suskun

2 0 0
                                    


Keyifli okumalar dilerim.

Back In The Game :Dr. Dre, Snoop Dogg, Ice Cube

•••

Kendiyle hiç karşılaşmamış insanlardan daha acıklı insan yoktur. Binlerce kişinin tanıdığı, fakat kendisinin hiçbir şeyi. Acınası değil mi ?

🧩🧩🧩

"Bana nasihat vermeyin hırçın sesle,
Anlatmayın dersleri hoş sohbetler eşliğinde,
Bana çok şeyler değil, beni anlatın.
Zira en çok ben , kendimden ders alırım.
Hiç susmayın beni anlatırken ,
Herkes ancak kendini dinlemeye takati vardır.
Ben gülüm , bana ne dikenden. "

Dora'nın söylediği şiirle kaşlarım havalanırken , hayretler içindeyim. Şahaneydi. O kadar güzeldi ki duyduklarım arasında en iyilerinden olabilir. "vay canına dostum, sen kaçıncı seviyesin böyle. Harika ve o kadar anlamlı ki. Ver elini sıkacağım. "dediğimde elimi uzattım, kendisi de tuttuğunda sıktım hafifçe. "hayatımda olan en felsefik insan sensin. Tabi en zekide. En güzel de. Oğlum benim hayatımda ki tüm en'ler sensin galiba. "

"Çarpıcı açıklamalar, bu aşk değil de ne ? " Dediğinde alayla güldük beraber. Okulun yanında olan basketbol sahasında oturuyorduk. Zaten bugün ikinci gün olduğu için dersler pekte dolu değildi. Şuan ise öğle arasındaydık. " Geçen oturuyorduk , babam da bana geçmiş bilgilerini anlatıyordu. Bu yüzüncü bahsedişi tabi. Bende duruma uygun bir şiir biliyorum diyip , bunu okudum. Bana gelmiş diyor ki biz okula giderken ayağımıza batan dikenleri de götürürdük. Bende ona itafen 'ben gülüm, bana ne dikenden' dedim. Tabi babamda travma yaratı galiba şiir , ondan sonra hiç anlatmaz oldu. " Dediğinde hem güldüm hemde babasına üzüldüm. Çok garip bir aileydiler. Bazen keşke bende onların ailesinde olabilsem diyorum veya bizim ailede böyle olabilse fakat imkansız.

"Çok kötüsün ya , baban o kadar gelip anlatıyor. İnsan nezaketen dinler. Benim babamda küçükken anlatırdı gerçi , ben dinleyerek uyurdum. Çok güzeldi o zamanlar. " Dediğimde derin bir nefes aldım. Çok eskide kaldı o günler. Artık babam Cennete anlatır , yapacak birşey yok maalesef. "bizim kimyamız uyuşmuyor. Bir türlü kodi - kordan- koldi- " dediğimde bıkkınca nefeslendim. Bir türlü söyleyemedim. Kendisi hafifçe güldüğünde, göz devirdim. Madrid'e uzun süre kaldığım için unutuyordum tuhaf kelimeleri. Türkçem de tuhaftı zaten. Türkçe ağır ve ağdalı bir dildi fakat benim sesim kibar çıkarıyordu. "neydi bu kelime ?" Diye sordum Dora'ya.

"Koordinasyon olacak. Galiba koordine olamadık diyeceksin de yavrum ne gerek var , sen kolay ve bilindik olanı söyle. " Dediğinde haklı olduğu için kafa sallayarak onayladım. Bakışlarım çevreyi taradığında pek kimse yoktu. Tanıdık yüzler de dahil. Ama köşelerde video çeken bazıları vardı. "senin Türkçe de git gide bozluyor bizim maddi durum gibi. Hayır bu Türkçeyle derdini anlatıyorsun ciddiye alamıyorum. bazen harf yuturyorsun gülmemek için kendimi zor tutuyorum. Çünkü ayıp olacak. "

"Off cidden ya , bir daha gitmeyeceğim zaten. Tabi üniversite kazanırsam. Kazanmazsam giderim. Bu sefer bir yıl kalırım. Çünkü gelmem için bir sebep olmayacak. "dediğimde bakışlarım etrafı tarıyordu , koluma yediğim sert darbe ile şaşkınlıkla Dora'ya döndüm. Hiç hoş olamayacak şekilde bakıyordu. "neler oluyor?"

Taşlar Ve YerleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin