ki diye düşünürken Mehmet devam etti.

"Her şeyi anlatacağım. Bir yere gidip oturalım." dedi ve Akın'ın ellerini tutup ittirdi.

Bir günü, sadece bir günü kendime ayırmak istemiştim. Herkesten uzak, ama uzaklaşmayı bırakın bir de Neşe'yi dahil etmiştim karmaşık hayatıma.

En yakındaki kafeye gelmiştik. Akın ile ben yan yana oturmuş, Mehmet'i de karşımıza oturtmuştuk. Bu sefer Akın hiçbir şey demeden, Mehmet anlatmaya başladı.

"Öncelikle Neşe döneli daha iki üç gün oldu. Okula geldi, o sırada da seni Beste ile görmüş. Bense okula yeni giriyordum ki Neşe'yi gördüm. İlk başta inanamasam da o olduğunu anladığında yanına gittim." diyerek konuşmasına kısa bir ara vererek bir Akın'a bir bana baktı. Açıkçası ben pek bir tepki göstermemiştim ama Akın şimdiden şok olmuştu. Neşe'nin bizi görmesi hoşuna gitmemişti belli.

"Sonra abi, onu senin yanına getirmek istedim ama beni engelledi. Uzun bir zamandır seni böyle gülerken görmemiş, bu gülüşü özlediğini ve seni bu şekilde güldürmeyi eskiden bir kendisinin başardığını ve bunu bozmaya hakkı olmadığını söyledi." Mehmet yine bir ara verince bu sefer ben de Akın'a baktım. O Neşe'ye karşı hala bir şeyler hissediyordu, bunu inkâr edersem aptal olurdum. Bir yandan da Akın'ı en iyi tanıyan kişinin Neşe olduğunu var sayarsak, Akın'ı mutlu ettiğimi söylemiş olması beni mutlu etmişti. Onu mutlu ettiğimi tek bir görüşte söyleyebilmişti.

"Size doğru baktığımda ben de uzun zamandır seni gülerken görmediğimi fark ettim Akın. Neşe'ye de hak verdim. Ben bir şey söylemeden arkasını dönüp gideceği sırada onu engelledim ve niye geldiğini sordum." dedi ve konuşmanın başından beri oynadığı ellerini birbirinden ayırıp oturuşunu dikleştirip doğrudan Akın'a bakıp devam etti.

SAHİPSİZ AŞIK (Devam Edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin