S.A. - 1. Bölüm

2.1K 246 110
                                    

=== 1. BÖLÜM ===

İyi okumalar...


Alarmım ile birlikte bir güne daha istemeyerek de olsa uyandım. Saati artık ezberlemiştim '7:30'. Üniversite sınav yüzünden aylardır bir robot gibi aynı saatte kalkmak zorunda kalıyordum. Kendime gelmeye çalışarak yatağımda doğruldum ve açılmak için aniden ayağa kalkıp dolabıma doğru ilerledim. Daha önce hiç dokunulmamış okul formamı küçük bedenime geçirdim. Bedenim formayı taşıyabiliyordu belki ama ruhum inatla reddediyordu bu durumu.

Durumu fazla dramatize etmiş olabilirim ama yılın 2. dönemi okul değiştirmek kadar saçma başka hiçbir şey olamaz. Lisenin son senesinde üstelik birde 2. döneminde kim okul değiştirirdi ki. Doğru kimse değiştirmezdi. Bana kalsa bende 3 buçuk 4 senedir tanıdığım arkadaşlarımı, okulumu bırakıp hayatta ait olduğum yerden yüzlerce kilometre uzakta bir yere gitmezdim. Hele ki şu anda bulunduğum bu şehir, bu mahalle... Bu mahallenin sahte kokular barındıran havası nefesimi kesiyor, yaşam enerjimi sömürüyordu adeta. Balkona her çıktığımda kukla gibi aynı şeyleri yapan insanlar sinirlerimi bozuyor, hatta sinirlerimi alt üst ediyordu.

İstanbul'u bırakıp İzmir'e geldik, bari daha güzel daha sıcak bir mahalleye yerleşseydik ama yok annem ve babam hayatı bana zehir etmek için ellerine geçen her fırsatı değerlendirsinler. Belki taşınmak onlar içinde zor olmuş olabilir ama öyle bir panikle o kadar çabuk taşındık ki ne olduğunu anlayamadım bile. Buraya taşınmadan önce annemle aram pek iyi değildi. Hiçbir zamanda olmadı. Buraya taşınmamız ile de iyice aramız açıldı. Babamla yine daha iyiydik yani beni sevdiğini annemin aksine her fırsatta belli ederdi ama buraya taşınırken benim fikrimi almadığı için şu an onunla da aramı pek de iyi tutmak istediğim söylenemez. Biraz vicdan falan yapsın, üzülsün belki geri döneriz umudum vardı hala. Zaten babamın aşırı ilgisi ve annemin aşırıyı da aşmış ilgisizliğinden hangisi daha iyi karar veremiyorum. Babamın ilgisi beni çok boğuyor, bazen samimi olup olmadığını anlayamıyorum o derece.

Günlerdir düşündüğüm ama her seferinde elde ettiğim tek şey, aileme olan öfkem olduğundan düşüncelerimi bir kenara bırakıp odamdan çıkıp, mutfağa geçtim. Mutfağa girince çok da neşeli olmaya çalışmayarak ama öyleymiş gibi yaparak "Günaydın. " dedim. Sesimdeki soğukluk ve bir o kadar da belli olan yapmacıklık babamın gözünden kaçmamış olacak ki hemen girdi söze çok kıymetli babam!

"Ne o, birileri okula gitmek istemiyor mu yoksa?" dedi alaylı bir tavırla. Bu şekilde konuşması bile sinirlenmeme yeterdi ama o bunun hoşuma gittiğini falan sanıyor olmalıydı. Bir de bu şekilde konuşması bana taşınmamızı hatırlatıyor. Ne alaka diyebilirsiniz ama şu an annemin babamın da ağzından çıkan her kelime bana taşınmamızı hatırlatıyor. Sanki aklımdan çıkıyormuş gibi, oradaki okulumdan mezun olmayı ne kadar çok istediğimi herkes bilirken ailemin bilmiyor olmasına imkân yoktu. Peki bilmiyor olsalar bile neden durup dururken taşındık ki.

Ben bu sırada babama cevap vermemiş çatalım ile tabağıma aldığım bir zeytinle oynuyordum ki annemde bana laf sokmadan ya da sinirlerimi bozmadan duramayacağı için açtı yine ağzını.

"Yeter ama Beste. Yiyeceksen ye yemeyeceksen kalk sofradan. Sabah sabah asık bir surat görmek istemiyorum" dedi sanki kendisi çok güler yüzlüymüş gibi. Benim için hava hoş kahvaltı yapmaktan nefret ederdim. Çok da gereksiz buluyorum. Sabah sabah kim aç olur ki. Olsa bile yemek yiyebilir mi.

Tam kalkacağım sırada babam beni engelledi.

"Hiçbir yere gitmiyorsun küçük hanım kahvaltı günün en önemli öğünü. Okulda ilk dersleri anlamazsın bak yemezsen." dedi ve bende uzatmak istemedim. Bir de sanki o dersleri dinleyecektim. Çok beklerler benden dersleri takmamı. Çok başarılı bir öğrenciyim aslında yani düne kadar öyleydim. Artık bambaşka bir Beste var karşılarında. Tabi bu düşüncelerimi ailemle paylaşmama gerek yoktu değil mi? Bir süre daha masadaki kahvaltılıklar ile bakışıp sofradan kalktım.

SAHİPSİZ AŞIK (Devam Edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin