2. Bölüm 'Hayırlı Olsun!'

93 12 4
                                    

Normalde olsa Doğuşla konuştuğum için çığlık çığlığa şehri turlamam gerekirken neden bu kadar kötü hissediyorum? Onun olduğu bu durumdan mı? Yoksa benimle tanışmak istememesinden mi?

Sınıfa girip iç çekerek sırama oturdum ve kafamı gömdüm. Napıyordum ben ya? Sanki sevgilimden ayrıldım. Aniden kafamı kaldırdım.

"Ah boynum! " diye cıyakladım. Of ya niye bu kadar hızlı hareket ediyorsun salak? Melisa da gelip kafama vurdu.

"Ama yeter ama." dedim dudağımı büzerek. Şimdi hem kafamı hem de boynumu tutuyordum.

"Salak mısın sen ya? İndir şu ellerini. " dediğinde nedense aklıma polisler geldi ve dört parmağımı alnıma koyup

" Emredersiniz komutanım."dedim ve gülüştük.

" Ne komutanı ya? Gerizekalı! " dedi.

" Sabah sabah yine gerizekalı, salak, mal... Saydırmaya başladın. " dedim tek kaşımı kaldırarak.

" Yalan mı? Öylesin. " dedi. Bende yine nurella oldum tabiki.

" Of yapma şunu çirkin oluyorsun. " dedi. Tam bişi diyecektim ki aklıma Doğuşla konuştuğumuz geldi. Birden yerimden sıçradım kahkaha atarak ve " Bugün noldu varyaaaa? " diye cıyakladım.

" Noldu yine? " dedi ve gülümsedi.

" Doğuşla konuştuk!! " diye bağırdığımda tüm sınıf bana baktı. Ellerim havada kaldı. Onları indirdim.

" Ne yani? Başka Doğuş. Sadece bir Doğuş yok dimi? " dedim sınıfa bakarak ve zorla gülümsedim. Sonra herkes göz devirip uğraştığı işe geri döndü. Bende yerime oturdum. Melisa ise gözlerini portletmis bana bakıyordu.

" Ne yaptık dedin? " dedi kısık sesle.

" Hihihi.Konuştuk."dedim. Tabiki kısık sesle.

" İnanmıyorum ya. Ne konuştunuz? " dediğinde dudağımı büzdüm.

**

Her şeyi Melisa'ya anlattıktan sonra konu analizi yaptık. 'Test etme, verileri değerlendirme, olabilecek şeyler, kapanış' Daha sonra da ders başladı. Yani konuşmamamıza pek engel değil ama son yazılılara az kaldı. Az saygı!

Teneffüs zili çaldığında herkesin gözündeki 'oh be, yeah, budur' ışığını gördüm. Tabi sınıfımızın birkaç ineği hariç. Onlarda da azcık, minnacık gördüm gibi.

"Teneffüse çıkalım mı? " dedim şirin bir yüz ifadesi takinarak Melisaya.

" Kaldırma beni. " dedi bıkkın bir yüz ifadesiyle.

" Amaaa... Anlarsın ya hanii. "dediğimde oflayarak kalktı. Dışarı çıktığımızda gözlerimle Doğuş analizi yaptım ama dışarda değildi.

" Yok dimi? " dedim dudağımı büzerek.

" Yok. " dedi

" Bi götünü kaldıramıyor ya. " diye sitem ettim. Melisa da gülümsedi.

" Lan o gördüğüm Doğuş mu yoksa? " diye gözlerimi portletip Doğuş 'a dik dik baktığımda o da birden gözlerini bana çevirdi ve gözlerini kısarak bana baktı. Ben de hemen gözlerimi kaçırdım.

" Oooo, hayırlı olsun! "deyip Melisa beni alkışladı. Ellerine vurup onu durdurdum.

" Yapma ya. Zaten iyice rezil oldum çocuğa. " dedim iç çekerek.

" E kızım sende ne gözlerini portletip hayalet görmüş gibi bakıyorsun. " dediğinde ofladım.

" Napiyım ya? Heyecanlandım birden. " dedim. Bir sessizlik oldu ve okulun bahçesini turlamaya devam ettik. Hep okulda dışarı çıktığımda kendimi hapishanede gibi hissediyorum. Beni zorla burda tutuyorlar ve arada sırada dışarı çıkarıyorlar. Hapishane kadar değil tamam ama benziyor hani.

Gözlerimi ayırmadan Doğuş 'u takip ediyordum. Birkaç arkadaşı vardı ve onlarla konuşuyordu ve gülüyordu! Doğuş hiç gülmeyen biri değildi ama çok gülen biri de değildi ve okulda hiç denilecek kadar gülmüyordu. Yada ben görmüyordum. Pek dışarı çıkmazdı. Sadece birkaç kez kavgalarına şahit olmuştum. Pek kavga sayılmazdi. Sadece laf dalaşı ama cidden insanı çileden çıkaracak kadar iyi laf sokuyordu.

"Sence ne yapmalıyım? " dedim Melisanın önüne geçip.

" Doğuş hakkında mi?" dediğinde kafamı salladım.

"Denemeye devam et derim. Az kaldı biliyorsun. " dedi. İç çektim ve yeniden yanına geçtim.

" Ama benimle tanışmak bile istemedi. " dedim.

" Okuldaki kişilere kırgın olduğunu söylemiş. Hem farkındaysan doğru düzgün arkadaşı bile yok. Sen kendini ispatlamalisin. Ama şunu da unutma acısı yarım kalmış birini sevmek zordur. "

" Kendimi nasıl ispatlayabilirim ki? " dedim bıkkınlıkla.

" Mesela hazır yanında kimse yokken yanına gidebilirsin. " dedim Doğuş 'un olduğu tarafa bakarak. Bende oraya baktığımda o da bize bakıyordu. Bi bana bi Melisaya bakıp göz devirdi ve yoluna devam etti. Melisa' ya yeniden gözlerimi çevirdiğimde hadi der gibi bakıyordu. Denemekten zarar gelmez dimi?

Yanına gittim ve gülümsedim. O ise yüzüme bile bakmadı.

"Ne istiyosun? " dedi. Dejavu yaşamış gibi hissettiğim için kaşlarımı çattım. Sonra kafamı iki yana salladım. Konumuz bu değil Güneş.

" Sadece konuşmak. " dedim. İç çekti.

" Neden? " dedi bu sefer gözlerimin içine bakarak.

" Çünkü benim için önemli. " dedim bir özgüven patlamasıyla. Küçümser gibi kaşlarını çatıp güldü.

" Ben miyim senin için önemli olan? " dedi bu sefer kahkaha attı.

" Neresi komik bunun? " dedim bende kaşlarımı çatarak. Konuşmak için geldiğimki heyecanım kalmamıştı. Yerini öfke almıştı.

" Benim önemli olmam. Hem benim hakkımdaki saçma sapan dedikodulardan sonra? " dedi sorarcasina.

" Başkalarının ön yargıları beni ilgilendirmez. Ben kendi düşüncelerimle yaklaşımımız insanlara. Bu yüzden sadece tanışmak istiyorum. " dedim. Hiç bir şey söylemedi. Gözlerini gözlerimden çekti.

" Peki. " dedim ve yürümeye başladım. Birden kendini bana çekti ve arkadan sarıldı. Yani sarılmadı,arka cebimdeki telefonumu aldı. Kısmen sarıldık yani dimi?

" Ne yapıyorsun ya? " diye cıyakladım. Benim ve kendi telefonunda bir şeyler yaptıktan sonra telefonumu bana uzattı.

" Tanışmak istemiyor muydun ? Mesajımı bekle. " dedi ve gitti. Telefon numarasını kaydetmişti. Şimdi tam da burda bağırarak saçlarımı dağıtsam çok mu garip olurdu? Evet, muhtemelen. Ama bir Güneş atasözü der ki :" Güneş'i durduramazsınız. "

Güneşin DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin