boşluklar

1 0 0
                                    

Maneskin - zıttı e buoni

Bilgilendirme;

Bu şarkıya bayılıyorum.

Bilgilendirme bitmiştir.

***

Sadece uçuk hayaller peşinde koşmak dışında aşk , bizi nasıl düşündürür ? Bu alkan, sadece yolunu göremeyene aittir. Çünkü aşk , çokça şeyi bilememektir.

***

Nazlı'nın anlatımıyla...

İnsanların terlettiği ruhu hangi su ile yıkadığı çok önemlidir.  Ne demek istiyorum? İnsanlar fark ederek veya farkında olmadan her zaman karşısındakini kırar veya üzer. Bilinçli yapıp yapmadığını bir kenara bırakıp, şuna da odaklanmamız gerekiyor. Bizi kirdıktan sonra ne hissediyor ? Aptalca diyebilirsiniz ama aksinin öfkeyi doğurduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. Sonra şu soruyu soruyorum ; insanlar terlettiği ruhunu sıcak su ile mi yoksa soğuk su ile mi yıkıyor? Biri hasta eder , biri temizler. Hangisini hak gördüğümü bilmiyorum ama hastalık ta temizlenmek te zordur. İnsanoğlu o duşu aldıktan sonra kendisinden geriye hiçbir şey kalmaz. Ya kendisini bulur ki bu gerçek bir kimliğe sahip olmak demek. Arınmak mesela. Ya da iyice çamura batmış olacak ve ondan geriye koca bir hiçlik kalacak. Yani bir insanın sizi kırdıktan sonra verdiği koca bir savaş vardır. Muhtemelen farkında olmadan kaybeder ama eğer farkına varırsa kendinin , kazanmak için çabalar.

Düşüncelerim benim tepkimdir. Birisi bana hoşlanmayacağım bir şey yaptığımda, tepki vermek yerine hakkında yargılara sahip olurum. Bunun bir insan için ne kadar korkutucu olduğunu biliyorum. Çünkü sen artık , birisinin gözünde kötü pozisyona düşmüş sayılıyorsun. Değiştirmeye çalışır veya çalışmaz , bu onların bileceği iş fakat kendimin kindar olduğum gerçekliğini düşününce, bunun pek işe yaramayacaği ortada.

Okulda ki o salaklar hakkında da böyle düşünüyorum. Pek fikire sahip değilim çünkü biliyorum , okulda yer edinseler de hatta hayatımda yer edinseler de zihnimde yer edinmelerine izin vermem. Birisi zihninize iki şekilde girebilir. Bir sevgi , iki nefret. Sevgi ise onun hakkında çok şey düşünür ve mutluluk verdiği için değer verirsin. Nefret ise başlı başına bir felakettir. Sevdikleriniz den bile daha fazla düşünür ve içten içe kin beslersiniz. Bu en çok sizi bitirir. Kimseden nefret etmemeli insanoğlu çünkü bu , hiç sevdiğiniz birinin eline , zihninizi koymaktır.

O yüzden onlar hakkında sert yargılarım olsa da nefret besliyorum ne de sevgi. Hatta hiç düşünmüyorum bile. Ne hâlleri varsa görsün. İçlerinde ki kötülük, en çok onları bitirecek. Buna da canı gönülden inanıyorum. Çünkü içlerinde nefret olsa da bunun temelinde ruhlarının cesedi yatıyor. İnsan en çok kendinden nefret ettiğinde, nefret duymaya baslar. Veya saldırganlaşmaya. Düşünsenize birisine nefret beslediğimiz de onun ağzını burnunu kırmak isteriz. Ki bu saldırganlık ne kadar da doğal geliyor. Oysaki hiç değil. Peki aynı nefretin kendimize karşı beslediğimizi düşünün. Kendimize zarar vermemiz mümkündür fakat bu bile toplumu etkiler. Bu yüzden direk topluma saldırganca yaklaşır ve bunun bizim için tohum olduğunu düşünüyoruz. Ağaç git gide büyüyorsa  bunun sebebi tohum. Tohum bazen aile , yaşanmışlık, sevgisizlik, arkadaş gibi ilerler. Hiçbiri ile alakası yoktur. Tohum hep bizden beslenir. Bizden kaynaklanan bir durum. Yapacağımız tek şey kendimizi sevmek ve saymak. Bu kadar. Zaten sonra herşeyin yoluna girdiğini ve istesek dahi kimseye kötü niyetle yaklaşamadığımızı görürüz.

Taşlar Ve YerleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin