Bölüm 4

254 7 0
                                    

ARKADAŞLAR BEĞENİP BEĞENMEDİĞİNİZ BENİM İÇİN ÖNEMLİ. HİKAYENİN GİDİŞATI BUNA BAĞLI. LÜTFEN YORUM YAPIN.

Sadece gözlerimizin içine bakarken yan taraftan patlayan ardı arkası kesilmeyen flaşlarla geri çekilmek zorunda kaldık. Bana kalsa bir ömür öyle kalabilirim.

Geri çekildiğimizde magazincilerin bizi o şekilde görüp fotoğrafımızı çekip yanlış anladıklarını anlamışım. Yankı' ya baktığımda o bana göre biraz daha sakin duruyordu. Gözlerimi Hazal'a çevirdiğimde onun da Yankı'nın arkasında duran ve Hazal'a gülümseyerek bakan Aras'ı gördüm. Aras' la zaten tanışıyorduk.

Yalandan bir öksürük sesi çıkardığımda magazincilerin çoktan toz olduğunu farkettim. Hakkımda daha önce çok dedikodu çıkmıştı ve bu yüzden babamın kızıcağını sanmıyorum.

Aras Hazal'a doğru uzanıp elini tuttu ve nazikçe öptü , sıra bana geldiğin de aynı şekilde yapıp geri çekildi. Yankı , önce Hazal'a uzanıp elini öptü sonra benim elimi tutup öptü ve biraz uzun süre dudaklarını elime bastırdı.

"Aman efendim kimleri görüyoruz , siz dışarı çıkar mıydınız bayanlar ? " diye sordu yarım ağız sırıtıp Aras. 
"Yemek için geldik , bizimkileri bekliyoruz " dediğimde nihayet Yankı'nın bana bakmasını sağlamıştım.

"Sakın bana ortaklık yemeği için geldik deme" dedi Yankı. Sesinin bu tonunu biliyorum. Heyecanlı ve inanamazmıs gibi çıkmıştı sesi.

"Dostum aşık mısın ? Tabiki ortaklık yemeği için geldiler" dedi Aras. 

Nedense aşık mısın deyince gözler ikimize döndü. Aras'ı onaylayıp. Bu sefer daha dikkatli olup aşağı indik. Babamlara başka masada iş hakkında biraz çalışacağımızı söyleyip arkalardan cam kenarı bir masa bulup oraya yerleştik. Aras'la Hazal karşı karşıya ,  bizde Yankıyla aynı şekilde karşılıklı oturduk. Bir kaç tatlı söyleyip Aras hemen konu açtı. 

'' Ee kızlar anlatın bakalım , hayatınız nasıl gidiyor ?'' derken bana değil de daha çok Hazal'a bakmıştı. Bende fazla konuyu dağıtmamaya çalışarak , 

''Nasıl gitsin Aras , sıkıcı , yorucu , bunaltıcı'' diyip dudak büzdüm. Aras'ın yüz ifadesi görülmeye değerdi cidden. Elinin çenesinin altına koyup kız gibi konuşarak , 

''Ay , çok mu yoruluyorsun Yazgoşuuummm'' diyince Yankıyla aynı anda içtiğimiz suyu yine aynı anda püskürttük ve gülmeye başladık.  Sonra gözler bize dönünce gülmemizi dizginlemeye çalıştık. 

Daha çok iş hakkında konuştuk. Aras'ın bu ay sonu konserleri başlıyormuş. Kostümler için benden yardım istedi. Sahne dekorasyonu için de Hazal'dan. Biz de seve seve kabul ettik. Yankı ise Amerika'daki işleri düzene sokması için görevlendirilmiş. Bunun için 2 gün son Amerika'ya gidiyor ve tesadüfün böylesi ki bende aynı gün aynı uçakla gidiyorum. Veee size harika bir haberim var. Biletlerimizi almadık daha ama yan yana olma ihtimali çok yüksek. 

''Ee sizin defile ne zaman ? '' diye konu yarattı bu işlerde çok başarılı olan Aras arkadaşımız (!). Hazal'ın ona hayran hayran bakmalarını es geçerek lafa başladım.

''4 gün sonra. '' deyince Aras çığlık atarak ayağa kalktı. ''Ve sen burada oturup rahat olabiliyorsun öyle mi ?'' deyip gözlerinin pörtletince bir an tırsmadım değil.  Böyle diyince içime bir kuşku düştü tabi. Ama hepsini hallettiğimi düşünüyordum sonuçta. Tam o sırada telefonum çaldı. Çantamın içinden kolayca çıkartıp cevaplayıp kulağıma koydum. Arayan Melis yani bu herşeyi kontrol edecek kişiydi. Umarım bir aksilik çıkmazdı..

''Yazgı Hanım , size kötü bir haberim var. Defilede açılış için bir DJ ayarlamıştık ya , DJ 'in o gün için başka bir yere sözü varmış. Ve şuan hatırladı. Haberim olduğu gibi sizi aradım.'' deyince kötü bir şey olduğunu anlamıştım zaten diye içimden geçirdim.

Sıkıntılı bir telefon görüşmesinin sonucunda oflayarak masaya döndüm. Bütün gözler bana dönünce sanki açıkla dermiş gibi bakıyorlardı. Yankı'nın da durumu anladığını fark ettim. 

'' Ya defilede açılış için bir DJ ayarlamıştık. Adam da şimdi başka birine söz vermiş ve yeni hatırlıyor. Adam gerçekten ünlü biri ve hem defile için hem de marka için cidden çok büyük bir jest olacaktı.'' deyip durumu açıklığa kavuşturdum. Tam o anda Aras'ın gözleri parladı resmen.

''E ben yapabilirim. Sonuçta meslek aynı. Bende ünlü , yakışıklı , karizmatik , sempatik ve aynı zamanda kaslı biriyim. İstersen ben çıkabilirim.'' dedi. 

Hazal , sağ kolunu masaya dayayıp elini çenesinin altına koyup bayık bayık bakıp ''Bence de öylesin'' deyince kolunu dürtüp kendine getirdim onu. Aras'ın kendini övmelerini göz ardı edip ona minnettar gözlerle bakıp 

'' Gerçekten benim için çok büyük bir iyilik yapmış olursun.''

''Hiç önemli değil , bu sıralar boşum zaten , ama Yankı'nın bir konu da yardımına ihtiyacı var. Buraya da aslında tesadüfen değil , Hazal'ın instagram da paylaşmış olduğu fotoğraftan bulup geldik'' deyince bir kolumla Hazal'ı dürtüp sırıtarak arkama yaslandım.  Yankı'nın ne gibi bir konu da yardıma ihtiyacı olduğunu merak ediyordum tabiki. Onlar da anlatmayacağına göre iki elimi çenemi altına koyup dirseklerimi küçük bir çocuk gibi masaya dayadım. 

'' Hangi konu da yardıma ihtiyacın var '' diye sordum Yankı'ya bakarak. Baktıkça eriyorum sanki ya , o ne yakışıklılık abi. Allah'ım bunu saymayalım , tekrardan yarat beni.  Yankı boğazını kısa bir öksürük ile temizleyip gözlerini bana çevirdi ve ilk defa o kadar içten baktığına şahit oldum. 

''Şimdi biliyorsun ki , sizin defilede olacağım ve hatta ön sırada olup izleyeceğim.'' O zamana kadar defilede olacağından haberim yoktu. Vay anasını satayım.  Ona devam et dermiş gibi baktım.

'' Senin de benim defileme gelmeni istiyorum kısaca. Ayrıca bu dörtlünün biraz daha yakın olması , markalar için daha iyi bir gelecek sağlar. Dördümüzün de sektörleri bağlantılı. Hatta Yazgıyla sektörlerimiz aynı. Bizim markanın en büyük rakibi Aydan holdingi. Aydan holdinginin oğluyla aramızda işten başka ayrı bir rekabet var. Batuhan Aydan tek çocuk yani kaybetmeye tahammülü yok. Ve hiç arkadaşı da yok. Aramızda ki şey rekabetten çok düşmanlığa dönüştü. Ve açıkçası sevdiğim söylenemez. Şu an onlarla çizgimiz aynı ve bunun yükselmesi lazım. Bunun için de yeni yüzler lazım çekimler için.  Bende düşündüm ki İstanbul'un hatta Türkiye'nin ünlü mankenlerinden birisin. Güzelsin , hatta çok güzelsin. Bizim markanın yüzü olmanı istiyorum kısaca.'' deyince dediklerini sindirmeye çalışıyordum hala. Bana güzelsin , hatta çok güzelsin dedi. Bana lan bana. Ay aşkım ya sende çok yakışıklısın demek istedim bir an ama neyse tabiki kabul edicem. 

''Öncelikle iltifatların için çok teşekkür ederim. Bende senin için aynı şeyleri düşünüyorum ve bu dörtlünün daha da yakınlaşmasını bende destekliyorum ayrıca markanızın yüzü olmak benim için şereftir Yankı Bey '' dedim sırıtıp. O da espriyi anlamış olacak ki kibarca teşekkür edip göz kırptı. Allahım bu gece bu kadarı çok fazla. 

Şimdi bu marka olayı mankenlikle bağlantılı aslında. Yankı'nın mankenlik dışında bir markaları daha var. Her türlü konu var sanırım. Fashion adında dergileri var kendilerine ait ve gerçekten çok tutulan bir dergi. Kızları süsleyip püsleyip çekim yapıyorlar. Ve bildiğim kadarıyla çekimleri Yankı kendisi yapıyor. 

YORUMLARINIZI , ÖNERİLERİNİZİ BEKLİYORUM :)

LEOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin