Bölüm 11

92 3 5
                                    

MULTİDE BATUHAN

Yankının gözlerinden bir anlık şaşkınlık geçsede kendini hemen toparlayıp alaycı gülümsemesini takındı. Şu adamın bana karşı gülümseyişini göremeyecek miyim ben ? Yankı ağzını açmış bir şey söylerken telefonumun o sevdiğim melodisi bana ulaştı. Ona dönüp 'elimden kurtulamazsın ' bakışlarımı atarken o ise sadece omuz silkip önüne döndü ve konuşmalarımı dinlemeye başladı. Arayan gizli numaraydı. Bu beni biraz huylandırsa da yerimde rahatsızca kırpırdandıktan sonra yerimde dikleşip telefonu açtım.

''Alo'' ses verdiğimde sadece bir kahkaha ve nefes sesleri geliyordu bu beni biraz ürkütse de tekrar telefona ses verdim. Bu sefer telefon kapandı. Allahım bu kadar ekşın yeter bugünlük bence ha ? Şaşkın bakışlarımı Yankı'ya doğru çevirdiğimde kaşları çatılmış bir şekilde bana bakıyordu. Yankı bana noldu anlamında kaş göz işareti yaparken bembeyaz olduğumu hissettim. Yankıya dönüp olanları anlatmaya başladım. 

''B-biri sadece güldü ve kapattı.'' Lanet olsun ki Yankı'nın büyüyen göz bebeklerinden sinirlendiğini anladığımda çok geçti. Niye anlattım ki zaten hem ben o kadar büyük bişey olduğunu düşünmüyorum yani bence yanlış numara idi. Sürtük iç sesim asla susmuyordu.

*Kızım sen salak mısın lunaparkta olanlar kırmızı gül kutu içinde ki yazı şimdi de bu telefon sence herşey bu kadar basit bi çözüme ait olabilir mi ?*

Ulan ortalığı sen karıştırıyorsun zaten bıktım be senden çık git kendine başka bi beden bul

Günlük iç sesimle yaptığım kavgamı da sonlandırıp yanımda ki meteora döndüm. Ellerini direksiyona koyup sanki birinin canını alıyormuş gibi bakıyordu direksiyona. Elimi koluna koyduğumda ilk önce irkildi sonra hiç tepki vermeden bakışlarını yumuşattı. 

''Yank-'' lafımı bölen şey ise konuştuğum için bana doğru dönen kafası ve dibimde olması. 

Benden uzun ve yapılı olduğu için onun koluna dokunmak için olsa bile ona biraz yaklaşmıştım ve böylece kafasını çevirdiği an burun buruna gelmiş olduk. Gözlerimi kırpıştırdığım da onun da yutkunduğunu aşağı inip yukarı çıkan adem elmasından anladım.Kafamı biraz hareket ettirip alnımı elmacık kemiğine yasladım. Şuan omzuyla boynunun birleştiği yerle bakışıyorum. Onun ne yaptığını deli gibi merak etsemde şuan bu yakınlığı bozamazdım. Çünkü buraya bi daha bu kadar yaklaşabileceğimi sanmıyordum. 

Az önce tedirginliğim , korkum gitmiş biraz önce korkudan ve fazla adrenalinden hızlanmış olan kalbim şuan da bu yakınlıktan dolayı ve teninin tenime temas etmesinden dolayı hızlandığını düşünüyordum. Kokusunu içime çekip nefesini usulca olduğum yerden aşağı yani boynuna doğru üflüyordu. Eli çenemi tutup yüzünü yüzüme hizzalayınca ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtım ve gözlerimi gözleriyle buluşturdum. 

Suratını bana yakınlaştırmaya başlayınca kalbimin üzerine birşeyin oturduğunu ve kalbimin pekmezini çıkaracağını hissettim bir an. Gözleri dudaklarıma kayınca bende onun dudaklarına bakma ihtiyacı hissettim.Yüzümü yüzüne yaklaştırınca gözlerimi gözlerine çıkardım ve gözlerini kapatmış olduğunu gördüm. Tam geri çekilecektim ki çenemde ki eli birden enseme çıkıp beni durdurunca ne yaptığını anlamaya çalıştım. Şuan istese beni kendine çekip öpebilirdi ama o sadece ondan uzaklaşmamı engellemişti. Sonra gözlerimi tekrar kapattım istemsizce. Ve fısıldayan sesini duydum

''Biraz böyle kalalım.'' O an ne yapacağımı şaşırdım. Ama bir daha Yankı'yı bu kadar yakından göremeyeceğimi kendime hatırlatıp kapalı gözlerim ve hızlanmış nefeslerimde ona ayak uydurdum. Şuan durduğumuz yer bir otoban ve yanımızdan geçen arabaların haddi hesabı yoktu. Ve bizi bu şekilde yakalasalar inkar etmeye hakkımız olmazdı bile. Benim alnım onun elmacık kemiklerinde onun burnu benim saçlarımdaydı. Ve aldığı derin nefesleri hissedebiliyordum. Ama artık gitmemiz gerekiyordu çünkü Hazalla buluşucaktık çıkışta. Boğazımı temizleyip kafamı kaldırdığım da o da aynı şekilde yaptı ve bana baktı. 

''B-biz Hazalla buluşacaktık da beni müsait bi yerde indirebilir misin ?'' 1. Ben kekeledim mi 2. müsait bi yer ne ya taksici mi kızım bu çocuk. Kurduğum cümleye içimden ettiğim küfürler eşlik ederken Yankı'nın kaşlarını çattığını gördüm. Bu çocuk niye bu kadar kaşlarını çatıyordu ki allasen ya. Ona karşılık tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Yep bende yapabiliyorum tabiki. Mütüşlü Yazgı. Üzerimde MY harfleri olan bi kostüm hayal ettiğim de gülmemek için kafamı iki yana doğru salladım. Yankı benim ayarlarımı bozuyo. Valla bak. 

''Ben araştırıyorum bugün olanları ortaya çıkana kadar sen evden çok çıkma. Nasıl bir şey ile uğraştığımızı bilmiyoruz çünkü. Bir yanlışlıkta olabilir bir düşmanımız da olabilir değil mi cadı.''  deyip işaret parmağıyla burnuma vurduğun da 

''Haa o konu va-'' yine lafımı bölüp ''Ee nereye gidiyoruz şimdi '' diye öküzce sordu. Lanet olsun ki yanından ayrılmak zorundaydım. Hazalla buluşup gıybet gecesi yapacaktık çünkü. Yankı'ya dönüp nereye gitmemiz gerektiğini söyledim.

ARKADAŞLAR BEN KARAKTERLERİ DEĞİŞTİRMEYİ DÜŞÜNÜYORUM HER ŞEY AYNI OLACAK SADECE YAZGI VE YANKI BARBARA VE VİNİ OLMAYACAK. AKLIMDA BİR ÇİFT VAR SİZİNDE DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ BİR ÇİFT VARSA YAZABİLİRSİNİZ TEŞEKKÜR EDERİM :)

LEOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin