İyi günler veya aksamalar. Ne zaman okuyorsanız artık.
Ama her an için geçerli olan o söz ; iyi okumalar. :)
Let's go ...
***
Daha ne verilmeli insana , yakışan veya yakışmayan her giysi atılmadı mı yüzüne? Ve yine insanoğlu her giysiyi denemedi mi ? Ah çirkinlik, ne çok yakışıyordun hepimize.
***
🕯️🕯️🕯️
Adımlarım hızlı ve sert bir şekilde zemine çarparken, bir yandan da omzumdan düşen çantamı koyuyordum. Sınıfa gitmem gerekiyordu ve ben geç kalmıştım. Ama sadece beş dakika. İlk ders felsefeydi ve ne yalan söyleyeyim hiç ilgimi çekmiyordu.
Genelde felsefeci Güler hoca , çeşitli sosyal projeler veriyor ve kendisi ders vermek yerine , birşeyler den ders çıkarmamız için uğraşıyordu. Eğitim anlayışına bayılıyordum. Sürekli hayatımıza dokunmak ve günlük yaşam anlayışımıza da dokunma derdindeydi. Şahane bir hocaydi.
Sınıfın önüne geldiğimde derin bir nefes aldım kendime çeki düzen verdim kısaca. Bugün biraz geç kalkmıştım. Güler hoca pek dert etmezdi zaten geç kalmamızı ama tabi geçerli mazeretler varsa.
Kapıyı çalıp, ses gelmesini bekledim ama ses gelmediğinde kaşlarımı çatarak kapıyı açtım. Sınıfta hoca falan yoktu. İçeri geçtiğimde, kapıyı kapattım. Güler hoca da geç kalmıştı anlaşılan. Ben girdikten birkaç saniye sonra da kapı Güler hoca tarafından açıldı.
" Off özür dilerim çocuklar. Müdür beyle biraz işler uzadı. Yani işler uzadı. Özel birşey değildi, sakın yanlış anlamayın. " Dediğinde sınıfta kısaca gülme sesleri geldi. Güler hoca ve müdür bey geçen yıldan beri aşk yaşadıkları söyleniyordu. Müdür beyi sevmesem de Güler hocayı severdim. " Geç değil o kadar da değil mi ?"
" Yani hocam baya geç kaldınız. En son siz geldiniz zaten. On dakika oldu. " Dediğimde kolumda ki saatte bakmıştım. Evet , bir on dakika vardı derslerin başlamasına. Sınıftan gülme sesleri geldiğinde muhtemelen benim de daha yeni gelmem komik gelmişti. " Ama önemli değil, olabilir sonuçta. Bazen öğrenci geç kalıyor bazen de öğretmen. Önemli olan birisinin yok sayılmaması diğerinin de yok yazılmaması. "
" Öyle mi İdilcim ? Çok sağol anlayışın için canım." Dediğinde alayla, benim de geç kaldığımi anlamıştı. Zaten eğer benden sonra hem geliyorsa , demek ki görmüştü sınıfa yeni girdiğimi. " Geç bakalım bu seferlik yerine , bir daha affetmem ama ona göre. "
Kafa sallayarak onayladığımda yerime doğru ilerledim oturmak için. Bakışlarım kısaca Tunça kaydığında başını masaya yaslanıp uyuduğunu gördüm. Kulağında kulaklık vardı ve şarkı sesi dışarıdan da duyuluyordu ufaktan. Herhalde a101 den falan almıştı. Geçip oturduğumda müziğin sesini daha da net duyuyordum. Rahatsız etmiyordu ama Güler hoca görse kızardı.
şarkıyı duyduğum kadarıyla Türkçeydi ama ne Türkçe, halaydı bu bildiğin. Duyduğum kadarıyla Diyarbakırla alakalı bir şarkıydı. Bu çocuk Diyarbakırlı olmalıydı. Diyarbakıra gitmişliğim yoktu ama gördüğüm kadarıyla güzel bir yerdi. Hakkında bir sürü zırva vardı fakat coğrafyasıyla , medeniyetiyle tarihiyle ilgi çeken bir yerdi. Bilmiyorum. Hiç gitmedim de , önyargılı olmak istemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taşlar Ve Yerleri
Short Story"neden buradasın ? sana yaptıklarına rağmen hala burada durman saçmalık. " dediğimde , birkaç saniye yüzüme bakıp, önüne dönmüştü. verecek bir cevabı yok diye mi sustu , bilmiyorum ama bana hak verdiğini hissediyordum. " bunun sonu gelmeyecek , fark...