Isabella, yine yemekhanede düşüncelere dalıp gitmişti. Bugün, anneler günüydü. O hiç annesini görmemişti. Kime benziyordu acaba? Annesine mi? Babasına mı? Acaba anne ve babası nasıl tanışmıştı? İlk görüşte aşk mıydı, yoksa nefretle mi başlamıştı? Ama bütün bunlardan öte kafasında başka bir soru vardı: Onu neden yetimhaneye bırakmışlardı?
''Bell? Bella! Isabella? Ah, Tanrım.. Isabella Clark!'' diye bağırdı Peter sesini duyurmak için Bella'ya.
''Hı? Ne?''
''Daldın gittin yine.'' dedi Peter.
''Bilirsin.. Her zaman ki şeyler.'' dedi Bella. Peter ona öylece baktı. Kendini bildi bileli Bella'nın yanındaydı. Yetimhanede beraber büyümüşlerdi.
''Peter?'' diye sordu Bella. Peter önündeki yemekten kafasını kaldırıp Bella'ya döndü.
''Evet?''
''18 olmana az kaldı.. Seni yetimhaneden çıkarttıklarında ne yapacaksın hiç düşündün mü?'' Peter burukça gülümsedi.
''Hmm.. Sanırım bunu düşünmemiştim. Seni beklerim herhalde.'' dedi Peter. İkisinin arasında 2 ay vardı.
Yetimhanenin kanunlarına göre; 18 olduklarında yetimhaneden çıkarılıyorlardı. Bella bu yaşına kadar bundan gerisinde ne yapacağını düşündü. Belki de annesini bulmalıydı. Onu bulup kafasında ki her şeyi sormalıydı.
''Peter, birazcık hava almaya çıkalım mı?''
''Bu saatte mi?'' diye sordu Peter. Açıkçası hava soğuktu ve hava da karardığı için üşenmişti. Ama Bella ona böyle baktığı sürece onu reddedemeyeceğini ikiside biliyordu. Bella gülümsedi. Peter tavana bakıp derin bir nefes verdi, ardından oflayarak kalktı yemek masasından. Yemekhaneden çıkıp uzun koridordan çıktıktan sonra bahçeye yöneldiler.
''Beni takip et.'' dedi Peter. Güvenlik görevlisini yine uyuklarken gördüklerinde birbirlerine bakıp gülümsediler. Hızlıca geçtikten sonra uzun ve az ışık alan caddede yürümeye başladılar.
''Peter,'' dedi Bella. ''Eğer annen yanında olsaydı, ona ne hediye alırdın?''
''Annem yanımda yok Bella. Olmayacak da. Ama diyelim ki yanımdaydı.. Sanırım ona bir şiir kitabı alırdım. Kadınlar şiir kitaplarını severler değil mi Bell?'' Gülümsedi Bella.
''Severler.'' dedi.
''Peki sen olsaydın?''diye sordu Peter. ''Ne hediye alırdın?''
''Ben.. İnce zarif bir kolye alırdım.'' dedi. ''Ama seninde dediğin gibi, yanımızda değiller. Onlar kaybetti.'' dedi Bella dolan gözlerini Peter'dan saklamaya çalışarak. Derin bir nefes aldıktan sonra gürültülü o sesi duydular.
''Bu da neydi?'' diye sordu Bella. Öylece kalmıştı. Peter etrafına bakındı.
''Ah koskoca Old Brookville'de kurdun ne işi var değil mi? Başka bir şey olsa gerek.''
''Çok.. güzeldi.'' dedi Bella.
''Bella senin kafan mı iyi? Kurt ulumasından bahsediyoruz! Milyonlarca parçaya ayrılmak istemiyorsak gidelim. Şahsen ben istemiyorum. Ölmek için daha çok gencim.'' dedi Peter. Kolundan çeke çeke Bella'yı götürmeye çalışırken Bella önüne döndü.
''Ah! Yolun ortasında ne yapıyorsun? Gel, gel bakalım. İşte böyle. Aferin sana küçük köpekcik.'' dedi Bella. Yolun ortasında bulduğu kahverengi tüylü köpeği eline alırken.Bella hayvanları çok sever ve korurdu.
''Bunu yetimhaneye-''
''Hayır, asla olmaz! Aklından bile geçirme Isabella.'' diyerek tavrını ortaya koydu Peter. Aslında haklıydı. Yetimhanenin çok katı kuralları vardı. Güvenlik görevlileri hariç.
''Ama sen çok sevimlisin.. Acıktın mı? Gel bakalım.'' dedi Bella. Köşede duran büfeden bir sosisli almıştı.
''Tamam.. Sana bir isim bulmalıyım. Leo nasıl? Al bakalım Leo.'' diyerek sosisliyi küçük parçalara böldü Bella. Peter gözlerini devirmiş öylece onu izliyordu. Leo'ya yemeğini yedirdikten sonra eline alıp yüzüne yaklaştırdı.
''Çok sevimlisin. Keşke seni büyütebilseydim. Üzgünüm.'' dedi Bella. Ardından Leo'yu yanağından öpüp gözlerine baktı. Gözlerinin dolduğuna yemin edebilirdi o an. Köpeği bırakmadan fısıldadı:
''Burdan ayrılma olur mu? Yarın yine seni alacağım buradan.'' dedi.
''Bella! Hadi gidelim artık!'' diye bağırdı Peter, Bella'ya. Bella onu arkasında bırakırken yüzlerce kez arkasına baktı. İçinden 'son kez' diye geçirdi, ve arkasına baktı. Ama göremedi Leo'yu. Gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Isabella'nın Günlüğü
FantasyGenç ve güzel, kendisini bildi bileli yetimhanede büyüyen Isabella. Günün birinde yolda gördüğü ove onu koruyup kollayan küçük köpeğin, aslında bir kurt olduğunu öğrenmesinin ve devamında gelen doğaüstü olayların hikayesi.