Bölüm 12

132 5 2
                                    


UZUN BİR BÖLÜM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN. SİZİ SEVİYORUUUMM :) 

Yankı benim melisle buluşacağımız yere bıraktığın da gözüm hemen melisi aradı. Yankıyla vedalaşıp kendime dikkat etmem konusunda uzun bir nutuk dinledikten sonra beni getirdiği cafe tarzı yere baktım. Bahçe de bir masada oturan elinde telefonu yüzünde ise arasla tanıştığından beri hiç eksik olmayan gülümsemesini gördüğüm de arasla mesajlaştığını anladım. Hızlı adımlarla yanına gidip karşısında ki pufa oturdum. Çantamı masanın üzerine atıp kollarımı göğsümde bağlayıp sırıtarak melise döndüm.

''Pişt Hayırdır kız '' Melis o zaman kadar benim geldiğimi anlamamış olacak ki sesimi duyduğun da ilk önce irkilip yüzüme bön bön bakmaya başladı sonra olayı çakıp yüzünde ki o sırıtışı silip

''Yok bişey canım Arasla konuşmuyorum ne alakası var'' hızlıca konuştuğu için ve yalan söylediğini anlamamam için gözlerini başka yere çekti. Ama kendini ele veriyordu. Elleriyle oynuyordu. Sırıtarak arkama yaslandım

''Ne arası kızım ben sana arasla konuşuyorsun demedim ki '' önce şaşkınlıktan ağzı açıldı sonra

''Bende öylesine söyledim zaten '' diyip durumu kurtarmaya çalışsa da fena yakalanmıştı. Zaten saklanmasına gerek yok biliyorum arasla arasında olan etkileşimi. Ama bunu ne o Aras ne de Hazal kabul ediyordu. Aklıma gelen sinsi fikirle sırırtıp

''Öylesine bile olsa aklına önce arasın gelmesi ilginç '' durum değerlendirmesi yaparmış gibi.

''Neyse canııım. Yankıyla ne yaptınız'' diye meraklıca sorunca aklıma ilk gelen arabada olan yakınlaşmamız oldu. Yanaklarım alev alev olurken Hazal neredeyse çığlık ata ata üzerime uçtu. Bana sarılırken ''Biliyordum biliyordum. Sizin aranızda bir şeyler olabileceğini biliyordum.'' diyordu. Fakat aramızda olan bir şey yoktu ki. 

''İyi de aramızda bişey yok ki Hazal.'' Kollarını benden çekip yanımda ki pufa oturdu. İşaret parmağıyla yanağıma vurup sırıttı. 

''Niye kızardı o zaman '' bakışlarıyla yanağımı gösterip. İşaret parmağıyla yanağıma vurması bana Yankı'nın yaptığı şeyi hatırlatırken gözlerimi hızla kaçırdım. Hani o da parmağıyla burnuma vurmuştu. Allahtan eli değdi diye yüzümü yıkamayan tiplerden değildim. Bugün de ne kadar çok aklıma geliyordu bu adam böyle. 

*Hiç çıkıyormu ki * 

VE İÇ SESİM BAŞ ROLLERDE.

Kıs kıs gülen iç sesime orta parmak gösterip Hazal'a odaklandım. (Yazar burda Hazal'a Melis dememek için kendini zor tutuyordu dfjldjfkd.)

Olanları Hazal'a hızlıca anlatıp arkama yaslandığım da o ise gözlerini kısmış yüzüme bakıyordu. Şimdi bir nutuk gelecekti. 

''Bana bak bu iş açığa kavuşana kadar yalnız dışarı çıkmıyorsun. Asla Yankının yanından ayrılmıyorsun,elini de bırakmıyorsun. Karşıdan karşıya geçerken önce sola sonra sağa sonra tekrar sola bakmayı da unutmayın tamam mı yavrum.'' dediğinde nutuktan anneciliğe geçtiğinin yeni yeni farkına varmış gibiydi. 

''Aman neyse bu bahaneyle Yankı'nın yanından ayrılmamış olursun kız'' Hadi yine iyisin bakışlarını atarken bende şirince gülümsedim. Şu iş bir an önce çözülse iyi olurdu çünkü Yankı'nın yanında her an kalp krizi geçirme ihtimalim vardı. 

*********

Hazal'la bir şeyler içip evlere dağılmıştık. Şimdi bizim şirkete doğru babamın yanına gidiyordum. Bu defile işi için yardıma ihtiyacım olacaktı. (Bu arada defileyi çok mu uzattım bi fikrim yok )

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 08, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LEOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin