LEO

Bölüm 5

Nasılsınız gençler ben çok iyiyim bölümleri uzun tutmaya çalışıyorum. Sizde Allah razı olsun görüyosunuz ama vote yok yorum yok lütfen yani  emeğe karşılık böyle mi :D Neyse size iyi okumalar :))

Güzel bir akşam yemeğinin ardından , büyüklerin yanına gidip anlaştığımız konuyu onlarla da paylaştık. Bu dörtlünün daha yakın olması onlar için daha iyi olacağını söylediler. En azından Hazal ve Aras daha yakın olacaklar güzel bir şey tabiki. Ama bizim için yanı Yankı ve benim için bir şey olacağı yok çünkü aramızda bir şey yok. Zaten olsun da istemezdim , şimdi diyeceksiniz deli misin sen bulmuşsun öyle taş kaya meteor çocuğu istemezdim diyorsun , haklısınız ama benim ki sadece öylesine bir şey. Aşk falan bana göre şeyler değil özellikle geçen seneden sonra , diyeceksiniz geçen sene ne oldu. Hemen anlatayım.

O zaman Hazal'la bu kadar yakın değildik , tanışıyorduk ama çok fazla yakın değildik işte. Sedef , benim çok yakın arkadaşımdı. Ama tam bir orospuydu , bunu biliyordum ama yine de bir şey diyemiyordum.  Korktuğumdan değil hatta beraber 4 sene boks ve aikido yapmıştık. Benim kadar olmasın iyiydi yani. O zamanlar benim bir sevgilim vardı. Fatih'le 2 ayımızı bitirmişken bir gece özel numaradan bir arama geldi. Bana sevgilinin evine git dedi. Gittiğim de ise gördüğüm o manzara beni aylarca kendimden aldı. Kendime gelemedim , o manzarayı siz anlamışsınızdır yani, en yakın arkadaşımla beni aldattığından beri görmüyorum onu. Ve ona sadece 1 tane açıklama hakkı vermişken bana yaptığı açıklamayı duyunca şaşırmayacaksınız. ''Seni seviyorum ama diğer bütün kadınlara aşığım ve bon bor orkoğom ohtoyoclorom vor , sondo bonloro korşolomoyorson.'' yani türkçesi ben bir erkeğim ihtiyaçlarım var , sende bunları karşılamıyorsun. Bu devirde böyle kız bulmak zor ama değerini bilmiyor kemik beyinli. 

Olamaz mı ? Hiç biriyle öpüşmedim ve beraber olmadım. Bunca sene çok zor bir şekilde sakladıktan sonra kemik beyinlinin birini seviyorum diye ona kendimi teslim edecek değilim herhalde. Filmlerde kız çok gerizekalı olur , ama işte gerçek hayatta olduğumuzun bir kanıtı daha :3 . 

Geceyi de bu şekilde bitirip herkes evlere dağılırken , Yankı ve Aras'ın biraz daha işlerinin olduğunu ve restorantta olacaklarını öğrendik. Kapıdan sakin adımlarla çıkıp arabaya doğru ilerlerken telefonumu Melis'le yaptığım konuşmadan sonra masada bıraktığımı hatırladım ve babamlara haber verip hemen içeri koştum. 

İçeri girdiğim de ikisinin de hararetli hararetli bir şeyler konuştuklarını fark ettim. Aras ona bir konu hakkında baskı yapıyormuşta Yankı'nın bu konu hakkında hem itiraz hemde düşünceli olduğunu belli eder bir ifadesi vardı  (biraz karışık bir cümle oldu ama , neyse siz anlarsınız sjsjs)

Onlara çaktırmadan gidip dinlemek isterdim ama dışarı da babamlar bekliyor. Acele etmem gerekiyor , o yüzden yalandan boğazımı temizleyip yanlarına gittim. Kafalarını kaldırıp bana baktıklarında ikisinin de ''ne oldu '' dermiş gibi bir bakış attıklarını fark ettim. Yankı'nın karşısında ve Yankı'ya doğru bakan telefonumu gösterdim çenemle.

''Siz bölmeyin konuşmanızı , telefonumu alıp gideceğim.'' dedikten sonra Yankı'nın karşısında duran telefonumu aldım. Onlar konuşmasına devam ederken ben çıkışa ulaşmıştım bile. 

Babamlara kafamla hadi işareti yaparken , arabanın kapısını açıp binmiştim bile. Şuan sadece eve gidip Yankı'ların işini düşünmek istiyorum. Kafamı cama dayayıp hızla yoldan geçen ağaçları ve şeritleri saymaya başladım , bir yandan da düşünüyordum. Yani tamam yakışıklı , karizmatik , kaslı , itici bir çekiciliği var. O nasıl oluyor bende bilmiyorum. Ama biraz açarsak , bir bakışı var o kadar itici ki , aynı zamanda çok çekici. Onu çözmek değil de kendi çok zor sanırım. Yani ona karşı bir şey hissetmiyorum tabi ki. Hatta gıcık oluyorum o ukala tavırlarına. Bütün erkeklere karşı böyleyim biraz önyargılı gibi gelebilir size ama Fatih'ten sonra bütün erkeklere güvenim yok oldu.

ARKADAŞLAR LÜTFEN YORUM YAPIN. HİKAYENİN NASIL GİTTİĞİNE DAİR HİÇ BİR FİKRİM YOK.